İmamoğlu'na ziyarette, Veysel Karani'nin 58'nci kuşak torunu Gülden Samir ve oğlu 59'ncu kuşak torun Barış Samir de eşlik etti. Anne Samir, ''Veysel Karani hayal etmiş görememiş ama biz, umuyoruz ki hayal ettiğimiz şeyi göreceğiz'' sözleriyle İmamoğlu'na desteğini iletti. İmamoğlu'nun bu sözlere yanıtı, ''İstanbul, maneviyatı yüksek bir şehir. Burada görev yaparken, insanın vücudunun her yerinin titremesi lazım. Bütün değerleri taşıması, ruhunda hissetmesi lazım. Gerçekten, o rüyayı gerçekleştirmek, bizim için çok kıymetli bir vazife olur inşallah'' dedi. İmamoğlu, kendisine hediye edilen ''destimali'' (Hırka-i Şerif'i öperken kullanılan mendil) öpüp, alnına koyarak teslim aldı. İmamoğlu, ziyaretin ardından camide şükür namazını kıldı.
Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Veysel Karani'nin 58'nci kuşak torunu Gülden Samir ve oğlu 59'ncu kuşak torun Barış Samir ile Fatih'teki Hırka-i Şerif Camii'nde bir araya geldi. Buluşmada, Barış Samir'in eşi Melis Samir de yer aldı. Anne Samir, İmamoğlu'unu, ''Çok mutlu olduk sizi görmekle'' sözleriyle karşıladı. İmamoğlu'nun anne Samir'e yanıtı, ''Onur duydum. Çok teşekkür ederim'' oldu. Daha sonra İmamoğlu ve Samir Ailesi, Hırka-i Şerif'in bulunduğu bölüme geçti. Burada Barış Samir, İmamoğlu'na Veysel Karani'nin Peygamberimizi ziyareti etmesi ama buluşamaması üzerine kendisine Hz. Muhammed'in vasiyeti ile emanet olarak gönderilen Hırka-i Şerif ile ilgili bilgiler verdi. İmamoğlu ve Barış Samir ile Veysel Karani hazretleri ile ilgili bilgilerini ve görüşlerini paylaştı.
''MÜCADELEMİZ O YÖNDE''
Hırka-i Şerif ziyaretinin ardından İmamoğlu ve Samir Ailesi, başka bir odada baş başa sohbet etti. Konu yine, Veysel Karani oldu. Anne Samir, ''Veysel Karani hayal etmiş görememiş ama biz, umuyoruz ki hayal ettiğimiz şeyi göreceğiz'' sözleriyle İmamoğlu'na desteğini iletti. İmamoğlu'nun bu sözlere yanıtı, ''İnşallah güzel bir İstanbul rüyası gerçek olur. Mücadelemiz o yönde'' oldu. Bunun üzerine anne Samir, ''Hayal değil, gerçek olacak'' karşılığını verdi. İmamoğlu da, İstanbul'un maneviyatı yüksek bir şehir olduğunu vurgulayarak, ''Burada görev yaparken, insanın vücudunun her yerinin titremesi lazım. Bütün değerleri taşıması, ruhunda hissetmesi lazım. Gerçekten, o rüyayı gerçekleştirmek, bizim için çok kıymetli bir vazife olur inşallah'' diye konuştu.
''İNŞALLAH GÜZEL RÜYALARI GERÇEK EDERİZ''
Gelin Samir, ''Bugün fethin yıldönümü'' hatırlatmasını yapınca, İmamoğlu, ''Evet, ziyaretimiz tam da ona denk düşüyor. Anlamlı bir günde, onun da sorumluluğunu taşımak. Ben fethi hep başka türlü yorumlarım. Burasının çok felsefi bir boyutu var. Hem müjdelenen bir şehir inancımız olması bakımından hem de burayı fetheden insan, gönül fethetmeyi daha önemseyen bir boyutla geliyor. Bu önemli bir şey. Zaten onun için kalıcı olunmuş. Yoksa olunmazdı, olunmadı da. İnşallah o güzel rüyaları gerçek ederiz. Veysel Karani hazretlerinin peygamberimize olan sevgisi gibi, görmeden sevmek, bağlanmak gibi bir duyguyu, bu şehirde herkese yaşatmak, bu şehrin geçmişine, maneviyatına bağlı olmak… Bu çok önemli'' yorumunda bulundu.
''DESTİMALİ EVİMİN EN GÜZEL KÖŞESİNDE SAKLAYACAĞIM''
Sohbetin sonunda Barış Samir, İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu'na, nasıl kullanıldığını açıklayan bilgi notu ile birlikte ''destimal'' hediye etti. Torun Samir, destimalin özelliğini şu sözlerle açıkladı: ''Ziyaret sırasında hırka, direkt olarak öpülmez. Bunu bir mendilin üstünden gerçekleştiriyoruz.'' İmamoğlu, hediye edilen destimali, öpüp alnına koyarak teslim aldı ve ''Çok kutsal bir hediye benim için. Evin en güzel yerinde saklamak isterim. Huzur versin…'' dedi. İmamoğlu, aileyle anı fotoğrafı çektirdikten sonra, ziyaret adabına uygun olarak Hırka-i Şerif Camii'nde 2 rekat şükür namazı kıldı.