İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, marka ve spor ilişkilerinin ele alındığı, 9-10 Aralık tarihlerinde Maslak ESA 42 Arena’da gerçekleştirilecek “Brand & Sport Summit” etkinliğinde, İstanbul’un "Olimpiyat yolculuğunu" anlattı. “Sporun olduğu yerde bireysel gelişim, sosyal dönüşüm ve geleceğe yönelik umut her zaman vardır” diyen İmamoğlu, “Spor, saha içinde yaşananlar kadar, etrafını saran ekonomiyle de değer yaratan bir olgu. Sporla bir araya gelen markaların başarı öykülerini uzun yıllardan beri izliyoruz” diye konuştu. Markaların ve sporun temel malzemesinin insan olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Biz yerel yönetimlerin de birinci önceliği insanların hayatına dokunmak, yaşamlarını daha iyiye ve daha güzele götürmek” dedi.
“BU REKABETTE YALNIZ DEĞİLİZ”
İBB olarak, geçtiğimiz 13 Temmuz’da, 2036 Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları için irade beyanında bulunduklarını hatırlatan İmamoğlu, “Yaptığımız açıklama bazı çevrelerde tartışılmış olsa da genel hava ve geri dönüşler beni ve bütün arkadaşlarımı çok mutlu edecek şekilde olumluydu. Doğal olarak bu rekabette yalnız değiliz. Farklı ülkeler de adaylık çalışmaları başladı. Rusya’dan; Kazan, St.Petersburg, Vladivostok arasında bir karar verilecek. Başkan Putin, 3 kentin de adaylığına desteğini açıkladı. Çin, 20'ye yaklaşan aday kentin arasından bir seçim yapacak. Asya'dan adaylık çalışmaları yapan diğer ülkeler, Endonezya ve Hindistan. İngiltere ve İtalya Avrupa'dan, Kanada ve Meksika Amerika Kıtası'ndan hangi kentleri aday göstereceklerini tartışıyorlar” bilgilerini paylaştı.
“İSTANBUL, EN GÜÇLÜ RAKİBE KARŞI KAZANACAK KADAR GÜÇLÜ BİR KENT”
Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin adaylık belirleme süreçlerini yakından takip ettiklerinin altını çizen İmamoğlu, “Çok rahatlıkla söyleyebilirim ki; henüz irade beyanı tanıtımımızdaki kadar hedefleri belirli bir rakibimiz yok. İstanbul kadar ne istediğini gösteren, iradesini ortaya koyan başka bir kent henüz ortaya çıkmadı. Görkemli tanıtımımız, uluslararası basında yer buldu. 2036'da olimpiyat düşleyen her rakibimize ciddi bir mesaj verdiğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Şu ana kadar belli olan adaylar içinde İstanbul ayarında bir kent göremediklerine dikkat çeken İmamoğlu, iddiasını, “Hayatımda çok seçim yaşamış ve kazanmış biri olarak şunu söyleyebilirim: İstanbul, en güçlü rakibe karşı kazanacak kadar güçlü bir kent. Yeter ki tüm paydaşlar, hedefe odaklansın ve birlikte hareket edelim. Bunu yapabilir miyiz? Elbette yapabiliriz” sözleriyle ortaya koydu.
İSTANBUL’UN “SPOR RAKAMLARINI” PAYLAŞTI
İstanbul’u ‘spor kenti’ haline getirme yolculuklarının sürdüğünü belirten İmamoğlu, 16 milyonun tüm kesimlerinde spora olan ilgiyi artırmayı, isteyen herkese sporu erişebilir kılmayı hedeflediklerini aktardı ve şu bilgileri paylaştı:
“İstanbul genelindeki 51 spor tesisimize, bu kısa dönemde 12 tane daha kattık. Toplamda, 63 tesise ulaştık. 224 okulu spor salonuna kavuşturduk. Bu tesislerde, yıllık ortalama 1 milyon 600 bin kişiye sporu bizzat ulaştırıyoruz. Pandemiyle gelişen online çalışmalarımızı da eklediğimizde 3,5 milyon İstanbulluya dokunduğumuzu tespit etmiş durumdayız. Bu rakam en az 7-8 milyonu, yani nüfusumuzun yarısını geçmedikçe işimizi tamamlamış olduğumuzu kesinlikle düşünmüyoruz. 2.300’ü aşkın çalışanımız ve 631 eğitmenimizle, 17’si olimpik olmak üzere, toplam 25 branşta aktif spor yapmak isteyen İstanbullulara hizmet sunuyoruz. Tüm spor tesislerimizi elden geçiriyor, atıl durumdakileri yeniden spora kazandırıyoruz. İlgisizlik yüzünden çok geri kalmış tesisler vardı. Modern koşullara uygun bir şekilde spor yapılabilmesi için uzmanlar eşliğinde etkili çalışmalar yapıyoruz” bilgilerini paylaştı.
“BU YOLCULUKTA ULAŞACAĞIMIZ TÜM HEDEFLERE İNANIYORUZ”
“İrade beyanımızdan bu yana, uzun soluklu yolculuğumuzun ilk adımlarını attık” diyen İmamoğlu, “Biz, bu yolculukta ulaşacağımız tüm hedeflere inanıyoruz. Yolculuk sırasında, toplumla birlikte, bizlerin de çok özel bir değişime ve dönüşüme de ulaşacağını biliyoruz. İstanbul’un, İstanbul halkının, Türkiye’nin tüm vatandaşlarının birlikte ve planlı bir şekilde hareket etmesi, zor gibi görünen her hedefe ulaşmamızı sağlar” ifadelerini kullandı. Konuşmasında kendi spor öyküsüne ve yöneticilik sürecine de yer veren İmamoğlu, şu çağrıyı yaptı:
“2 gün boyunca burada konuşulacak pek çok konuya da hakim olduğumu söyleyebilirim. Spor, kendisiyle ilgilenen herkese kucak açan, sadece sağlık değil, sosyal çevre, programlı çalışma gibi güzel alışkanlıklar kazandıran bir olgu. Yenilgiyi kabul etmemek, bir sonraki maç için daha çok çalışmak, centilmence mücadele etmek spor dünyasından kazandığım özellikler. Asla vazgeçmemek. Kararlı olmak. Heyecanını yüksek tutmak. Buradaki herkesin sporla ilgili bir öyküsü vardır, hayatını nasıl değiştirdiğini anlatabilir. Gelin, içinde olmaktan keyif aldığımız, bizi bu günlere getiren bu etkiyi, daha geniş kitlelere yaşatmak için birlikte çalışalım ve hep birlikte, bütün kabiliyetlerimizle beraber ortaya koyalım istiyorum, projeler üretelim istiyorum ve uygulayalım istiyorum. Olimpiyat hedefimizle ve sporun değerleriyle, gelin hayatları dönüştürelim. Yıllarca spor yapmış, spor izlemiş her insan bilir ki; bir hedef etrafında birleşmiş, birbiriyle uyum içinde çalışan ve oynayan bir takım asla kolay kolay yenilmez. Gelin hep beraber İstanbul için, ülkemiz için, 2036 için İstanbul halkıyla birlikte, Türkiye’mizin tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte en iyi takımı oluşturma başarısını gösterelim.”