SİZE PARMAK SALLANMAZ!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin 190’ncı dönem mezuniyet töreninde konuştu. İmamoğlu, “Biz yöneticilere düşen görevler var. Sizlerin bu anlamda fikirlerini kısıtlayan, özellikle sizin gibi özel insanlara parma

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin 190’ncı dönem mezuniyet törenine katıldı. Törende konuşan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, İmamoğlu’na, “Cerrahpaşa, bulunduğu yerleşkede, yüzyıllardır bulunuyor. Cerrahpaşa yerleşkesine çok yakın konumda bulunan ve aynı tarihte inşa edilmiş önemli bir tarih yapı var. Ünlü mimar Giulio Mongeri tarafından inşa edilen Bulgur Palas. Bulgur Palas, Cerrahpaşa Tıp Fakültemize 200 metre uzaklıkta tarihi, simgesel bir yapı. Biz, bu binanın üniversitemiz tarafından kullanımını daha önce sizlerle görüşmüştük. Eğer tekrardan bunu değerlendirecek olursanız, biz burayı bir Tıp Kütüphanesi haline getirerek, ülkemizin parlayan yıldızı Cerrahpaşa’mızı daha da üst noktalara çıkaracak bir mekan haline getirelim. Hem İstanbul'umuz için hem üniversitemiz için artı bir değer olsun. Bunu da buradan sizlerle paylaşmak ve tekraren de ifade etmek istiyorum” talebini iletti.

Sonbaharda açılacak

İmamoğlu, Prof. Aydın’ın talebini kabul ederek, “Bulgurlu Köşk meselesi önemli. Bunun bir bankadan icra gibi bir işlemle satılacağını duyunca ve fotoğraflarını görünce, büyük bir heyecana kapıldım ve buranın alınması yönünde bir talimat verdim. Çünkü, İstanbulluya yakışan bir yer orası. Altı bin metrekareye yakın, çok kıymetli ve çok özel mimarın eseri. Bu güzel eserin, o güzel ortamın bütün halka, turistlere ve bütün insanlara da açık olmasını sağlamak lazım. Çok özel bir yapı. Bir taraf ile Cerrahpaşa'nın siz kıymetli öğrencilerini, akademisyenlerini içinde misafir ederken, bir yandan da İstanbulluları ve İstanbul’u ziyaret eden herkesi de ağırlayan, kocaman bir merkez haline getiriyoruz. Şimdiden hayırlı olsun. Sonbaharda açılacak” dedi.

Çok özel bir kurum

Cerrahpaşa’nın çok özel bir kurum olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “İnsan, ismini bile duyunca saygıyla, hürmetle bakıyor. 200’ncü yılına yaklaşan bir kuruluşa sahip190’ncı kez öğrencilerini mezun ederek, hayata bırakıyor ve hizmetlerini sunmasına fırsat tanıyor. Böylesi bir yuvaya sahip olmak İstanbul için, Türkiye için, milletimiz için muazzam bir değer kaynağı” dedi. İçinde yaşadığımız coğrafyanın, felsefe ve bilimin köklü değerlerinin çıkış kaynağı olduğunu aktaran İmamoğlu, “Onun için bu şehirde, bu ülkede yaşamak, bu ülkede yetişmek özel bir durumdur; hakkını vermek lazım. Ben, 21. yüzyılın, Cumhuriyetimizin 100’ncü yılında, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yol alırken, çok güçlü değişimlere ihtiyaç duyduğumuzu düşünen bir insanım. Güçlü insan, güçlü birey, etkili, yetkili insanlar. Ama aynı zamanda o insanların özgürlükleri, fikirsel özgürlükleri. Fikirlerini her yerde dile getirmeleri ve o özgün halleriyle toplumun gelişimine fırsat verilmesi, yaratıcılıkların önünün açılması, bu milletin evlatlarının çok güzel işlere imza atacağının bir kaynağıdır” şeklinde konuştu.

Bilim ışığımız olmalı

“O bakımdan biz yöneticilere düşen görevler var” diyen İmamoğlu, “Sizlerin bu anlamda fikirlerini kısıtlayan değil, fikirlerinin önünü açan; sözlerini kısıtlayan değil, sözlerinin önünü açan, asla ve asla, özellikle sizin gibi özel insanlara parmak sallayan değil, tam aksine sizi özenle dinleyen kişiler olmak zorundayız. Ancak ve ancak bu şekilde başarılı olabiliriz. Cumhuriyet ve demokrasi bunun için var. Cumhuriyetin ve demokrasinin karşılığını verdiğimizde, ben inanıyorum ki, yöneticiler olarak iyi yetişmiş bireylere haklarını verdiğimiz ve tanıdığımız takdirde iyi biliyorum ki, hiçbiriniz bu ülkeyi terk etmezsiniz. Ve bu ülkede kalıcı hizmetlerinizle, ülkeyi daha da güçlü hale getirirsiniz. Akıl ve bilim, gerçekten her zaman ışığımız olmalı ve olmak zorunda. Yirmi birinci yüzyılın gereği olan teknolojide, bilimde, sanatta, kültürde her hususta çok özel insanları olan bu toplumun hak ettiği yerde olması lazım. Bu toprakların doğusu-batısı, güneyi-kuzeyi demeden, en ücra köşesinde duran bir köyünden metropolün en göbeğinde yaşayan bir bireyine kadar, her hususta eşit hizmet aldığı biçimde herkesin bu Cumhuriyet ve demokrasinin nimeti olan, ‘Ben çalışırsam, hak ettiğimi elde ederim. Ben çalışırsam, hak ettiğim mevkiyi elde ederim anlayışını ve o özgüveni ona vermek zorundayız” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İ̇stanbul Haberleri