Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) 6. Olağan Genel Kurulu Dedeman Otel'de yapıldı.
Bilgehan, genel kurulda yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kadına önemli haklar verdiğini, bugün dahi birçok ülke kadının bu hakları alamadığını söyledi. Türkiye'de yaşayan üçüncü, dördüncü kuşak kadınların bu hakların belki farkında bile olmadığını belirten Bilgehan, ''Oysa 2011 yılında bile Cumhuriyet kadınlarının 1920 yıllarda kazandığı hakları henüz alamayan, bugün kargaşa içerisinde özgürlüklerini aramak için meydanlara çıkmış kadınlar var'' diye konuştu.
Bilgehan, bireyler için en önemli hakların yasal, medeni ve siyasal haklar olduğunun altını çizerek, kadının toplumdaki yerinin bir ülkenin ilerlemesi için tek şart olduğunu düşünen tek liderin Atatürk olduğunu söyledi.
Bilgehan, 1920'li yıllardan itibaren yapılan bütün devrim ve çalışmaların önce kadının toplumdaki yerini değiştirdiğini savunarak, şöyle konuştu:
''Bugün AB ülkeleri ile kıyasladığımızda onlardan çok daha öndeyiz. Birçok AB ülkesinden önce Türk kadını seçme ve seçilme hakkını almıştır.
Dün ve bugünü kıyasladığımızda her zaman söylediğim bir sözü burada tekrarlamak istiyorum; Türkiye ne yazık ki 'dünyada büyükannelerin torunlarından ileri olduğu tek ülke'. Atatürk dönemine baktığımız zaman 1934'te mecliste kadının temsili ile dünyada ikinci sırada bulunan Türkiye'nin, 2011 yılında son sıralarda olduğunu görüyoruz. Çalışma hayatına baktığımız zaman çalışan kadın, emek veren kadın değerli kadın olarak görülüyordu. Oysa bugün bakıyoruz bakanlardan birisi çıkıyor, 'işgücüne kadın katılımı azaldı ama bu iyi bir şey, bu ekonominin ilerlediğini gösteriyor' dedi. Daha da yakınlarda Başbakanımız açıkça 'biz zaten kadın-erkek eşitliğine inanmıyoruz' dedi, daha ne söylesin.
Bugün kadının iş gücüne katılımı azaldı. Sivil toplum kuruluşlarına şöyle bir baktığımızda da Türkan Saylan gibi bir simge isim olmasına rağmen görev alan kadın sayısı çok az.
Demokrasinin önünde en büyük engel bence yüzde 10 barajıdır. Yüzde 10 barajını düşürmeniz gerekiyor. Önümüzde bir seçim var. Bu seçimden sonra Türkiye benim bahsettiğim dönemin, kadın ve erkeğin eşit olduğu döneminin devamını sağlayabilecek mi?
Biz çok iyi biliyoruz ki Anayasa değişikliği 2 şekilde yapılabilir. Ya daha ileriye gidebilmek ya da geriye gidebilmek için. Biz şu anda anayasa değişikliği önerilerinin hangi alanda ve bizi nereye götüreceğini henüz bilemiyoruz. Şurada açıklıkla söylüyorum en büyük tehlike değiştirilemeyecek maddelerin, hatta değiştirilmesi teklif bile edilemeyen maddelerin değiştirilmesi arzusudur. Eğer böyle bir şey olursa, işte o zaman kızlarım için korkmaya başlayacağım.''
Gülsüm Bilgehan, Türkiye'de son günlerde yaşanan şiddet olaylarını da eleştirerek, ''Kadına yönelik şiddette dünyada ilk sıradayız, son 7 yıla baktığımızda kadına şiddet yüzde 1400 artmış. Kadın, erkeğe ait bir eşya olarak görülüyor. Boşandıktan 5-6 yıl sonra, 4 çocuğunun 6 çocuğunun annesini sokak ortasında öldürebiliyor. Peki devlet nerede? Sosyal devletin görevi değil mi bu kadınları korumak? Kadınlar korku içerisinde yaşıyorsa bu Atatürk'ün ülkesi olamaz'' ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan da kısa zamanda şube sayısını 20'den 67'ye çıkarttıklarını söyledi. Yaptıkları çalışmaları bir kitapta topladıklarını anlatan Sarıhan, ''Kitabımızda durmadan koştuk diye yazdık bu gerçektir. Derneğinin bütün yöneticileri ve bütün şubeleri durmamışlardır, koşmuşlardır'' diye konuştu.
Sarıhan, ''Ülke ne yazık ki karanlık günlerdedir. Bir gelişkinlik varmış gibi görünmektedir ama o gelişkinlik alabildiğine aldatıcıdır, alabildiğince göz boyayıcıdır'' dedi.