İBB verilerine göre Ağustos ayında hafta içi 07:00-09:00 saatleri arasında yüzde 37 olarak ölçülen trafik yoğunluğu kasım ayında aynı saat diliminde yüzde 56 ortalamaya yükseldi. Akşam saatlerinde ise yüzde 75 ortalamaya çıktı. Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, "Pandemi'de özel araca bir kayış oldu. O trafiği yüzde 30 oranında arttırdı" dedi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) trafik yoğunluğu haritasına göre hafta içi akşam iş çıkış saatlerinde trafik yoğunluğu yüzde 75'leri gösteriyor. İBB yetkililerinden alınan trafik yoğunluğu istatistiklerine göre ağustos ayında hafta içi 07:00-09:00 saatleri arasında yüzde 37 olarak ölçülen trafik yoğunluğu, eylül ayında yüzde 49, ekim ayında yüzde 54 ve kasım ayında yüzde 56 ortalamasıyla ölçüldü. Akşam iş çıkış saatlerinde yapılan ölçümlerde ise, trafik yoğunluğu ağustos ayında yüzde 59, eylül ayında yüzde 64, ekim ayında yüzde 69 ve kasım ayında yüzde 75 ortalamasına yükseldiği öğrenildi. Uzmanlar ise trafik yoğunluğundaki yükselişin toplu ulaşımda ki yetersizlikten ve pandemi döneminde başlayan özel araç kullanma alışkanlıklarının devam etmesinden kaynaklandığını söylüyor.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, "Her geçen gün bu trafik sıkışıklığı artıyor, talepler artıyor. Gerekli kapasite oluşturulamadığı için de bu sıkışıklığı daha fazla hissediyoruz. Hava bozulduğunda, yağmur yağdığında yol üzerinde biriken suyla hissedilen trafiği daha da arttırıyor. Uluslararası navigasyon şirketleri trafik sıkışıklığı konusunda İstanbul'u dünyada ki en büyük 15 metropol arasında 1'inci şehir olarak gösteriyor. Bu da 30 dakikalık sabah pik saatinde evimizden işimize veya okula giderken en az 30 dakika daha koyuyor ve dönüşte de aynı şekilde. Yani 1 saatlik bir yolculuk için 1 saat daha ilave yolculuk yapıyoruz. Daha somut söylemek gerekirse ticari hızımız 10 kilometre saatin altına düşüyor. 10 kilometrenin altına düştüğü zaman bu katlanılabilir bir durum değil. Bu vatandaşı oldukça önemli ölçüde rahatsız ediyor. Fazladan yakıt yakıyoruz, fazladan havayı kirletiyoruz. Sonuç itibari ile buna mutlak suretle çözüm bulunması lazım" diye konuştu.
“İstanbul’da yaklaşık olarak 33 milyon toplam yolculuk var. 9-10 milyonunu toplu ulaşım dediğimiz lastik tekerlekliler, Marmaray, metro gibi onun haricinde özel araçlar, ticari taksiler, minibüsler” dyen Mustafa Ilıcalı, "Ve yaya yolculuklarda toplam yolculuğun içerisinde yaklaşık yüzde 30, bunu da anketlerden anlıyoruz. Yolculuklara baktığımız zaman İstanbul’da yaklaşık 8-9 milyon yolculukta en fazla denizin payı 150 bin. Yani bu yüzde 1-2 mertebesinde. Demek ki deniz ulaşımının payını arttırmamız lazım. Yollar da ki asıl trafiğin nedeni 1 veya en fazla 2 yolculu otomobiller yolda yüzde 85 yer işgal ediyor. Dolayısıyla bu şehrin çok kötüye giden durumuna dur diyecek radikal kısa, orta ve uzun vadeli projelere ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.
Pandemi döneminde sonra vatandaşların kendilerini güvende hissetmek için özel araç kullanma alışkanlıklarının devam ettiğini söyleyen Ilıcalı, "Pandemi’den sonra vatandaşlarımızın kendilerini daha güvenli hissedebilmeleri için özel araca bir kayış oldu. O trafiği yüzde 30 oranında arttırdı. Ve bu artış devam ediyor. 2 yıl içerisinde bir kat daha özel araç trafiğinde artış oldu. Özel araçlara da baktığımızda 1 yolcu, çok az bir kısmında 2 kişi var hafta içinde. Biz, pik saat anlatırız. Pik saat dediğimiz trafiğin en yoğun olduğu saatlerdir. Pik saat, sabah evinizden işe giderken veya okula giderken 7 ile 9 arasıydı, akşam dönüşlerde ise 16:30’da başlayan 19:00’a giderdi. Şimdi 7 gün 24 saat trafik var. Biraz da hava şartları bozulduğu zaman önceki pik saatlerin de çok çok üstünde, beklemeler fazla, kuyruklar uzunluğu fazla, hızlar çok çok düşük. 5 kilometre saatlere, durma noktasına gelen trafiğin içerisindeyiz" dedi.
İstanbul’da GSM operatörleri vasıtasıyla yapılan 150 kişilik anketten bahseden Mustafa Ilıcalı, "İstanbul’un en fazla trafik üreten ve çeken 10 ilçesini tespit ettik. Bu arada üreten ve çeken trafikte ortak noktalar da var. Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, Ataköy gibi tarihi yarım ada civarında ki 15 ilçe en fazla trafiği üreten yerler. Önlemler hiç değilse bu bölgelerde alınsa, bir şerit toplu ulaşıma, ticari taksilere ayrılsa, burada ki kavşaklar en yüksek teknolojili akıllı kavşaklara dönüştürülse, geometrik düzenlemeler yapılsa, deniz sistemini arttıracak yolcuyu denize çekecek diğer sistemlerle entegre edecek sistemler yapılsa trafik çok önemli ölçüde rahatlayacak. Hem bunları yapmıyoruz, hem de İstanbul’da her geçen gün nüfus artışı var, talepler artıyor. Daha da kötüye gidiyor" ifadelerini kullandı.