Kader nedir? Sözlük anlamında şöyle yazıyor; “Alınyazısı, yazgı”, “Genellikle kaçınılmaz kötü talih.” “Bütün olayların önceden ve değişmeyecek biçimde düzenlediğine inanılan doğaüstü güç, ezeli takdir. Yazgı veya mukadderat olarak da anılır.”
İslam dininde, Musevilikte, Mistizmde, değişik değişik tarifleri var.
***
Soğuk duvarlar, demir parmaklıklar, güneşsiz, denizsiz, yıldızsız odalar deyince aklınıza ne geliyor?
Cezaevi ve buralarda yaşayan “Kader Mahkumları” değil mi?
Birkaç gün önce, iki dostumla birlikte, merkezi, Beylikdüzü İlçesinde bulunan, Kader Mahkumları Derneğini ziyarete gittik. Böyle bir derneğin varlığını ilk kez duyuyor olmaktan dolayı üzüldüm. Bu derneğin şöyle bir özelliği var. Türkiye’de, bu konu ile ilgili, tek dernekmiş. Sadece, cezaevindekilere değil, onların dışarıda, mağdur olan olan eş ve çocuklarına da, güçlerinin elverdiği ölçüde yardım etmeye çalışıyorlar.
Derneğin kurucusu,Necdet Yüksel, cezaevinde 10 ay yatıp çıktıktan sonra, bu derneği kurmaya karar vermiş. Dernek, ihtiyaç sahiplerine gönderilmeyi bekleyen, koli ve kitap dolu. Bir yığın da kolilenecekeşya var. Kolileri, ihtiyaç sahiplerine yollamakta zorlanıyorlar. Bir koli göndermenin maliyeti, 10.- TL. imiş. Masa üzerinde, isteklerini, ihtiyaçlarını yazmış, binlerce kader mahkumunun yazdığı mektuplar, okunmak için bekliyor. Birkaç tanesini açıp okudum. Kitap, ayakkabı, seccade, giysi, battaniye, çocukları için oyuncak, zaman geçirmek için bulmaca kitapları, vs… gibi şeyler istiyorlar.
Okuduğum mektuplar arasında, 18 yaşında bir genç kıza ait mektup vardı. Kendisi ve arkadaşları için giysi, ayakkabı ve kitap, istiyor. Hepsinin, ölçülerini, ayakkabı numaralarını yazmış. Birde orda bulunan küçük çocuk için, lego ve oyuncak istemiş.
Hepimizin başına, her an, her şey gelebilir. Kim olduğu, nereli olduğu hiç önemli değil. Önemli olan, sadece ve sadece, konunun “İnsan” ve “insanlıkla” ile alakalı olmasıdır. Bir yerlerde, bazı insanların, ihtiyacı olan insanlar için gönüllü olarak çalışması son derece önemli bir iş. Gönüllülük esasına dayanan işler, zordur. Maddi olarak karşılığı yoktur. Manevi tadı vardır. İnsan olduğunu hissettirir, yaşayan insana.
***
Yardımlaşmak, sevindirmek güzeldir. Gelin, gücümüz yettiğince, bu insanları sevindirelim. Kurban kesiyoruz, defalarca umreye, hacca gidiyoruz. Hac ve umre bana göre her yıl yapılması gereken bir iş değil. Yanlış anlaşılmasın, asla yargılamıyorum. Dileyen istediği kadar gitsin. Benim karşı olduğum birçok şey var elbet, ancak eleştirmek haddim değil.
Ben, o hacca, umreye, defalarca gidenlerin yerinde olsam, bir kere o görevi yerine getirdikten sonra, diğer yıllarda, o para ile çocuk okutmayı tercih ederdim.. Fakir, ihtiyacı olan birini sevindirirdim. Bu benim fikrim tabii ki, dileyen, dilediği gibi parasını harcar. Yineliyorum! Asla haddim değil, eleştirip yargılamak. Ama sizlerden rica ediyorum. Lütfen, etrafınıza bir daha bakın. Manevi huzur arıyorsanız, etrafınızda tutabileceğiniz, çok el var. Ne olur, birinin elinden tutalım.
Kader mahkumları derneğine ulaşmak isterseniz, internette derneğe ait bilgilere ulaşabilirsiniz.
Bende burada hesap numaralarını yazıyorum, bir koliyi ihtiyaç sahibine göndererek, sizde birilerini sevindirebilirsiniz.
Vakıfbank Beylikdüzü Şubesi; İbanno; tr 73000 15800 72 99 70 52 07
BeylikdüzüPtt Şubesi, Posta çeki Hesap no; 094 92 326
---
Hepinize huzurlu, sevdiklerinizle birlikte, ağız tadıyla geçecek bir bayram diliyorum.
Sevgiyle kalın