Beğenirsiniz ama beğenmezsiniz, Yılmaz Kandemir hiç şüphe yok ki Silivri siyasetinin olmazsa olmazlarından.
Geçtiğimiz gün Silivri belediye meclisinde yaşanan IŞIKLAR-KANDEMİR atışmasından sonra HABERDAR’ın manşetinden; BİRİ KANDEMİR’İ DURDURSUN! Başlığı attık.
Bu haberimizin ardından başta Silivri Temsilcimiz Fatma Sarıbıyık olmak üzere gazetemiz merkezi ve sosyal medya organlarımıza bir çok yorum geldi.
Diğerlerinin yorumlarını bir tarafa bırakarak olayın merkezinde bulunan Yılmaz Kandemir’in yorumundan kısa alıntı yapmak istiyorum:
‘YA FATMA; MANSETTEN BASLIKTA " BIRI YILMAZ KANDEMIRI DURDURSUN " demişsin. BEN ARSIZLIK, UĞURSUZLUK, HIRSIZLIK, YOSUZLUK YAPMADIM Ki. ASIL SILIVRI SIYASETINDE SIYASI GUCUNU. ZENGIN OLMAK ICIN KULLANAN ARSIZLARI, ACGOZLULULERI, HIRSIZLARI BIRILERI DURDURSUN. CUNKU BU KISILER SILIVRI’DE YASAYAN 150 000 KISININ HAKLARINI GASP EDIYORLAR, BU KISILERDE NE ALLAH KORKUSU NE DE KUL KORKUSU VAR.’
Yargı ne güne duruyor?
Kandemir belli ki çok dolu. Gördüğü ve bildiği birşeyler var. Ya çok net şüpheleri var ya da onu yanıltanlar. Sonuçta ortada bir hırsızlık, soygun, talan var ise yapılması gereken yargıya baş vurmaktır. Yok eğer elinizde net bilgi ve belge yok ise HAVANDA SU DÖVMEK’ten öteye gidemezsiniz.
HABERDAR o başlığı ile Yılmaz Kandemir’in durdurulmasını değil, bilakis elinde net bilgi ve belge var ise yapılması gerekeni yapmasını diliyor. Mecliste seviyeyi düşürmek yerine, dalaşmak yerine, sataşmak yerine net ve kararlı yapılması gerekenleri yapmak gerek.
Aksi halde siz mecliste kürsüye çıkar aslında çok önemli konulara değindiğinizi düşünüsünüz ancak; sırf Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar yıpransın diye göstermelik olarak bu duruma destek vermeye çalışanlar hariç kimseyi ikna edemezsiniz.
Bizden söylemesi.
Hüseyin Kalanç’tan mektup var
Merhaba Mehmet Bey; Bugün Haberdar Gazetesi Edirne F tipi Hapishanesi’ne 1 haftalık incelemeden sonra c-97 nolu hücremize ulaştı.
Öncelikle 22 Şubat 2013 ve 25 Şubat 2013 tarihli gazetenizde şahsım hakkında göstermiş olduğunuz duyarlılıktan dolayı teşekkür ederim.
Ülkemizde her gün yaşanan hak gaspları ve adaletsizlik karşısında bir çok Basın emekçisi ve Medya’nın susturulduğu Baskı altında alarak sadece itaat etmesini istediği süreçte yapılan hukuksuzluklara ve adaletsizliğe karşı cesurca duruşunuzdan dolayı kutlarım.
Ben Hüseyin Kalanç Esenyurt Dersimliler Başkanı yine aynı zamanda KESK’e bağlı tüm BEL-SEN (Tüm belediye emekçileri ve yerel yönetimler hizmetleri sendikası) İstanbul 1. Şube yönetim kurulu üyesiyim. 23 yıldır Bakırköy Belediyesinde memur olarak çalışıyorum ve 18 yıldır Esenyurt’da aynı adreste ikamet ediyorum.
19 Şubat 2013 sabah 06.00 da 20’ye yakın polis terörle mücadeleden geldiklerini ve hakkımda yakalama kararı olduğunu beyan ederek arama yaptılar adeta talan edercesine… 4 günlük gözaltından sonra savcılığa ve tutuklanarak önce metris sonrada 26 Şubat 2013 de Edirne F tipi hapishanesine getirildim. Sabah 06.00 da evimin talan etmelerinin ve tutuklanmama atfedilen suçlama ne kadar komik bir komplo olduğunu anlatayım size:
1-1 Mayısa katılmak
2-8 Mart dünya emekçi kadınlar gününe katılmak, sendikanın düzenlediği etkinliklere katılmak
3-Esenyurt Dersimliler Derneğinin Açılışında yapılan konuşma(Bu konuşma sizin gazetenizde çıkmıştı)
4-Dersim 1938 katliamı paneli düzenlemek ve konuşmak
5-2 Temmuz Sivas katliamı ilişkin açıklama yapmak ve aşure dağıtmak
6-Çağdaş hukukçular derneğine ilişkin adliye önünde yapılan basın açıklamasına katılmak
Sorarım size bir sendika yöneticisi ve dernek başkanı bunları yapamayacaksa ne yapacak? Bunlar suç mu? Buradan bir kez daha söylüyorum buradan çıktığımda bunları yine yapacağım. Çünkü bu benim hayata bakış açımdır. AKP iktidarı, susun koşulsuz şartsız itaat edin, kapıkulu olun eğer olmazsanız sizi F tiplerine atarak sustururum diyor.
Evet, itaat etmiyor susmuyoruz AKP faşizmine boyun eğmeyeceğiz… Bu komployu başa çıkaracağız.
Sevgi ve dostlukla kalın
HÜSEYİN KALANÇ