Tuğba Küçükhan, MHP'nin İstanbul'daki tek kadın ilçe başkanı ve belki de tüm ilçe başkanları içinde de en genci... 6 ay önce atamayla geldiği ilçe başkanlığı görevine bir süre önce yapılan kongrede seçilen Av. Tuğba Küçükhan, siyaseti 'ömrüm' olarak nitelendiriyor.
MHP'de siyaset yapmanın kendisi için büyük bir gurur olduğunu ifade eden Küçükhan; Büyükçekmece'deki iktidar muhalefet kavgasını ise göstermelik olduğunu iddia ediyor. “Hasan Akgün ve AKP arasında varmış gibi gözüken kavgalar tamamen siyasi. Aslının ne olduğunu görmek için daha da derinlere bakmak lazım” diye konuştu.
MHP'ye dışarıdan bakıldığında tırnak içinde erkek partisi gibi görünür. Ama yerel seçimlerde en çok kadın adayın olduğu parti de yine MHP oldu. MHP'yle ilgili yanlış bir imaj mı var?
Genel Başkanımız Devlet Bahçeli bayanlara gerçekten çok önem veriyor. Tunceli'ye gittiğinde yanında Ruhsar Demirel ve Zuhal Topçu vardı. Kadınlara artı bir ihtimam ve önem gösteriyor. Fakat biz belli bir teşkilat yapısı içindeyiz. Kadınların bu teşkilat yapısı içinde mücadele etmesi gerekiyor.
Bu sadece bizim partimiz için geçerli değil, tüm siyasi partilerde kadının gerçekten iki kat mücadele etmesi gerekiyor. Çünkü en zayıf halka kadın olarak gözüküyor ve kadının üzerine basmak çok kolay. Ama yılmadan savaşmak gerekiyor. Ben bunu yaptım, örnek olabiliyorsam ne mutlu.
Kadınlar için siyasette ya da farklı konularda 'pozitif ayrımcılık'tan bahsedilir. Bu durum kadınları biraz tembelleştiriyor mu? 'Nasıl olsa cinsiyetimden ötürü bir yerlere gelebilirim' düşüncesi oluşmuyor mu?
Kadınlarda bir tembellik olduğunu düşünmüyorum. Çünkü özellikle siyasetten mücadele eden çok fazla kadın arkadaşımız var. Ama herkesin aynı güçte olmasını bekleyemezsiniz. Bazıları ufak sorunlardan yılıp kenara çekiliyor. Bazıları ise ben bunların arasına kendimi de katıyorum idealistler ve bu ideal uğruna yapması gereken tüm mücadeleyi gösteriyorlar. Ben bu davaya hem yürekten inanıyorum hem de samimiyim.
Bu samimiyet, bu gönülden inancım beni ileriye doğru götürüyor. Ben inanmasam belki yarı yolda bırakırım. İdealleri olan bir insanım, bir hedef doğrultusunda ilerliyorum. Bu hedefe ulaşmak için de elimden geleni yapıyorum.
Barış sağlandı
Kongreye gelirsek... Burada çeşitli tartışmalar yaşandı. Bunların nedeni neydi?
Kongrede tartışmalar benim konuşmam esnasında gerçekleşti. Tabi pek hoş bir durum değil. Ama büyütülecek bir durum da değil. Olaylar, kongrenin heyecanıyla, stresiyle gerçekleşti. Kongre için inanın çok çalıştık, gecemizi gündüzümüze kattık. Başından sonuna kadar organize ettik. Ama tabiki çok stresli ve heyecanlı bir ortam. Biliyorsunuz Ülkücü hareket; aksiyon hareketidir. Genç arkadaşlarımızın aralarında küçük bir atışma yaşanıyor ve kavga oluyor ama sonrasında barış sağlandı. Şu anda bir sıkıntı yok. Çünkü hepimiz bir bütünüz, birlikteyiz.
Daha doğrusu birlikte olmak zorundayız.
Parti içi küskünleri yeniden partiye getirme, bu küskünlüğü bitirme konusunda çalışmalarınız var mı?
Tabi ki var. Atamayla geldiğimde küskünler için bir piknik düzenledim ve eski yeni bütün arkadaşlarımızı davet ettim. Çoğu arkadaşımız da katılım sağladı. Ben pozitif bir insanım. Kimsenin dargın kalmasını istemiyorum. Kimsenin de benimle ilgili bir sorunu yok.
Bugün ilçe başkanı olarak ben varım ama yarın ben giderim başkası gelir. Ama ben olabildiğince bütün insanları kucaklayıcı bir yapı oluşturmaya çalışıyorum. MHP'de dünden bugüne bulunmuş isimlerin olduğu bir listem var. Bu listedeki isimleri tek tek arıyorum, hal hatır soruyorum. Bundan sonraki aşamalarda bütün faaliyetlerimize hepsini çağıracağız. Biz eksilten değil arttıran bir MHP'yi hedefliyoruz. Kimseyi küstürmeyeceğiz. Çünkü biz artıya artı katmak istiyoruz. Eksiye eksi katmak değil... Bir kişiyi bile küstürme lüksümüz yok. Bizim önümüzde genel seçimler var. Bütün arkadaşlarımızın hepsini sokağa indirip, sahada çalıştıracağız.
Hedef 30 bin oy
2015 seçimlerinden ne bekliyorsunuz?
Biz yerel bazda bütün gücümüzü kullanıp burada çalışacağız. Hedefimiz Büyükçekmece'de en az 20 bin oy almak hatta 30 bin oya kadar çıkmak. Ancak liderlerin uyguladığı genel politikalar genel seçimleri etkileyen en önemli unsur.
Liderlerin sahaya inmesi, mitingler düzenlemesi, projeler açıklamaları, çalışmaları çok etkili olacak. Sadece MHP içinde de değil, bize oy verecek potansiyeli de kucaklamaya çalışıyorum aslında. Seçimlerde 'kararsız' bir kitle var. Seçim döneminde çalışmasına bakıp karar veren, politik görüşü olmayan geniş bir kesim var. Ben bunları da kazanmaya çalışıyorum.
Rakipleriniz için ne düşünüyorsunuz?
AK Parti'de Recep Tayyip Erdoğan'ın partiyi teslim ettiği Ahmet Davutoğlu, karşılaştırılamayacak düzeyde. İzlediği politikada, konuşmalarıyla, yaptıkları ile pasif kaldı. Bu durum elbette AKP'de oy kaybına neden olacaktır.
Ama öte taraftan şunu da diyenler var, Erdoğan cumhurbaşkanı oldu ancak partisini daha doğrusu arkasındaki kitleyi de bırakmıyor. Onların partiden uzaklaşmaması için siyaset yapmaya devam ediyor...
Tabi ki bunu yapmaması gerekiyor. Cumhurbaşkanının tarafsız olması, herkese eşit şekilde davranması, ayrım yapmaması gerekiyor. Belki kendi kitlesini elinde tutmaya çabalıyordur ama ben bunun yeterli olmayacağını ve AKP'nin oy kaybına uğrayacağını düşünüyorum. Ben aynı şekilde CHP'nin de oy oranının düşeceğini düşünüyorum.
Düşüşler MHP’ye yarayacak
CHP'nin oyu neden düşer?
İzlediği politikadan, yürüttüğü tavırdan, kendi içindeki çekişmelerden. Kendi içinde disipline gönderdiği isimleri görüyoruz. Bunlar ulusalcı ve Atatürkçü isimler. CHP çok karmaşık bir parti aslında. Bir tarafında sosyal demokratlar, bir tarafında Kürt kökenliler, bir tarafında da ulusalcılar var. Kırılma noktasına baktığımızda ulusalcı kanatta kırılmalar görüyoruz. Emine Ülker Tarhan, Süheyl Batum, Birgül Ayman Güler gibi isimler bunlar. Milliyetçi, ulusalcı tavırın geri planda olduğunu görüyoruz.
Muhalefet olarak da geri planda kaldığını görüyoruz. Muhalefet görevini iyi yapamıyor, pasif kalıyor. Ne agresif olabiliyor ne de yumuşak siyaset izleyebiliyor. İkisinin ortasında kalan bir liderleri var.
İki partideki bu oy düşüşünün MHP'ye mi kayacağını tahmin ediyorsunuz?
AKP'de özellikle çözüm süreci ile ilgili sıkıntı duyan milliyetçi kanadın; CHP'de de ulusalcı kanadın MHP'ye kayacağını ve bizim oy oranımızı yükselteceğine inanıyoruz. Tabi bu süreçte genel konjöktür, o dönem yaşacak olağanüstü gelişmeler de seçimleri etkileyecektir.
Şekilci hizmetler yapılıyor
Büyükçekmece'yi nasıl görüyorsunuz. Burada çok uzun yıllardır başkanlık yapan bir isim var. Büyükçekmece, Hasan Akgün'le bir ilerleme kaydetti mi?
Tabi ki baktığınızda 20 senelik uzun bir dönemden bahsediyoruz. Bu kadar uzun süre duran bir belediye başkanının hiçbir şey yapmaması mümkün değil. Elbette ki bazı artılar yapıyor ki eksileri görülmesin. Ben bunlara şekilci şeyler diyorum. Yol, park, kaldırım gibi.
Aslında içine bakmak lazım. Kime, ne kadara ihale edilmiş. Belediye meclis gündeminde neler olmuş, acaba bir diktatör mü, acaba her yere hakimiyet mi kurmak istiyor? Ya da Büyükçekmece'deki ana muhalefet partisi olan AKP neden etkin muhalefet yapamıyor. Bunların hepsine bakmak lazım. Tabiki yaptığı iyi şeyler olmuştur. Haklıya hakkını vermek lazım. Ama yeterli mi, bence değil.
Arkada ne hesaplar dönüyor?
Büyükçekmece'de bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile daha doğru AK Parti hükümeti ile çatışma olduğu; bu nedenle hizmet gelmediği söyleniyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Büyükçekmece'de böyle bir sorun yaşandığını düşünmüyorum. Siyaseten önde kavga ediyor gibi gözüküp arkada ne hesaplar döndüğünü vatandaş bilemez. Ama bizlere gelir bunlar. Kimlerin kimlerle arka kapılarda neler görüştüğü, mecliste kararların hangi görüşmeler sonucunda alındığı, ne pazarlıklar yapıldığı istihbarat olarak bizlere geliyor. Limanla ilgili karar nasıl çıktı mesela?
Nasıl çıktı mesela?
Limanla ilgili karar AKP Meclis üyeleri destek vermeden çıkması mümkün değildi. Ne oldu, ne döndü de destek kararı aldılar. Halkın önde gördüğü şekilcilik; işte liman yapılıyor, çok güzel olacak. Ama altında kime ne rant sağlanmış, kim zengin edilmek isteniyor, hukuka uygun mu? Bunlar sorulmuyor.