İMAMOĞLU; HEDEF İKTİDAR...
CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu HABERDAR’a konuştu; ‘Genelde ve yerelde iktidar olacağız’
CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu ilk röportajını HABERDAR’a vererek; siyasi geçmişini, hedeflerini, Beylikdüzü’nü ve CHP’yi anlattı.
9 aydır ilçe Başkanlığı görevinde bulunduğunu söyleyen Ekrem İmamoğlu bu günlerde yeni taşındığı 700 m2’lik ilçe binasında bizleri karşılayarak bu ilçe merkezinin Türkiye’nin en iddialı ilçe binası olduğunu belirtti. HABERDAR sordu, Ekrem İmamoğlu içini döktü. Gerek Beylikdüzü siyasetine yön verenlerin gerek CHP’de politika yapanların heyecanla okuyacağını umduğumuz röportajla sizleri baş başa bırakıyoruz…
Haberdar- Siyasete başlama olayınız nasıl gelişti?
Benim kişisel olarak siyaset kararım 2008 yılında verdiğim bir karar. Tabi bu kararı verirken gerekçelerim vardı. Beylikdüzü’nde yaşıyorum. Beylikdüzü’de yaşarken burada sorumlu bir insan hüviyeti ile yaşıyorum. O sorumluluğumuzun kökeni 1991 yılından beri iş hayatı olarak beylik düzünde bulunmamızdan kaynaklanıyor. Kaldı ki, benim bir tesadüfi tarafımda Avcılar İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde okumam sebebi ile hemen hemen 88-89 dan beri Beylikdüzü’ne görsel olarak hakimim. 91 yılından sonra da yaşamın içindeyim. Geri dönüp baktığımızda 91 yılında Beylikdüzü’nde bir köy vardı. Gürpınar bir köydü. Belediyesi vardı ama köy diyebileceğimiz bir yerdi. Yakuplu bir köydü. Biz aşama-aşama bu süreçlerin tamamına vakıf ve şahit olduk. Tabiri caizse nüfusun 10 binlerden bu güne gelişini gördük. Bu çok şey ifade ediyor. Sokağının caddesinin yapılışını, bütün sosyal dokusunun oluşmasında, sahili E-5’i, alış veriş merkezlerinin yapılması, eksisi artısı, hüznü sevinci her şeyi ile bir arada büyüdük diyebilirim. Memleket çok önemlidir bilirsiniz. İstanbul’da Türkiye’nin en fazla hemşeri derneklerinin bulunduğu bir şehirde daha da önemlidir. Bunu hemşericilik açısından söylemiyorum. Sadece bir noktaya bağlamak istiyorum. Bende Karadenizliyim, Trabzon’luyum. Ama baktığımızda ben 18 yıl Trabzon’da yaşadım. Yaklaşık 19 yıl Beylikdüzü’nde yaşadım. Yani artık kendimi buraya ait hissediyorum ve buranın bir sorumlu ferdi olarak hissediyorum. Bu siyasi gören olsun olmasın. Beylikdüzü ile ilgili gelişmeleri takip ettiğimizin yanı sıra, maddi manevi bütün oluşumların yanında olamaya çalıştık. STK’lar, dernekler, bunun yanı sıra bir çok derneğe katkılarımız oldu. Birçok kuruluşun yöneticisi, üyesi olarak bulundum. Kızılay’da, okullar da, spor kulüplerinde maddi manevi desteklerimiz oldu.
2008 yılına geldiğimizde ve geri dönüp baktığımızda, bir çok şikâyet sayfaları hatırıma geldi. Tabi yerel seçimler yaklaşıyordu. Biz hayatın içinde olduğumuz gibi üretken olmayı seven bir insanım Beylikdüzü ile ilgili hem hayallerim, hem de projelerim vardı. Bunları hayata geçirebilmenin bir tek yolu var siyasetin içerisinde olmak. Yönetimin sahibi olabilmek. Bu yönü ile hedeflerime daha somut hale getirebilmek adına yerel seçimlerde bildiğiniz gibi Belediye Başkanı aday adayı oldum. Ancak kısmet olmadı. Partimiz seçimi de alamadı. Bizde hayallerimizi projelerimizi biraz erteledik askıya aldık. Sonrasında yerel seçimlerden yaklaşık 5-6 ay sonra genel merkezimizin teveccühü ve daveti üzerine bizi ilçe başkanı olarak görmek istediklerini tevdi ettiler bizde kabul ettik.
Haberdar- 2008 yılı öncesinde CHP’de başka göreviniz var mıydı? Ya da başka bir siyasi partide?
Hiçbir siyasi partide görevim olmadı. Ancak şöyle bir şey söylemek isterim CHP’nin her zaman yanında oldum. CHP’nin ama etkinliklerinin, ama ortamlarının, seçim dönemlerinde her zaman yanında oldum. Her dönem yöneticilerimizin yanında oldum.
Haberdar- İş anlamında sektöre nasıl girdiniz? Belediye başkanları ile ilişkileriniz ne düzeyde idi? Siyasete atılmanızda bunların etkisi oldu mu?
İş hayatına atılmamda hiçbir etkisi olmadı. Şu an yönetiminde bulunduğum şirketimin tarihçesi yaklaşık 50 yıllık bir tarihçedir. Yani Beylikdüzü’nde ki ilişkilerimin başladığı tarihe dayanmıyor. Sadece tesadüfler bizi 91’den sonra Beylikdüzü’nde yoğunlaştırdı. Beylikdüzü bizim yoğun çalışma alanımız oldu. O zamanlar ANAP yönetimde idi. Buraların tamamı Büyükçekmece belediyesine bağlı idi. Kolaylık gösteren ve görev anlayışı ile bize yol açan, iş adamına ve istihdama yardımcı olan bütün belediye başkanlarına ve yöneticilerine de teşekkür ediyorum. Görevini kötü yönde kullanan, iş hayatını sekteye uğratan ve istihdamı engelleyen belediye başkanı yok muydu? Tabiî ki vardı. Bunların bir kısmı gerekli derslerini almışlardır.
Haberdar- Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu şirketlerinin neresinde?
Bizim İmamoğlu, geçmişten bu güne gelen şirketimiz aslında bir tane ama onun dışında aile fertlerinin kurduğu başka şirketlerde var. Onun yanı sıra TETRA Yapı diye iki şirketinde yönetim kurulu başkanlığını yürütüyorum. İş hayatının da içinde bir insanım. Siyasi süreç bizi nereye taşır, o dönemde bizi nasıl devre dışı bırakarak, o iş alemini, firmalarımızın kurumsal kimliğini nasıl yürütürüz o, o dönem kararı olacaktır. Ama şu an ilçe başkanı olamam sebebi ile bir engeli olmadığını düşünüyorum. Biz ahlaklı, kurallara riayet eden, bütün işini tertemiz yürütmeye çalışan bir kurumsal firmayız. Bende o kurumsal firmanın hem ortaklarından hem de yönetim kurulu başkanlığını yürütüyorum.
Haberdar- Ekrem İmamoğlu genel politika düşünüyor mu? Önümüzdeki günlerde sizi daha aktif yererde görebilecek miyiz? Yoksa kendisini bir sonraki yerel seçime mi hazırlıyor?
İlçe başkanı olmamın benim iş hayatımda bir engel olarak görmüyorum. Ancak belediye başkanı adayı olsaydım, şirketlerimle olan fiili ilişkilerimi geri çekecektim. 21 yıldır süren ortaklıklarım elbette devam edecekti. Ona göre düzenimi kuracaktım. Ben şu anda bile iş hayatımla ilgili tedbirler almaktayım. Mümkün olduğu kadar siyaset yaptığım ilçemde, iş hayatımı biraz rolanti de yürütmekteyim. Bunun sebebi de şudur. Ben işin kolaylaşması adına böyle bir karar aldım. Ben şu anda ilçe başkanıyım. Benim tek idealim benim bir görev sürem var. bu görev süresinin içerisinde Beylikdüzü’nde CHP’yi layık olduğu yere, en iyi yere taşıya bilmek hedefi ile görevimi yapıyorum. Bu sebeple teveccüh bizi nereye taşır? Nereye doğru gideriz? Şu anda bunu kestirmek güç. Ama biz bütün bu bireysel düşünceleri kafamızın arka tarafına attık. Beynimizin ön tarafında şunu taşıyoruz. Artık Türkiye Cumhuriyeti’nin olmazsa olmaz bir hedefi var. Temiz siyaset temiz toplum, temiz idare. Bunu da yapabilecek olan CHP’dir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakanlığında ki kabinedir. Onun için tek hedef CHP’yi iktidar yapmaktır. Onun ötesindeki kişisel hedef ve tercihleri biz kafamızın arka tarafına koyduk.
Haberdar- Neden sol seçmenin sahibi olan bir ilçede hiçbir zaman sol bir yerel politika başarılı olamıyor? CHP Beylikdüzü bunu kırmak için ne gibi önlemler alıyor?
Geçmişe biz sadece ders alma yönü ile bakıyoruz. Geçmişteki kişileri yargılama yada devre dışı bırakma gözü ile asla bakmıyoruz. Zaten benim siyasete başladığım ilk günden beri topluma verdiğim bir mesaj var, oda şu “ bana kötüleri değil bildiğiniz iyileri anlatın” ama ders almamız gereken ne varsa bazı sıfatları kenara bırakarak, oturalım konuşalım yazalım. Şimdi bir takım hatalar, yapılmış. Eğer seçim kaybedilmişse bir sıkıntı var demektir. Dolayısı ile sıkıntıyı iyi tespit etmek gerekir. Ben seçimlerde yapılan hataları saymaya kalksam belki yüz tane hata sayarım. Bunda örgüt yapılanması vardır, örgüt birliği vardır, tercihler, başkanlık, adaylıklar vardır, eksikler vardır, zamanlama hataları vardır gibi, birde yerel seçimler biliyorsunuz, çok daha farklı bir tercih ortaya koyabilir. Türkiye’de bu Beylikdüzü için tek değildir. Beylikdüzü gibi birçok ilde x bir parti genel seçimde birinci parti iken, y kişisi gelir seçimi alır. Beni esas üzüldüğüm şu, Beylikdüzü’nde kişisel yeteneklerde seçim kazanmadı bu güne kadar. Seçim bir tek şekilde kazanıldı diğer partiler tarafından, CHP’nin hataları yüzünden kazandılar. Yoksa CHP Beylikdüzü’nde seçimi kolaylıkla alabilecek düzeyde idi. Bakın bu tercihlerin hiç birinin altında kişi yada kişiler yok. bu bir genel hatalar zinciridir. Yani hataları alt alta yazdığımızda yüz tane yazarız. Ama hiç birini tek başına ele alıp kimseyi yargılamıyoruz. Biz şunu diyoruz. Artık bundan sonra güçlü bir örgüt var. CHP Beylikdüzü ilçe örgütü, İstanbul’un en güçlü ilk beş örgütünden birisi olacaktır. Hiçbir hata yapmayacaktır. Öyle bir alt yapı oluşturacaktır ki, gerektiğinde ortaya koyacağı siyasi tercihler bütün üst makamlar tarafından kabul edilebilir hale gelecektir. Geçmişteki sıkıntıları artık Beylikdüzü yaşamayacaktır. Ben kendi örgütüm adına bu sözü rahatlıkla verebilirim. CHP hem önümüzdeki genel seçimlerde, hem ondan sonraki yerel seçimlerde Beylikdüzü’nde iktidardır.
Haberdar- Geçtiğimiz yerel seçimlerde CHP’nin adayı doğrumuydu?
Daha öncede dediğim gibi, kişileri hiçbir zaman yargılamıyoruz. Kişileri hiçbir zaman tek başına ele almıyoruz. Bu genel bir hata yumağıdır. Bir suçlu tespiti yaptığınızda o suçlu size başka bir suçlunun tespitini yapar. Yani hatalar tek değil. Onun için ne kişiye nede kişilere bunu yüklemiyoruz. Bu bir genel hatalar zinciridir diyorum. Benim bundan sonra tek konuşacağım o hatalar artık yapılmayacaktır. Bunun da yolu güçlü örgüt yapısıdır. Bu güçlü yapıda şu anda Beylikdüzü’nde mevcuttur.
Haberdar- İktidar olma yolunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Şimdi biz birebir siyaset yapmıyoruz. Biz sokakta siyaset yapıyoruz. Biz samimi siyaset yapıyoruz. Biz esnafımızın elini bırakmıyoruz. Biz Beylikdüzü’nde yaşayan, ihtiyacı olan aileleri tespit ediyor bir şekilde onlara ulaşıyoruz. Ama birileri gibi ulaştığımızın reklamını yaparak, o aileleri deşifre etmiyoruz. Guruları ile onurları ile oynamıyoruz. Mümkün olduğu kadar işsizimizi tespit edip işsizimize iş bulmaya çalışıyoruz. İktidar olmamamıza rağmen. Vatandaşımızla bir araya gelerek dertlerini dinliyoruz. Yaklaşık dokuz aydır görev sürecimizde, belki yüze yakın site kahve vs toplantılar yaptık. Sayılarını hatırlayamadığım buna ilave edeceğim lokal toplantılarımız hariçtir. Bizim Beylikdüzü’nde ziyaret etmediğimiz STK, okul, dernek, kulüp vs. kalmamıştır. Yani CHP artık halkla buluşuyor. CHP halka kapısını ardına kadar açıyor. Türkiye’de zaten bir gerginlik var. Ne gerginliği bu siyasi yönetim gerginliği var. Gerginlik politikasından artık halk usanmış, teveccüh istiyor, tevazu istiyor. Halk boynu bükük siyasetçi istiyor karşısında. Ukala siyasetçi, halkını döven siyasetçi istemiyor. Biz bunların tam aksini yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Zaten bir ivme yakalamış olan ve yükseliş içerisinde olan partimiz, özellikle son kurultayda Sayın Kemal Kılçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği günden bu güne, bu ivmeyi belki iki-üç misline çıkarmış durumdadır. Biz genel başkanımızın elinde hissetiğimiz bu sıcaklığı, yüzünde hissettiğimiz o tebessümü, kalbinde hissettiğimiz o samimi duyguların aynısını bir şekilde vatandaşa aktarma çabası içerisindeyiz. Ben iki gün Trabzon, Giresun ziyaretini izleme fırsatı buldum. Orada genel başkanımızı insanların nasıl samimiyetle sanki bir yakını gelmişçesine sarılarak kucakladıklarını gördüm. Bu rolle yapılacak bir şey değil. Bu kendiliğinden olan bir şeydir. İşte bütün bu duyguların aynısını Beylikdüzü’nde vatandaşla buluşmalarda vermeye çalışıyoruz. Örgüt içinde ne yapıyoruz? Biz yaklaşık sağlıklı 700-800 üye ile teslim aldığımız Beylikdüzü’nde bugün yaklaşık 4000 lere varan üye yapısına ulaştık. Biz vatandaşımıza çağrıda bulunuyoruz. Elimizde üye formları ile toplantılar yapıyoruz. Yaptığımız üyelerin büyük bir çoğunluğu, dikkatinizi çekerim bayandır. Hep söylenir ya siyasi çalışmalardaki başarılarda kadınların öneminin büyük olduğu, bizimde üyelerimizin büyük çoğunluğunun bayan olması belki de bizi iktidara taşıyacaktır.
Haberdar- Üyelik kartlarını ne kadar zamanda veriyorsunuz?
Biliyorsunuz bizde üyelikler biz de 6 ay sonra geliyor. Ama asla süreyi aksatmıyoruz. Yani göreve geldiğimizden bu güne kadar bu böyle olmuştur.
Haberdar- 6 ayda değil 6 yıldır üye kartlarını alamadıklarını söyleyen partililer var.
Bakın ben yeni bir siyasetçiyim. Bunu derken geçmiş ile ilgili birilerini kötülemek anlamında değil. Ama bu şikayetleri bende alıyorum. Bana üyelik kağıdını vermiş, üstüne tarihini atmış hiçbir vatandaşımız 6-7 ayı geçmez kartını eline alır. Üye kartlarını alamayanlara bir şekilde ulaşıp elden ele kendilerine teslim ediyoruz. Bunun yanı sıra ben 2008-2009 yılında belli bir mali sıkıntılar içerisinde olan ve 90 metrekare bir dairede olan bir CHP ilçe binası devir aldım. Bugün hiçbir maddi sıkıntısı olmayan, bana göre Türkiye’nin en iddialı ilçe binasında yönetimini hizmete sunan bir ilçe binası yaptık. Bunun sözünü vermiştik ve biz 1 Mayıs itibarı ile şu an içinde bulunduğumuz ilçe binamıza taşındık. 700 metre karelik bir alanda 1000’e yakın insanı misafir edebilecek bir ilçe binasına sahip olduk. Biz ilçe binamızı sadece partimizin faaliyetlerine değil, bir takım STK’lara da yardımcı olarak ilçe binamızı kullandırdık. Bunları niye söylüyorum, CHP eşittir, halkın partisi. Bizim partimizin kapıları herkese açık. Biz düğün, bayram gibi, çok coşkulu bir genel kurul yaptık. CHP’nin tahindeki en coşkulu kurultayına şahit olduk. Bu coşkuya bizzat bende Ankara’da şahit oldum, yaşadım. Bunun hemen ertesinde 24 Mayıs’da Beylikdüzü’nde sevilen bir sanatçımızla bir konser icra ettik. 40 bine yakın insanın katılımı ile, sadece sanatçıyı dinlemek için değil, siyasi coşkuyu ve tercihi içren büyük bir buluşmaya şahit olduk. Bizim orada yaptığımız konuşma sanatçı kadar alkış ve coşku ile karşılandı. Bu açıdan bakarsak biz iktidar olduk. İktidarımızı daha yükseklere nasıl taşırız bunun hesabını yapıyoruz.
Haberdar- Anlattığınız çalışmalar Ekrem İmamoğlu çalışmalarımı? Ekibiniz bunların ne kadar içerisinde? Sizin anlattığınız kadar Beylikdüzü’nde CHP’ coşku göremiyoruz?
Biz hemen-hemen her gün burada kayıt yapıyoruz. Onun için CHP normalin üzerinde bir hareketlilik yaşamaktadır. Faaliyetleri ortadadır. Yeterli bulmamak konusunda da haklısınız. Daha iyi daha çok çalışmak zorundayız. Konserde yaşadığımız coşkuyu, halkın içerisinde de hissediyoruz. 15-20 defa Pazar gezileri yaptık. Orada CHP’nin bir evrakını uzattığımızda herkes aldı. Teşekkür etti, inceledi. Yani halkın içerisinde de bu coşkuyu gördük.
Haberdar- Belediyenin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Bir vatandaş olarak size hitap ediyor mu? Kendi meclis üyelerinizle ilişkileriniz ne düzeyde?
Bizim 15 meclis üyemiz var. Ben ilçe başkanı olarak o meclis gurubumuzun başkanıyım. Dolayısı ile, partimizin, bölgemizin ve ülkemizin çıkarları açısından hiçbir meclis üyesinin benimle arasında bir sıkıntısı var, şu var bu var şeklinde ki değerlendirmelerine katılmam mümkün değildir. Aynı şekilde benimle de hiç birinin bir sorunu yoktur. Burası bizim kişisel manevralarımızı ortaya koyacağımız yer değildir. En az 300 bin kişi yaşıyorsa Beylikdüzü’nde en az 10 bin kişinin yetkisini eline almış meclis üyelerimiz vardır. 10 bin insanın sorumluluğunu taşıyor. Sizin yapacağınız her iyi şey geleceğe gönderilmiş güzel bir hediye gibidir. Bu yönü ile biz orada görev yapmaya geldik. Bu bilinç hem meclis üyelerimizde hem de parti yöneticilerimizde olacaktır. Bunu yerinde getirmeyen kim olursa takipçisi olacağız. Buda bizim hem tüzüğümüzün hem de CHP’nin ahlaki değerlerinin verdiği bir yetkidir. Yerel idare ile ilgili düşünceme gelince, ben bugün siyasetin içerisinde isim bunun anlamı şudur. Beylikdüzü iyi idare edilmiyor. Bir çok kişi bunu bu şekilde şikayet etmektedir. Sadece ben şikayet eden değil, mücadele eden sıfatını elde etmek adına siyasete girdim. Burası biliyorsunuz tarım alanı iken şehre dönüştü. Ben şimdi soruyorum, Beylikdüzü’nde olumlu ne yapıldı. Hangi adım atıldı. E-5 den girdiğinizde yapılan şu binaların dışında, bu binaları kim yaptı vatandaş yaptı. Alt yapıyı kim kurdu? Vatandaş kurdu. Sorarım size bir Beylikdüzü ilçesinde kent olma adına bir mahalleli olma adına, şu sokağım, şu caddem, şu çarşım, şu mahallem, şuradaki manavım, şuradaki, kadın sığınma evim, şu tiyatrom, şu sanat evim demek adına Beylikdüzü’nde ne yapıldı? Özel şirketlerin, vatandaşların ortaya koydukları hariç diyorum. Ne yapıldı biliyor musunuz? Koca bir hiçbirşey. Beylikdüzü mağdur bil bölgedir, ihmal edilmiş bir bölgedir. Bu ihmal içerisinde yerel yönetimde suçludur. Yerel yönetim kadar Büyükşehir’de sorumludur.
Haberdar- Bu mağduriyet devam ediyor mu?
Mesela hemen hayalinizi canlandırın. Beylikdüzü veya çevresinde konuşulan 3-4 konu, nedir derseniz, 1- Metrobüs, 2- Metro, 3-Hastane, 4-Deniz ulaşımı, 5- Yollarımız sokaklarımız hala niye çamur? Bu beş sorunun hala neden çözülmedi. Göreve geldiğimiz günden bu yana defalarca önerge verdik. Meclis gurubumuzla meclise verdik. Aldığımız cevap ne oldu biliyormusunuz? Verdiğimiz önerge şu; Metrobüs çalışması ne durumdadır? Beylikdüzü’ne ne zaman ulaşacaktır? Bu konuda meclisin bilgilendirilmesi diye. El Cevap; biz Büyükşehir’in mevzularına karışamayız. Esas trajı komik olay şu, siz Büyükşehir’in işlerine karışamazsınız ama, meydanlarda beraberce Metrobüs Beylikdüzü’ndedir 6 aya deyip burada seçim aldınız. O zaman siz sorumlusunuz. Biz niye yapmıyorsunuz demiyoruz, ne durumda diye soruyoruz. Halbuki neden yapılmıyor diye de sormak hakkımız. İBB’de size aittir. Onun sözü benim sözüm değil. Gibi benzeri şekilde dönüp bizden önceki yönetim yapmış demeleri gibi. Sanki o yönetim bir başka siyasi partinin yönetimi idi. Yani burası 2004 yılında beri AKP tarafından idare edilmektedir. Şaşırtıcı bir şekilde bu tür enteresan savunmaları var. Şu anda biz yerel idareyi getiremediği hizmetlerden dolayı, bu bölgede yaşayan insanların standartlarına taşıyamadıkları hizmetlerden dolayı, beğenmemekteyiz. Aksi olduğu takdirde siyaset yapmayız. Yerel duygularımızı ön planda tutarız. Bu yapılan her şeyi alkışlamaya hazırız diyoruz. Benim yerel siyasi anlayışım bunu emrediyor. Ancak henüz alkışlanacak biz hizmet göremiyoruz. Eğer ben 3 yıl yatarım son bir yıl çalışır seçimi alırım düşüncesindeyseler, şunu hemen hatırlatayım. Beylikdüzü’nde %40’a yakın Üniversite mezunu var. çok zeki, modern yaşamı arzulayan ve inanılmaz bir halkı olduğunu da beyan ederim. Böyle bir kitleyi siz kandıramazsınız.
Haberdar- Ekrem İmamoğlu Kimdir?
Ben 1970 Trabzon doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi Trabzon da bitirdim. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. 1989’dan beri şirketimin içerisinde olan bir insanım. Okul hayatı ile beraber iş hayatının da içerisinde olan bir kişiyim. 1995 yılında evlendim. Eşim Dilek İmamoğlu, oda kamu maliyesi mezunu aynı zamanda işletme mastırını doktorasını yapmış ve iş hayatının içerisinde olan birisidir. 5 yaşında Selim ve 12 yaşında Semih isimli iki oğlum var. Bunun yanı sıra ben sosyal hayatı çok seven sürekli hizmet içerisinde olan birisiyim. Trabzon Sporda yöneticiliğim oldu. Yerel sporun gelişmesinden yanayım. Ayrıca Trabzon Spor Basketbol kulübünün de başkan yardımcılığını yapmaktayım. Kitap okumayı seviyorum. İnanılmaz bir tarih meraklısıyım. Yakın tarihi anlatan kitapları okuyorum bu aralar. Sinema veya tiyatroya Siyasete girdim gireli pek gidemiyorum.
Haberdar- Yerel basını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben yerel basına oldukça önem veriyorum. Özellikle sporla ilgili olduğum için. Ben Trabzon’dan örnek vermek istiyorum. Trabzon’un nüfusu Beylikdüzü kadar ve orada 14 yerel gazete çıkıyor ve 9 tanede yerel televizyon var. Trabzon’da satılan yerel gazetelerin %70’i yerel gazetelerdir. Burada bir sahiplenme var. Benim bütün iş yerlerimde partimde bütün yerel gazeteler vardır. Mutlaka gazetelere bakar incelerim. Köşe yazılarını okur takip ederim. Yerel gazete benim için şudur; 1- Periyodik olarak çıkacak. Meslek ahlakına mutlaka uyacak. Saygın bir gazetecilik ortaya koyacak. Benim için olmazsa olmaz bu. Günü saati belli olmayan gazetelere de müsaade edilmemesi lazım.
Haberdar- son olarak neler söyleyeceksiniz?
Ben, bana sorulmadan, hiçbir belgeye dayanmadan benimle ilgili yapılan habere kesinlikle cevap vermem. Ama belge vardır, dayanak vardır ben ona cevap da veririm. Mücadelede ederim. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Benim Beylikdüzü hayalim var. Bunu her zaman söylüyorum. Bu hayalim, Beylikdüzü’nde yaşayan yüz binlerin sahilde yürüdüğü, en az İstanbul’un bahsedilir 6-7 tiyatrosunun hizmet verdiği, çocukların çok kolaylıkla sokağa çıkıp yürüyerek parklara, eğlence yerlerine ulaşdığı, spor alanlarına ulaşabildiği, hiçbir yerinde çamur ve toprak yığınlarının olmadığı, tertemiz pırıl-pırıl sokak ve kaldırımlara sahip olan. En fazla yeşil alan, bitki ve yeşil dokuya sahip olan fertlerin yaşadığı, alış veriş yapabildiği caddelerin sokakların olduğu, bir kültürün bir sosyal anlayışın, işsizini kollayan, içinde barındırdığı sanayi ile işsizini işi olan vatandaşa döndüren. Bütün sıkıntıları çözülmüş bir bölge olarak hayal ediyorum. Bu hayali gerçekleştirmek adına, CHP şu anda iktidar olmasa bile, ama yönetimi ile, ama meclis gurubu ile çalışmalarını sürdürmektedir. Bu hayalimizi inşallah 2011 genel seçimlerinde sonrada 2014 yerel seçimlerinde iktidar olarak Beylikdüzü hayalimizi gerçekleştireceğiz.