Kafamı taştan taşa vururum

«Eğer seçilirsem Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ayağa kaldırırım» diyen CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Aday Adayı Hüseyin Özkahraman, «Etkili olmak için kafamı taştan taşa vururum» ifadesini kullandı.

Geçtiğimiz hafta önce basına sonra da CHP Bahçelievler İlçe Başkanlığı'nda düzenlediği toplantıyla örgüt üyelerine 'milletvekili aday adayı' olduğunu açıklayan Diş Hekimi Hüseyin Özkahraman, “Bu ülkenin devrimci milletvekiline ihtiyacı var. Buradan söylüyorum; ben bunu yapacağım. Etkili olmak için kafamı taştan taşa vururum; o Millet Meclisi'ni ayağa da kaldırırım. Barikat mı barikat açlık grevi mi açlık grevi ne gerekiyorsa yaparım” dedi.

4 yıl CHP Bahçelievler İlçe Başkanlığı'nı yaptıktan sonra 2011 seçimlerinde de milletvekili aday adayı olan ancak listeye giremeyen Özkahraman, bu dönem ön seçim yapılması gerektiğini ifade ederek, “Beni yapmasınlar ama Hüseyin Özkahraman'a benzeyen, örgüte emek vermiş, koşmuş, koşuşturmuş, o örgütün tozunu toprağını yutmuş, çalışkan birini yapsınlar. Yani son söz örgütten olsun da illa ki ben olacağım diye bir şey yok!” dişe konuştu. 

Öncelikle aday adaylığınız hayırlı olsun. Siz 2011 seçimlerinde de aday adayı olmuştunuz. O döneme geri dönersek, hazırlanan milletvekili aday listesinde örgütten isimlerin olmaması yoğun eleştiri almıştı. Siz bu eleştirilere katılıyor musunuz?

Ben 4 yıl kesintisiz CHP Bahçelievler İlçe Başkanlığı yaptıktan sonra 2011'de görevimden istifa ederek milletvekili aday adayı oldum. Benimle birlikte üçüncü bölgede 3 – 4 ilçe başkanı arkadaşımız da aday adayı olmuştu. Ben aday adayı olur olmaz sokağa indim. En iyi seçim bürosu sokaklardır diyerek çalışmalara başladım. Gitmediğim ilçe, girmediğim cadde kalmadı. Hem kendimi hem de CHP'yi anlattım.

Ama Genel Merkez adayları belirlerken ben de dahil hiçbir isme yer vermedi. Sadece bir arkadaşımız 16'ncı sırada yer aldı. Tabi bu üzücü bir olay. İlçe başkanının bu kadar gerilere atılmaması lazım, en azından ilk 10'da olmalı. Çünkü ilçe başkanlığı gerçekten zor bir görev. Halkın gözünde o partinin tek temsilcisi gibidir. Partiye kızan, milletvekiline sinirlenen ya da bir işinin çözülmesini isteyen herkes ilçe başkanının kapısını çalar. Hele CHP'nin iktidarda olmadığı yerde ilçe başkanı olmak çok daha zordur. 

Bu dönem tekrar aday olmak istiyorsunuz neden?

Benim geçmişten gelen bir siyasi yapım var. İl yöneticiliğinden ilçe başkanlığına kadar partide birçok görevde bulundum. Örgütten gelen, yoğun bir şekilde örgütle haşır neşir olan, örgütle nefes alan örgütle nefes veren bir siyasetçiyim yerel siyasetçiyim. Bu birikimlerimi milletvekili olarak kullanmak istiyordum ama geçen dönem kısmet olmadı. Bu isteğimi bu dönem gerçekleştirmek istiyorum. Partimiz eğer gerçekten de üyelere sorarsa, ki biz sormasını istiyoruz, örgüt söz sahibi olur karar verirse benim ve benim gibi örgütten asla kopmayan arkadaşlarımın büyük şansı olacaktır. Öbür türlü işimiz cidden zor.

Tabi ki Genel Merkez istediği insanları atayabilir ama zaman sorun oluyor işte. Geçen dönem 9 tane arkadaşımız buradan milletvekili oldu. İnanın bir ikisi haricinde örgütle haşır neşir olan, örgüte gelen, örgütün sorunlarını dinleyen bir milletvekili görmedim. Örgütteki insanlar da artık yoruldular ve kızıyorlar; 'artık bizden birileri Meclis'e gitsin' yiyorlar. Ben de o isimlerden biri olduğuma inanıyorum.

Birinci bölge milletvekili olan Kadir Gökmen Öğüt, partililerin en çok sevdiği isimlerden ve en çalışkan milletvekillerinden birisi. Örgütten geliyor olması onun bu çalışkanlığını etkiliyor mudur?

Kadir Gökmen Öğüt çok sevdiğim bir dostum, hem de meslektaşım. Hem Diş Hekimleri Odası Başkanlığı yaptı, hem de Kadıköy'de ilçe başkanlığı. Tabi örgütten olunca daha sıcak ilişkiler kurulabiliniyor. Kendinden biri çünkü o kişi. Mevcut tabloya baktığımızda tabiki çok değerli vekillerimiz var ancak örgütün içinden gidenler farkını ortaya koyuyor.

Meclisi ayağa kaldırırım

Peki milletvekili isimleri ve sıralaması belirlenirken hemşehricilik ön plana alınır diye yaygın bir kanaat vardır. Bizce bu doğru mu?

Ben milletvekili adaylarını belirlemede hemşericiliğin çok belirleyici olduğunu sanmıyorum. Eğer öyle olsaydı beni aday yaparlardı. İstanbul'daki Sivaslıların nüfus çoğunluğu ve siyasete etkisi herkesin malumu. Sadece Bahçelievler'de 50 bin Sivaslı var. Bunların kütüğü buraya kayıtlı çocuklarını düşündüğümüzde 150 bini bulan bir rakam çıkıyor karşımıza... Ben Sivas'ın önderlerinden biri sayılırım. Yani Nurettin Sözen gibi büyük ağabeylerimiz var ama onlar küçük kardeşleri olarak beni bilirler. Yıllarca sosyal ve siyasal hayatın içinde özellikle dernek çalışmalarının içerisinde oldum. Yani Sivaslıysa Sivaslıyım, siyasi geçmiş derseniz var, sosyal çalışmalar derseniz var. Ta öğrenciliğimden itibaren Sivasla ilgili derneklerin içinde oldum, başkanlık yaptım. Ama bana değil Binnaz Toprak'a, Sabahat Akkiraz'a yer verdiler. Eğer hemşerililik büyük bir kriter olsaydı beni en başa yazmaları gerekirdi. 

Milletvekilleri nasıl olmalı?

Öyle ilginç olaylar oluyor ki adam milletvekili seçiliyor ilk iş olarak cep telefonu numarasını değiştiriyor. Milletvekili dediğin kişiye vatandaş istediği zaman ulaşabilecek; düğününde de cenazesinde de onu yanında görecek. İşte eğer örgüt seçerse bu gerçekleşebilir.

Eğer milletvekili olursanız, Meclis'te nasıl bir Hüseyin Özkahraman göreceğiz?

Ben devrimci bir milletvekilliğine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Gerektiği zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ayağa kaldıracak. Buradan söylüyorum; ben bunu yapacağım. Etkili olmak için kafamı taştan taşa vururum; o Millet Meclisi'ni ayağa da kaldırırım. Barikat mı barikat açlık grevi mi açlık grevi ne gerekiyorsa yaparım. Ben bir kere insan hakları savunucusuyum, milletvekili olursam insan haklarını savunan bir milletvekili olurum. Yani illa işkence, kötü muamele değil insan hakları... 

İstanbul’un her yeri taş oldu

Size göre istanbul'un en büyük sorunları neler?

Ben trafikte bir ilçeden bir ilçeye 3 saatte gidiyorsanız bu da bir insan hakları ihlalidir. Benim zamanımı çalmaya, ruhsal yapımı bozmaya hiç kimsenin hakkı yok! İkincisi ben çevreci bir milletvekili olacağım. Bakın İstanbul'a, taşı toprağı altın değerinde olan İstanbul'un her taraf taş oldu toprak kalmadı. İstanbul'da yaşayan insanların  oksijene ihtiyacı var, koşmaya ihtiyacı var, gençlerimizin bisiklet sürmeye, top oynamaya, balon uçurmaya ihtiyacı var. Ve bütün bunları yapabileceğimiz  parklara, yeşil alanlara ihtiyacımız var. İstanbul'da ne park kaldı, ne yeşil alan. Yeşil alan olarak sadece mezarlar kaldı. Küçük bir toprak parçası gördüklerinde hemencecik üerine TOKİ yazıyorlar ve inşaata başlıyorlar. AKP iktidarı demek inşaat demek, müteahhit iktidar demek halini aldı. İstanbul yaşanabilir bir yer olmaktan çıktı. Bu güzel kenti dünya kentini bir cehenneme çevirdiler. Bırakın parkları insanların yürüyebileceği kaldırımlar bile yok. Trafik işkencesine her gün yeni araçlar çıkıyor. Toplu taşımacılıkla bu sorunları halletmek istiyorlar ama onu da yanlış yapıyorlar. İşte metrobüs, durumu ortada. İstanbul'da çevre kirliliği baş göstermeye başladı. Kentin çeperlerine gidin doğalgaz var ama fiyatı çok yüksek olduğu için kullanamıyor. Siyasal iktidar şehrin çeperlerini kendine bağımlı kılmak için de kömüre muhtaç ediyor. Bu şehirde ciddi insan hakları ihlali. 

CHP ile ilgili hep 'halka dokunamıyor, vatandaşa güven vermiyor, çalışmıyor' eleştirisi yapılır. Siz bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Halk neden iktidar için CHP'ye bir fırsat vermiyor?

Türkiye hızla özellikle de AKP iktidarıyla birlikte Türkiye ciddi anlamda muhafazakarlaştı. Öncelikle bunu tespit etmek lazım. Ülkemizin toplum yapısı çok değişti. Özellikle 1980 sonrası Turgut Özal'la başlayan, benzer iktidarla devam eden ve son iktidarla zirve yapan bir alt üst durumu yaşandı. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim de eksikliklerimiz var. Ancak hani derler ya 'kılıç kimdeyse güç ondadır' diye... Kılıç da kalkan da şu anki mevcut siyasal iktidarda.

Para onda, devletin bütün kurumları onda, yargı onda, emniyet teşkilatı onda... Üniversitelerden ses çıkmıyor, basın özgürlüğü söz konusu bile değil. Muhalefetin sesini kıstılar. İnsanlar sanıyor ki CHP çalışmıyor. Gerçekte ise CHP hep çalışıyor. Siz herhangi bir ilçede AKP'yi sokakta görebiliyor musunuz? Hayır, yoklar! Ama bizim bu kadar çok çalışmamıza rağmen medyada bu gösterilmiyor. Halk bunu sokakta görüyor ama seni televizyonlarda da görmek istiyor. Bunu göremeyince de CHP çalışmayan bir parti oluyor. 

Aday olmazsam tabi ki üzülürüm

Seçimlere 6 ay gibi bir süre kaldı. CHP hem adayların belirlenmesinden ve sonraki seçim sürecinde nasıl bir politika izlemeli ki halka kendini anlatabilsin?

Cumhuriyet Halk Partisi'nin şuna karar vermesi lazım, demesi gerekiyor ki 'milletvekili adaylarını benim üyelerim seçsin.' Üyeden korkmaması lazım. Üyeler artık umutsuzluk, belirsizlik yaşanşın istemiyor. Ön seçim olursa, benim gibi örgütten gelen arkadaşlarımız milletvekili olurlarsa bir kere örgüt inanılmaz derecede motive olacak. Parti olarak eksiklerimizi de acil olarak gidermek zorundayız. İnanıyorum ki 2015 Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar olacağı bir yıl olacak. Zaten Türkiye'nin başka yolu da yok. Türkiye'nin girdiği girdaptan çıkmasının yolu Cumhuriyet Halk Partisi iktidarının oluşması ile gerçekleşecektir. 

Peki bir de ters yönünden bakalım, aday olmadınız...

Olmadım, ne yapalım hayat böyle... Ben bir kere talip oldum ama aday olamadım. Tabi ki üzüldüm. Yine olamazsam yine üzülürüm.

Bir küskünlük, kırgınlık olur mu?

Tabi ki oluyor. İnsanı duygularından kopartamazsınız, insanın doğasında bu var. Ama tabiki partim için çalışmaya devam ederim. Çünkü partililik bilinci bunu gerektirir. Ben aday olmazsam bir başka arkadaşım olsun, yeter ki örgütten olsun. Beni yapmasınlar ama Hüseyin Özkahraman'a benzeyen, örgüte emek vermiş, koşmuş, koşuşturmuş, o örgütün tozunu toprağını yutmuş, çalışkan birini yapsınlar. Yani son söz örgütten olsun da illa ki ben olacağım diye bir şey yok!


Her zaman STK’ların içinde oldum


İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği mezunuyum. Hastane işletmeciliği ve lazer implantasyon master programlarını bitirdim. Doktoramı ise insan davranışları üzerine yaptım. Almanya Aachen Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde çalışmalar yaptım. Bugün iş hayatıma serbest diş hekimi olarak devam etmekteyim. Divriği Kültür Derneği Genel Başkanlığı, Bakırköy Halkevi Başkanlığı, Halkevleri Marmara Bölge Temsilciliği, Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu Üyeliği, Sivas Dayanışma Derneği (SİSAD) Genel Başkanlığı, Toplumsal Araştırma Kültür ve Sanat İçin Vakıf Kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği, Birgün Gazetesi Kurucu ve Yönetim Kurulu Üyeliği, Diş Hekimleri Odası Bakırköy ve Bahçelievler İlçe Temsilciliği görevlerinde bulundum. Ayrıca birçok dernekte de aktif olarak görev aldım.


İnsanlara dokunmak gerekir


2011 seçimlerinde aday adayı olduğunda dönemde yoğun bir çalışma gerçekleştirdiğini söyleyen Hüseyin Özkahraman, “Bir araç süsledim ve sokakları gezdim. Seçim bürosu açmadım. Çünkü seçim bürosu biraz tembelliğe neden oluyor. Halkla görüştüm, onları dinledim. Çünkü böyle yapmazsak, o enerjiyi vermezsek, o diyalogu kurmazsak vatandaş bize niye oy versin?” dedi. 
“Ben 30 yıllık meslek hayatımda 100 binin üzerinde insanın diş sorununu tedavi ettim. Birçok sivil toplum örgütünde görev aldım” diyen Özkahraman, “İstanbul'un özellikle üçüncü bölgesinde beni  tanımayan yok gibidir. Bu dönem de aday olursam kapı kapı dolaşıp insanları CHP'ye oy vermeleri konusunda ikna ederim. Bunu yapabileceğime inanıyorum. Ama ben sadece ondan oy aldıktan sonra bırakmayacağım; yarın yine ona gideceğim çayını içeceğim kahvesini içeceğim. Böyle yaparsanız zaten iktidar olabilirsiniz zaten” diye konuştu.  


KELİME OYUNU

Aile: Baba anne eş çocuk
Çocuk: Oğul kız
Siyaset: Üretmek,çalışmak, koşturmak   
İstanbul: Güzel ama yok olan bir kent
Türkiye: Güzel bir rüya
Geçmiş: Geride kaldı ama çok anılar var
Gelecek: Düş, rüya, umut
Muhalefet: İktidar olmak istiyoruz
İktidar: Her tarafta iktidar siyasette de evde de 
CHP: Çok sesli bir kitle partisi
AK Parti: Ümmet partisi, Tayyip'in partisi

KAYNAK:GAZETE İSTANBUL

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Küçükçekmece Haberleri