Koalisyonlar memleketi perişan etti

Meclis Anayasa Komisyon Başkanı Kuzu, AK Parti'nin de günün birinde iktidardan düşeceğini söyledi ve ekledi: Bu endişe değil, realitedir. Sonra koalisyonlar gelir. Başkanlık sisteminde ise bunlar olmayacak

İKİ PARTİLİ SİSTEMLE ALEVİ-SÜNNİ, KÜRT-TÜRK ÇATIŞMALARI TARİHE GÖMÜLÜR

Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, yıllardır savunduğu Başkanlık Sistemi ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'iki partili parlamento' önerisini değerlendirdi. Başkanlık sistemine ilişkin 'federalizim, dikta' gibi çekincelerin, sistemi bilmeyenler tarafından ortaya atılan yersiz endişeler olduğunu savunan Kuzu, Türkiye'ye has bir modelin uyarlanabileceğini söyledi. Anayasa Profesörü Burhan Kuzu'nun konuyla ilgili AKŞAM Gazetesi'nin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
 - Türkiye için en uygun modelin 'başkanlık sistemi' olduğunu savunuyorsunuz, bu konu ilk kez hangi lider döneminde gündeme geldi?
 Başkanlık sistemi AK Parti milletvekili olduktan sonra gündeme getirdiğim bir konu değil. 1997'den beri gündemimde. Rahmetli Özal'a danışmanlık yaptım. O da bu modeli savunuyordu. Demirel ile de görüşmelerimiz oldu. Tabii ki bugünkü ortamla o günkü ortam arasında önemli bir fark var. Türkiye o yıllarda koalisyon hükümetleri nedeniyle perişan durumdaydı. Halbuki şimdi böyle bir sorun yok. AK Parti olarak en güçlü olduğumuz dönemi yaşıyoruz. Bu çok önemli bir fark. Biz başkanlık sisteminden söz ettiğimizde, 'Çok güçlüsünüz, iyi işler yapıyorsunuz peki neyin kaygısı içindesiniz' diye soranlar oluyor...

10 YIL İÇİNDE TAM 12 HÜKÜMET KURULDU
- AK Parti'nin bir kaygısı mı var?
Kaygımız geçmişte yaşananların gelecekte yaşanma ihtimalinin yüksek oluşudur. Nedir o? 1950'den bu tarafa bakalım. Menderes geldi koalisyon yaptı; Türkiye perişan oldu. Demirel geldi, barajlar konusunda ciddi işler yaptı, ardından yeniden koalisyon. Bir baktık ki 10 yılda 12 hükümet kuruldu. İstikrarsızlık, ekonominin içler acısı durumu da cabası. 1983'de Özal geldi büyük ataklar yaptı. Ben o yıllarda Özal'ın danışmanıydım. 1991'de tekrar koalisyon dönemine girildi 2001-2002 yılına kadar. AK Parti de günün birinde iktidardan düşecek, bu çok doğal. Arkasından başlayacak bir koalisyon, bizim tüm birikimimizi 6 ayda bitirir. Güçlü olduğumuz bugünden tedbir almazsak, zayıfken zaten yapamayız. O yüzden diyoruz ki; AK Parti'nin güçlü olduğu bu dönemde başkanlık sistemini değerlendirelim.
- Başkanlık sistemini tedbir amaçlı istiyorsunuz yani...
Bir siyasi partinin yıllar yılı kalacağı düşünülemez ki! Birkaç dönem daha başa geldik diyelim, ama sonrası yok. Bu endişe, korku falan değil; realite. Biri bu sitemin gelmesini illa isteyecek. Biz cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğini gerçekleştirdik. Şimdi bir adım daha ileri gidip başkanlık sistemini getirmek istiyoruz. ABD sistemini bire bir uygulamamız gerekmiyor. Türkiye'ye has bir başkanlık modeli uyarlayabiliriz.

Federalizm bize asla gelmez
- Başkanlık sistemi gündeme gelince 'federalizim' endişeleri de dillendiriliyor....
Bu tür sorularla ben de karşılaşıyorum. 'ABD federal yapılı bir ülke ve başkanlık sitemi var, bizde de böyle mi olacak?' diyenler çıkıyor. Ben de Almanya örneğini veriyorum. Almanya federal yapılı bir ülke, ama parlamenter sistemle yönetiliyor. Demek ki, 'başkanlık sisteminde mutlaka federalizme geçilecek' diye bir şart yok.
- Türkiye'ye has başkanlık modeli nasıl olacak?
Üniter yapıyı korumak şartıyla Fransa'daki yarı başkanlık sistemi ile ABD'deki başkanlık sisteminin sentezinden, özgün bir model yaratmak istiyoruz. Çalışmalara başladık.

Çatışmalar sona erecek
- Başbakan iki partili bir parlamento yapısından da söz ediyor...
Başkanlık sistemi zaten beraberinde iki partili sistemi doğuracaktır. Ve bu sistem sayesinde bütün bölünmeler (Alevi- Sünni, Kürt-Türk çatışmaları) tarihe gömülür. Çünkü küçük partiler biter. Sağ ve solda iki büyük parti oluşur.

Güney Amerika başkan modelleri külliyen yanlış
- Başkanlık sistemini uygulayan Güney Amerika ülkeleri genellikle diktaya yöneldi...
Güney Amerika modelleri külliyen yanlıştır. Arjantin, Uruguay, Paraguay, Bolivya gibi ülkelere baktığımız zaman Kuzey Amerika'daki başkanlık sisteminde olması gereken kuralların burada olmadığını, ama olmaması gereken kuralların uygulandığını görürsünüz. Sen eğer başkana kanun yapma, fesih, harcama yetkisi verirsen sıkıntılar yaşanır. Bu işi bana bırakılırsa çok güzel bir sistem kurarım.
- Türkiye'de başkanlık sistemine kimler karşı çıkıyor?
Başkanlık sistemine karşı çıkan dört ayrı grup var. Bunlardan ilkini, sistemi hiç bilmeyen ama habire konuşanlar oluşturuyor. İkincisi sistemi bilip de kaygı duyan sol kesim. Bunlar, 'Ben ömür billah başa geçemem' diye kaygılanıyor ve parlamenter sistemdeki tek arzuları koalisyon ortağı olabilmek. Üçüncü grup, yüzde 10 barajını geçemeyen küçük partilerden oluşuyor. Dördüncü grup ise medya şirketleri de bulunan bazı holdingler. Bunlar da başkanlık sistemini istemezler. Çünkü onlar için koalisyonlar devlet zengini olmaya ortam yaratır. Geçmişte başbakanı seçecek kadar güçlü holdingler oldu. Kimi patronlar, Başbakan'ı evinde pijamayla karşıladı.

LİBERALLER CEPHE ALDI
- Peki Başbakan Erdoğan da bu konuda sizin gibi mi düşünüyor?
Başbakan'dan federatif yapıya ilişkin tek kelime duyan var mı? Federatif yapıyı savunan bir kişi, 'tek bayrak, tek millet, tek devlet, tek ülke' der mi? Başbakan'ın düşüncesi net. Özerklik tartışmaları yaşandığında da ortaya çıkıp, 'zırnık yok' demişti. Başbakan'ın bu konudaki açıklamalarının ardından, liberaller bize cephe almaya başladılar. Federatif sistem gelir endişeleri, yersiz ve uydurmacadan ibarettir.
- Bu çalışmaları kamuoyu ile ne zaman paylaşacaksınız?
Biz 2011 seçiminden sonra eğer muhalefet partilerinden de bir itiraz gelmezse, başkanlık modeli ve faydalarının neler olduğunu anlatmayı düşünüyoruz. 'Başkanlık sistemi mi olsun, yoksa parlamenter sistemde sürünmeye devam mı edelim?' diye soracağız. 'Sürünmeye devam' derlerse biz de 'iyi sürünmeler' diyeceğiz. Başka çare yok! Ayrıca birçok kesimi ayağa kaldırarak bu sitemi kabul ettirmeyi düşünmüyoruz.

Yetkileri  yarı yarıya  azalacak
- Başkanlık sistemiyle ilgili bir diğer endişe ise 'diktatörya'. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
'Bu sistemle diktatörlük gelecek' diyen adama tokat atasım geliyor. Başkanlık sisteminin ne olduğunu bilenlerin yorumu ise Başbakan'ın elindeki dağ gibi yetkilerin yarı yarıya azalacağı yönünde. Böylelerini de kucaklayasım geliyor.
- Cumhurbaşkanı Gül ile Meclis Başkanı Şahin ve Arınç'ın açıklamaları, sisteme karşı çıkıyorlarmış gibi algılandı...
Sayın Gül'ün açıklamaları yanlış anlaşıldı. 'Bu modeli düşünelim ilk önce öyle pat diye getirmek olmaz, konuşalım, tartışalım' diyor... Bence de doğru söylüyor. Şahin ve Arınç'ın da söylemek istediği yine budur.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Küçükçekmece Haberleri