İŞTE SİTESİNDE YAYINLANAN O RÖPORTAJ
Beylikdüzü Belde Belediyesi olduğu dönemde 2004-2009 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan Vehbi Orakçı ile MART-2014 Yerel Seçimlerini ve Beylikdüzü’nü konuştuk. 2009 yılında İlçe Belediyesi statüsünü kazanan Beylikdüzü için Vehbi Orakçı aday mı? sorusunu ve birçok sorunun cevabını bulacağınız röportajın tüm detayları…
Sayın Vehbi Orakçı background’unuza baktığımız zaman siyasette önemli görevler üstlenmişsiniz, bunlardan biraz bahseder misiniz? (Böylelikle sizi daha yakından tanımış oluruz)
Siyaseti gençlik kolları başkanlığından başlayarak her kademesinde görev alarak ve severek yapma gayretinde oldum. Belediye Başkanlığım sırasında da Beylikdüzü’nü bir marka şehir haline getirmeyi başardık.
Boş zamanlarınız oluyor mu? Kendinize ayırabildiğiniz zamanlarda neler yapıyorsunuz?
Genelde hatta büyük oranda zamanım toplumsal hizmetler, sivil toplum kuruluşları başkanlığını yaptığım ARAS Marmara eğitim vakfımızın faaliyetleri, Marmara mühendislik ve yapı A.Ş deki yönetim kurulu başkanlığı münasebetiyle ticari çalışmalarımız, bu meşguliyetler hemen hemen zamanımın tamamını dolduruyor, kalan az zamanda da eşim ve çocuklarımla kaliteli vakit geçirmeyi tercih ediyorum ve okuyup yazmaya çalışıyorum.
Siyasi ve Ticari hayatınızdan bahseder misiniz?
Çok yoğun bir iş temposunda çalışmalarımız devam ediyor. Yurt içi ve yurt dışında 10 projemizde 1.000′e yakın çalışma arkadaşımızı koordine etmeye ve iyi işler çıkarmaya çalışıyoruz. Vakıf başkanlığımız ve oradaki hizmetlerimiz anlamlı ve değeri bir meşgale. Siyaseti de gözlemlemeye, ulusal ve uluslararası düzeydeki gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Zaten bu argümanlar hayatın her noktasında karşımıza çıkan hayatın bir realitesi.
Bu dönem İş Adamı olarak bir çok etkinlik içerisindesiniz. Bu durum şahsi ve ailevi yaşantınızı etkiliyor mu?
Tabi ki yoğun çalışmak bizim için toplumsal bir görev. Hizmetimizi makam koltukları ile sınırlamak bence sorumluluk alanımızdaki insanlara yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Çünkü siyaset ve Belediye Başkanlığı gibi makamlar yöneticilere ciddi bir deneyim ve birikim kazandırıyor. Bu birikimi farklı gerekçelerle israf etmek veya atıl bırakmak vebaldir. Ki ayrıca, Başkanlık makamı veya siyaset bir meslek değildir, insanların dönem dönem enerji ve bilgilerini toplumsal hizmete hasrettikleri bir alandır. Yani kişi önce işinde başarılı olmalı, eşiyle ve ailesiyle mutlu ve huzurlu olmayı başarmalı, bu iki başarıdan oluşan pozitif enerjiyi siyaset üzerinden halka hizmete harcamalı ve hizmet nöbetini kendisi bıraktığında veya bıraktırıldığında mesleği, işi, sosyal birikimi ile hizmet etmeye devam etmelidir. Ben de bunu yapmaya gayret ediyorum ve yaparken de büyük bir keyif ve huzur buluyorum.
Beylikdüzü’nün genel durumunu nasıl görüyorsunuz?
Beylikdüzü benim evim diyebileceğim ve benim için çok özel bir yer. Gençliğim hatta kısmen çocukluğum, öğrencilik yıllarım, iş hayatımın tamamı ve siyaset hayatım burada şekillendi.
Bu sevgi ile bağlandığım Beylikdüzü’ne hizmetkarlık görevi nasip olduğunda okullar, camiler, sağlık ocakları, spor salonları, kültür merkezleri, parklar, yollar yaparak ve gecekondu, seyyar satıcı, dürüm tır gibi kentin kalitesini düşüren unsurları tamamen temizleyerek yüzde yüz kaliteli ve yaşanabilir bir şehir bıraktık. Bıraktığımız bu çizgide kırılmalar ve geriye gidişler görüyorum. İnşallah iyi olur.
Hayaliniz veya gerçekleştirmek istiyorum dediğiniz proje ya da projeleriniz var mı?
Hayalim; hem bölgemiz hem ülkemiz hem de tüm dünyanın adalet, hizmet, insan sevgisi, hoşgörü, bolluk, bereket ve merhametle donanmış bir hale gelmesidir. Bunun için hepimizin evinin önünü temizlemesi yani sorumluluk alanına yönelik pozitif değerler üretmesi gerekir.
Diğer hayallerimde uluslararası bir kimlik kazanmış şirketimiz Marmara Mühendislik ve Yapı AŞ.’yi global bir marka haline getirmek, eğitim vakfımızla yeni eğitim kurumları yapmak, gençlerimize nitelikli eğitim ortamı hazırlamak, Beylikdüzü’nde yarım kalan 150 dönümlük eğitim kültür ve teknoloji vadisi projemizin bittiğini görmek. Bu vadide 15000 gencimizin bilimsel ve teknolojik imkanları azami düzeyde kullanmasını sağlayarak, Avrupa’ya ve Amerika’ya bilgi satmasını sağlamak.
İdolüm dediğiniz bir kimse var mı? Kimi ya da kimleri örnek alırsınız?
Dünya tarihini siyasal sosyal dinsel ve bilimsel perspektiften okudum. Etkilendiğim ve öykündüğüm bir çok insan oldu. Mesela; Efendimiz’in (s.a.v.) insana bakış açısı , ayrımcılık yapmaması, adil ve merhametli oluşu. Hz. Ali’nin cesareti ve ilme olan aşkı, Fatih Sultan Mehmet Hanı’ın İstanbul’u fethindeki olağanüstü aşkı, heyecanı ve isteği. Lincoln’un siyahlara tanıdığı haklarla ilgili mücadelesi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Rahmetli Menderes, Clinton, Erbakan, Tayyip Bey, yani doğrularından ve artılarından etkilendiğim bir çok insan ve rol model olmuştur. Ama ortak payda ilahi ve evrensel değerleri özümsemiş ve bunları söylemde bırakmayıp bizzat hayatında yaşayarak uygulamış tüm erdemli insanlardan müspet yönde etkilenmişimdir. Onların tümüne minnettarız.
Belediye Başkanı olmak ya da İş Adamı olmak sizce nasıl bir getiri sağlıyor? Farklı yanları nelerdir?
İkisi de özveri isteyen, sorumluluk ve risk almayı gerektiren sorumluluk alanlarıdır. Birinde karışanı bulaşanı çok ama toplumsal hizmeti daha yaygın şekilde yapma imkanı veren Belediye Başkanlığı yorucu, yıpratıcı ama ardınızda bıraktığınız eserlere baktığınızda “deymiş” diyebileceğimiz hizmetkarlık makamı. Diğeri yine bilginiz, girişimci kişiliğiniz, aldığınız riskler ve kısmetli oluşunuz derecesinde çalışanlarınıza, ailenize ve ülkenize katkı sunduğunuz ama daha az stresli bir alan. Ama ikisine de çalışarak değer kattığınız müddetçe değer kazanırsınız. Aksi takdirde vebal ve sorumluluğu ağırdır.
Halkla iç içe misiniz? Onların sorunlarını dinler, sohbet eder misiniz?
Tabi ki. Ben halkın en dip noktasından geldiğim için yani köylü, çiftçi, işçi, mühendis, yönetici, iş adamı, Belediye Başkanı ve vakıf başkanı kimlikleri ile toplumun tüm katmanlarını dokunarak, hissederek varlığı da yokluğu da dokunarak ve yaşayarak öğrendim ve biliyorum. İnsanlık tarihi boyunca herhalde yüz binlerce yıllık bir süreçtir. Dört çağ yaşanmış bunlar malumunuz. Avcı toplayıcı çağı, tarım çağı, sanayi çağı ve bilgi çağı işte ben bu dört çağın tümünü kırk yıllık yaşantıma sığdırdım. Hepsini tanıdım ve bizzat hayatımda uyguladım. Bu bana çok büyük bir mücadele azmi, hayata tutunma direnci başarma azmi ve deneyim kattı. Bunların tümünde de hep insanlardan esinlendim. İnsanlardan öğrendim ve halka olan sevgim ve halkı anlama birikimim halkın her katmanıyla iletişim kurma ve onları sevebilme yetisini bana kazandırdı. Bu yüzden insanları seviyorum. Bundan bazen zarar görsem de bu duygum hiç değişmeyecek.
Belediye Başkanlığı tecrübelerinize dayanarak İstanbul’un durumunu nasıl yorumluyorsunuz?
İstanbul maalesef biraz hormonlu büyüyor. Bugün Almanya da en az yirmi tane lokomotif ve cazibe merkezi şehir varken maalesef İstanbul bu konuda çok ağır bir yük altında. Ulaşım alt yapısı alarm çalıyor. İnşallah merkezi hükümet ve Büyükşehir Belediyesi metroyu ve diğer ulaşım ağlarını daha hızlı şekilde tamamlayıp ve tabiki İstanbul’un yükünü ve gördüğü talebi başka çekim merkezleri üreterek dağıtması lazım. Aksi takdirde İstanbul gelecekte yaşamın çok zor olduğu bir kent haline gelebilir ve mutlak manada çevre duyarlılığı ve bilinci daha çok gelişmeli. Bu da hem bireysel bazda hem de yönetim kadrosu bazında olmalı.
Belediye Başkanlığına adım attığınız günden bu yana başınızdan geçen ilginç bir olay var mı?
Bir çok olay yaşadım. Ama trajik diyebileceğim ve çok etkilendiğim olayların başında yüz binlerce insan evinde mutlu ve tok yatarken evini terk etmiş bazı sorumsuz babaların ardından bıraktığı çaresiz ve kimsesiz anneler ve yavrularını gördüğümde ve evde doğalgaz, elektrik kesikse ve ev sefalet ve yokluk kokuyorsa kendimden, sorumluluğunu taşımış olduğum makamdan ve insanların duyarsızlığından utanırdım, ezilirdim, gözyaşlarına boğulurdum. Bu durum beni çok etkilerdi.
Gerçekleştirdiğiniz projelerden bahsedebilir misiniz?
Biz Beylikdüzü’nde hayata dair ne varsa her alanda hizmetler ve projeler ürettik. Eğitim, kültür, sağlık, spor, çevre, alt yapı, sosyal yaşam başta olmak üzere her alanda 136 proje hayata geçirdik. Bu projelerimizin tüm ayrıntılarını kişisel web sitemizden de görebilir, tüm detaylara hakim olabilirsiniz. (www.vehbiorakci.com.tr)
Ama eğitim, kültür ve teknoloji vadisi, yeşil vadi, kültür merkezi, Beylik pazarı, Türkiye birincisi Fen lisesi, Hasan Doğan Stadyumu, Hamza Yerlikaya Spor Tesisleri gibi özel projeler yüzyıllık eserler ve ülkem adına gurur duyduğum hizmetlerimizdir.
Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz bir çalışmanız var mı?
Vakfımızla, doğduğum memleketim Erzurum Horasana bir ilk ve ortaöğretim okulu yaptık, O’nun açılışına yoğunlaştık. Benim ilkokulu okuduğum kasabada, öğretmenlerin yarım yamalak geldiği ve tezekle ısındığımız o yıkık dökük okulumuzun yanına modern ve her türlü bilgisayar, kütüphane imkanlarını barındıran bir okul yapmış olmaktan derin bir huzur duyuyorum. İleride daha önemli projelerimizi de inşallah hayata geçireceğiz. Kamuoyuyla paylaşacağız.
Sorun olarak gördüğünüz ve uğraştığınız bir konu var mı?
Kendimden başlayarak toplumun az okumasını ve bireysel yaşamın getirdiği bencilleşmeyi en büyük sorun olarak görüyorum. Bu soruna aile ve toplumsal dinamikler perspektifinden bakmak ve çözmek zorundayız.
Sosyal medyayı etkin olarak kullanıyor musunuz?
Kullanmaya gayret ediyorum . Ama tam arzu ettiğim kıvamda diyemem.
Haber siteleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Fırsat buldukça takip ediyorum. Objektif ve tarafsız yayın yaptıklarında kamuoyuna hızlı bilgi akışı sağlayarak ve yorum da aktararak aydınlatıcı olabiliyorlar. Ama maksatlı yayın yaptıklarında da tahripkar olup toplumsal huzuru bozabiliyorlar. Bundan sakınmaları gerektiği kanaatindeyim.
www.namehaber.com Haber Sitemizi takip ediyor musunuz? İçeriği ve güncelliği konusunda düşünceleriniz nelerdir?
Takip etmeye gayret gösteriyorum. Muadilleri arasında kendisini fark ettiren bir haber sitesi. Güçlü yazarları var. Toplumu aydınlatma misyonu taşıdıklarını düşünüyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum.
2014 Yerel Seçimleri hakkındaki düşünceniz nedir?
2014 Yerel Seçimleri Türkiye’de demokrasinin standardını ve kalitesini yükseltebilecek bir seçim. Toplumun tüm katmanlarının ve tabi ki ekseriyetin üzerinde ittifak ettiği, nitelikli insanların sorumluluk alacağını düşünüyorum. Hem AK Parti hem CHP hem de MHP cenahından bu yönde sinyaller topluma yansıyor. İnşallah Sayın Başbakanımız başta olmak üzere diğer partilerin de karar mekanizmaları ve ekabirleri toplumsal beklentileri yok saymadan, adı üzerinde yerel yönetim yani yerel demokrasinin olabildiğince işlerlik kazandığı bir platforma ön ayak olurlar. Aksi takdirde toplum dinamiklerinin benimsemediği ve onun yakını, bunun yeğeni mantalitesi ile tercihler yapıldığında kaybeden şehirlerimiz, ülkemiz, partilerimiz hatta o seçilmişlerin kendileri dahil kaybetmektedir. Çünkü yüklendikleri sorumluluğun bilincine varamadıklarından toplumdan güç ve destek alarak bir yere gelemediklerinden dolayı kendilerini topluma ve partiye karşı yükümlü görmemekte, sadece onu oraya getiren aracı olan kişi veya kanala minnet duymakta, bunun gereğini yapmakta. Buradan çıkan sonuçtan da; başarı, huzur ve hizmet çıkamayacağından hayal kırıklığı, kaos ve kaybolan yıllar çıkmaktadır.
2014 Yerel Seçimlerin sonucu hakkında herhangi bir tahmininiz var mı?
AK Parti’ye karşıt bir blok oluşma ihtimali söz konusu. Doğru aday gösteren partiler artık bilinçlenen, irdeleyen ve sorgulayan yeni nesil başta olmak üzere toplumun tüm katmanlarından rağbet görecektir ve başarılı olacaktır. Bu kıvamı tutturma oranını yükseltende İnşallah bunu karşılığını yani başarıyı elde edecektir.
AK Parti Yerel Seçimlerde sizce nasıl bir strateji uygulayacak? Uygulayacağı strateji sonucunda oy oranında bir değişim söz konusu olabilir mi?
AK Parti hem Sayın Başbakan’ın şahsında hem de diğer yetkin kişilerin beyanlarında ifade bulduğu kadarıyla bu seçimler de partiye yük olacak partinin sırtından geçinecek insanlara değil de partiye değer katacak artı getirecek aday ve ekiplerle yola çıkacak diye inanıyorum ve böyle olmasını temenni ediyorum.
Başbakan’ın yeni proje ve hedefleri var mı? Çalışmalar hakkında sizin görüşleriniz ve edindiğiniz bilgiler var mı? Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?
Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla bilgim var; 3.Havaalanı, 3.Köprü, Marmaray, İzmit körfezi geçişi projesi gibi birçok proje start aldı. Başlayacak projelerde bir hayli fazlaca. Sadece bu projelerin toplumsal dinamiklerle istişare edilerek, ortak aklın feyzi ve bereketi katılırsa uygulama aşamasında oluşabilecek negatif riskler asgariye iner. Toplumun projeyi sahiplenme oranı artar. Bu da projeler gerçekleştirirken daha çok keyif alınmasını sağlar ve yeni projeler için motive eder.
Diğer siyasi partilerin mensuplarıyla irtibat kuruyor musunuz?
Ben siyaseti hiçbir zaman taassup ve karşı kamp konseptinde yapmadım. Yapılmaması da gerektiğini düşünüyorum. Dünya yönetim tarihine baktığınız zaman uzun ömürlü olmuş tüm devletlerin ve imparatorlukların Osmanlı imparatorluğu dahil, insanları ötekileştirmediği inancından renginden dininden siyasi görüşünden dolayı ayrıma tabi tutmadığını görebiliyoruz. Bu değerlere sadık kaldığı müddetçe büyüyüp serpildiğini bu değerlerden uzaklaştığı andan itibaren de küçülüp un ufak olup yok olduğunu görebiliyoruz. Tabi ki herkesin beslendiği bir medeniyet havzası ve değerler manzumesi var ve bu olmalı. Ama bu dünya görüşümüzü tahakküm veya karşıt görüş ile iletişim kanallarını kapatmamak gibi bir boyuta vardırmamak lazım. Bunun kazananı olmamıştır. Hele hele Anadolu mozaiği gibi derin ırksal ve dinsel hafızası olan bir coğrafyada yapmak çok riskli ve gereksizdir.
Siyasette olmazsa olmazlarınız nelerdir?
İnsan sevgisi, hizmet arzusu, risk alma cesareti ve inandığı yolda kararlı bir şekilde yürüme diyebilirim. Tabi ki dürüstlük, çalışkanlık, ahlak zaten çağımızda erdem gibi sunulsa da olması gereken asgari insani değerlerdir. Tabi ki bunlar da olmalı.
Siyasi konumunuzla ilgili olarak sizden sonra gelebilecek genç nesillere tavsiyeleriniz var mı?
Naçizane gençlere tavsiyem hayatı giyecekleri kıyafet, yiyecekleri fasfood ve zamanlarını harcayacakları sosyal ortamdan ibaret saymasınlar. Kendi çevresindeki sorunlara hatta ülke meselelerine ilişkin gündemi takip etsinler, bol bol okusunlar. Araştıran, irdeleyen, gerektiğinde sorgulayan ve doğruyu yakalama konusunda çaba içerisinde olsunlar. Eğer biz İstanbul’da 2004 yılında en genç Belediye Başkanı olabildiysek bu ifade ettiğimiz disiplinlere sadık kaldığımızdan ve Allah’ın çalışana hakkını veririm prensibinden geldiğini düşünüyorum. Lise yıllarından itibaren tüm eğitim ve iş hayatım boyunca sosyal hayatım sivil toplum ve siyasi mekanizmanın içinde ve aktif olmaya çalıştım. Ayrıca sigara, alkol ve bir bağımlılık haline gelen envayi çeşit boş meşgalelerden sakınmaları gerektiğini tavsiye ediyorum.
Diğer partilerin başkanları ile irtibat kuruyor musunuz?
Evet benim tüm parti başkanlarıyla hukukum var çünkü aynı havayı teneffüs ediyoruz, aynı yolları yürüyoruz ve aynı sosyal ve siyasal ortamı paylaşıyoruz. Ayrıca insan bilmediğinin hasmı veya düşmanı olabiliyor. Benim felsefem; bilmek, tanımak, ve eşrefi mahluk sıfatıyla her insandan bir şeyler öğrenmektir.
Görevinizde olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Aşkla ve şevkle çalışmak, kamu malını yani beytül malı en az kendi malım kadar sahiplenmek ve korumak, güç yettiğince adil olmayı başarmak lazım ve benzeri evrensel doğruları iş ve yönetim hayatımda prensip edinerek uygulamaya gayret ediyorum.
Belediye Başkanlığından farklı olarak şahsi bir hedefiniz var mı?
Hayat yalnızca bizim hedeflerimizle şekillenmeyen ve sonuçlanmayan uzun bir maratondur. Bize düşen bu maratonda mücadele ederken nerden geldiğimizi unutmadan ve nereye gideceğimizi de unutmadan vicdanımızı sızlatacak ve başımızı yastığa koyduğumuzda uykumuzu kaçıracak icraatlardan sakınmayı başarmaktır. Tabi ki herkesin hayalleri, idealleri ve bir hayat planı var olduğu gibi benim de var. Allah (c.c.) bunları hayırlısıyla nasip etsin.
Beylikdüzü halkının en çok merak ettiği konuların başında, sizin MART-2014 Yerel Seçimleri’nde Belediye Başkan Adayı olacak mısınız? sorusu? Düşünceniz nedir?
Beylikdüzü halkı için 5 yıl boyunca gece-gündüz hizmet eden, bölgesine büyük projeler kazandıran bir nefer olarak tekrar büyük projelerle Beylikdüzü halkına hizmete talibim.