FERDA KARA’DAN “KATMANLARARASI”
FERDA KARA’NIN “KATMANLARARASI” ADLI SERGİSİ İZLEYİCİ İLE BULUŞUYOR
Uzun süreli sessizliğini bozarak yeniden sergiler açmaya başlayan Ferda Kara, , “Katmanlararası” adını verdiği sergi ile izleyici ile buluşuyor. Günlük yaşantıdan, aldığı hikayeleri düş dünyası ile harmanlayarak sunan Ferda Kara’nın resimleri izleyiciyi beklemediği bir yerden içine alıyor. Resimlerde, formun belirginsizleştiği anda renk, rengin arka planda kaldığı zamanda ise anlatı ön plana çıkıyor ve her bir resimde bu üç öğenin yarışı, izleyicinin kendini farklı bir dünyada bulmasına neden oluyor. Bu farklı dünya, kimi zaman bir lunapark, kimi zaman bir evin arka bahçesi, bazen de uzaklardan izleyiciye bakan bir kadın olabildiği gibi, her seferinde, izleyiciyi var olan resmin daha da ötesine götürerek, gördüğünü sorgulamasına neden oluyor.
Ferda Kara, rengi olduğu gibi, tüpten çıktığı haliyle kullanarak, Van Gogh’a bir selam çakarken, renk katmanları arasında yer alan öyküleriyle Dali’nin gerçeküstü resimlerini hatırlatıyor. Bunun yanı sıra sanatçı, kendine has hayal gücü, tekniği ve yaklaşımı ile, resimlerini ustaların izinde ama bir bakış ötede olduğunu anlatırcasına yapıyor. Ferda Kara’nın resimlerindeki bu anlatı ve renk şöleninin keyfini çıkarmak ise izleyiciye kalıyor.
26 Mart – 9 Nisan 2011 tarihleri arasında Antik Cisterna Sergi Salonu’nda görülebilecek olan sergi, yağlıboya tuval resminde yeni bir soluk arayanlar için büyük bir fırsat.
Mekanı: Antik Cisterna Sergi Salonu (Antik Hotel altı)Ordu Cad. Sekbanbaşı sok. No:10 Beyazıt 34130 /İstanbul
Sergi ziyaret gün ve saatleri: 26 Mart - 9 Nisan
Açılış Kokteyli 26 Mart 17:30 -19:30
FERDA KARA İNANÇ
(Ardahan-GÖLE, 1969)
1991 yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, Resim İş Bölümünden mezun oldu. 1992 yılında öğretmenlik görevine başladı.
16 yıllık öğretmenlik kariyerine çocuk sahibi olduktan sonra ara verdi.
Yurtiçinde beş kişisel ve bir karma sergi açtı.
Uzun süreli sessizliğini bozarak, yeniden sergiler açmaya başlayan Ferda
Kara, “Katmanlararası” adını verdiği 6. Kişisel resim sergisi ile sanatseverlerle buluşuyor.
KATMANLARARASI; RENGİN ARDINDAKİ FORM, FORMUN ÜZERİNDEKİ ANLATI
Ferda Kara’nın resimleri izleyiciyi beklemediği bir yerden içine alır. Günlük yaşantıyı anlatır gibi yaparak, onun ardında kalan düş dünyasını bilinçaltına yerleştiren yağlı boya tablolar, resim sanatının olanaklarını her seferinde sorgular. Formun belirginsizleştiği anda renk, rengin arka planda kaldığı zamanda ise anlatı ön plana çıkar. Her bir resimde bu üç öğenin yarışı, izleyicinin kendini farklı bir dünyada bulmasına neden olur. Bu farklı dünya, kimi zaman bir lunapark, kimi zaman bir evin arka bahçesi, bazen de uzaklardan izleyiciye bakan bir kadın olabilir. Her seferinde bu dünyalar izleyiciyi var olan resmin daha da ötesine götürerek, gördüğünü sorgulamasına neden olur. İşte bu sorgulatma hali, Ferda Kara’nın resimlerinin özünü oluşturur.
Çiçek ve doğa tasvirlerinde empresyonist bir etkiden çok, post ekspresyonist bir yaklaşım sezmek mümkündür. Bunu yine hayal gücüyle oynadığı küçük oyunlardan, rengi her defasında yeniden keşfedermişçesine tuvale sürüşünden anlarız. Her bir tasvir, var olmayan dünyalardan çıkıp gelen öykülere aittir ve bu öyküler izleyicinin her yorumuyla yeniden şekillenir. Ferda Kara’nın tasvirlerinde post empresyonistlerden farklı kılan noktadır. Işık, form, renk yolu ile resme eklenen ve eklenmeyen anlarda karşınıza çıkan küçük detaylar, Ferda Kara’nın tasvirlerini ilginç kılar.
Ferda Kara resimlerinde figüratif bir yaklaşımdan öte, izleyicinin bakışını önemseyen bir figür düzenini benimsemiştir. Öyle ki resimlerindeki küçük kızlar, genç kadınlar, sahilde dolaşan aşıkları izleyici kendi tanımlar ve öykünün içine oturtur. Aksi halde resmin içinde yer alan figürler, izleyicinin hayal gücü olmadan izlenmeyi bekleyen sirk insanlarına benzerler. İzleyicisiz, eğlence olmaz. Ferda Kara’nın resimlerindeki coşku, hüzün gibi tüm duygular da izleyicinin ona atfettiği değerlerden geldiği gibi, sanatçının izleyiciye dair küçük manipülasyonlarından da meydana çıkar.
Ferda Kara, rengi olduğu gibi, tüpten çıktığı haliyle kullanarak, Van Gogh’a bir selam var olan öyküleme hali ise, onu diğer çakarken, renk katmanları arasında yer alan öyküleriyle Dali’nin gerçeküstü resimlerini hatırlatır. Bunun yanı sıra Ferda Kara, kendine has hayal gücü, tekniği ve yaklaşımı ile resimlerini ustaların izinde ama bir bakış ötede olduğunu anlatırcasına yapar. İzleyiciye bu anlatı ve renk şöleninin keyfini çıkarmaktan başka bir şey kalmaz.
Pınar Üner
Küratör- Sanat Eleştirmeni