Osmanlı'da İlk Konservatuvar Çatalca'da kuruldu

''Darüleytam'' Osmanlıda ilk konservatuar kurumu bölgemizde kurulmuş ve okul da verilen eğitimle başarılı öğrenciler yetiştirilmiştir.

''Bir zamanlar Çatalca’da ''merkez kazada ve  Yetimabat Köyünde Darüleytam,  bir idadi,bir erkek numune,ana ve nahiye okulları ile birlikte ve kız öğrenciler için kırk bir tane köy ilk okulun da eğitim verilmekte idi.Bu okulların  ödenekleri Vilayet bütçesinden karşılanırdı.Ayrıca Gayrimüslimlere ait olmak üzere Çatalca merkez kazasında on beş ve Büyükçekmece kazasında altı Rum ilkokul vardı. Bu okulların  dışında Sağlık Bakanlığı tarafından açılan Yetimabad  köyünde bir de Darüleytam (Osmanlıda ilk  konservatuar kurumu) okulunda verilen eğitimle başarılı öğrenciler yetiştirilmiştir.
Birinci Dünya Harbi sırasında batıda bir çok il ve kasaba  Rus, İtalyan, Yunan ve Fransız işgal kuvvetlerinin kıyımına uğradı.
Bu mezalim sırasında açıkta kalan binlerce çocuk, İstanbul ve düşman işgaline uğramayan bazı vilayetlerimize getirildi. Bunlar, harbin başlarında İngiliz, Fransız, Rus ve İtalyanların boşalttıkları okullara yerleştirildiler.
Bu okullara, “yetimler yurdu” manasına gelen Darüleytam denildi...
1916’da kabul edilen kanunlarla, Darüleytamlara gelir bulunmak istendi ise de, bir netice alınamadı.
 İttihat ve Terakki Partisinin kötü idaresi dolayısıyla, sahipsiz kalan çocukların pek çoğu, açlık ve sefaletten hayatını kaybetti.
 1918’de savaşın bitmesi ve mütarekenin imza edilmesinden sonra İstanbul’a gelen İtilaf devletlerinin, okul binalarına yerleşmesi sonucu, binlerce çocuk tekrar açıkta kaldı.
 Bunlardan bir kısmı, boş saraylara yerleştirilirken bir kısmı da İstanbul dışındaki vilayetlerde, kapatılan okullara yerleştirildiler. Kalan öğrenciler, İstanbul’da toplanıp, Şehir Yatı Mektebi adıyla Özel İdare'ye devredildiler.
Bu öğrencilerden yetenekli olanlar, 1927’de  Darüşşafaka’ya alındılar.
Kısa bir süre sonra, Darüleytam tamamen kaldırıldı...
 
 
Osmanlı Belgesi:
''Çatalca Darüleytam Talebesi Todori ve Macra nam kızlara birer İftihar Madalyası verilmesi.''
 
 
 
****************************************************************
 
 
Pashalis Valsamidis Trakya Dimokrition Üniversitesinde Öğretim Görevlisi dostumdan bir mektup aldım.Pashalis Valsamidis Selanik-te bir çok Ulusal gazete makaleler yazan ve Ulusal Televizyonlarda Çatalca tarihi ile ilgili programlar yapan bir akademisyen.
Valsamidis, bölgemizi karış ,karış gezerek araştırmalar yapmış ve Selanikte kitapcıların raflarında olan Metron- Atiron adında bir kitap çalışması ile ödüller almışbir yazardır.
Kurduğumuz dostluk köprüsü ile yardımlarını hiç esirgemeyen  bir bilim adamıdır
Silivri-Büyükçekmece-Çatalcalılara selamlarını gönderirken özellikle  Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara-nın başarılı projesi olan Mübadele Müze çalışmalarını  yakından takip ettiklerini ve  bu çalışmalardan sonra kendilerine şükran borçları olduğunu.başarıların yeni projelerle devam etmesini  için duacı olduklarını ilettiler.
 
Pashalis Valsamidis mektubu;
 
         Belgelerle  Çatalca-Büyükçekmece-Silivride  Gayrimüslim İzleri 
      Sevgili arkadaşım Oktay Güldüren Çatalca, Büyük Çekmece ve Silivride Türklerle 1924'e kadar birlikte kardeşçe yaşamış olan gayrimüslimlere dair çok dikkate değer bir konuyu ele aldı. Çatalcadaki ve Büyük Çekmecedeki Hristiyan sakinleri Metron ve Atiron (Çatalca ve Büyük Çekmece) Metropolitliğine, Silivri sakinleri ise Silivri Metropolitliğine bağlıydılar. Yunanlıların çoğu serbest mesleklerle uğraşıyorlardı örneyin ayakkabıcılık, demircilik, bakkalcılık, marangozculuk, tezgartarcılık v.b. diğerleri ise çiftçiydiler başlıca tahıl ürünleri ve ağaç yetiştirmekle uğraşıyorlardı. Garyimüslümler para toplamından kilise, ayazma ve okul kurdular. Her köyde okul vardı, metropollerin mali desteği ile öğretmenler ögrencilere ders veriyorlardı. Eğitim politikasının amacı topluma çok değerli ve yetenekli bilim adamları yetiştirmekti.
      Lozan antlaşmasından sonra (1923) Yunanlılar Yunanistan'a göç etmeye mecbur kaldılar. Çatalca sakinleri Selanik Gefira köyüne, Büyük Çekmecedekiler Pellas vilayetinin Bozes köyüne, Silivri sakinleri ise Yunanistan'ın farklı köy ve kasabalarına yerleştirildiler. Beraberlerinde kiliselerin kutsal donanımlarını, kitaplarını ve mal varlıklarını getirdiler. İlk zamanlarda Gefira ve Nea Atiradaki göçmenler bir sürü problemlerle karşı karşıya kaldılar. En önemlilerinden birisi sıtma idi ve ne yazık birçok insanın hayatına maal oldu.
       Sonuç olarak, sevgili arkadaşım Oktay Güldüren Çatalca, Büyük Çekmece ve Silivride yaşamış olan gayrimüslimlerin tarihinden daha bir bölümü öncelik gösterip sunmayı üstlendiği için teşekkürlerimi arz ederim. Aynı merakla çalışmalarını devam etmesini ve Çatalca tarihinin bilinmeyen yönlerini tespit etmesini dilerim.
 
Pashalis Valsamidis
Trakya Dimokrition Üniversitesi
 
 
 (Oktay GÜLDÜREN)
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür - Sanat Haberleri