Kumburgaz Spor Kulübü Başkanı ve Mona Elektrik Fabrikasının Genel Müdürü Enver Katrancı arkadaşımız Fatma Sarıbıyık Yıldırım'a verdiği söyleşi de benim söylemem gerekenin fazlasını konuşmuş.
Evet Kumburgaz kötü bir kader yaşayarak bu durumda kaldı.
Gelişmedi.
Şehirleşmedi.
Güzelleşmedi.
Dün belki bir küçük belde belediyesi idi ancak kapanan belediye ile daha kötü bir duruma terk edildi.
Haliyle bu durum da en çok Kumburgazlılara zarar verdi.
***
Bugün Gazete İstanbul'da röportajını okuyacağınız Enver Katrancı da benzer şeyler söylemiş ama bunlara ilaveten kısa ekleme ben de yapayım.
Dünün en güzel sayfiye yerlerinden Kumburgaz'ın bugün bu hallere gelmesinin en büyük sebebi 1960'lı yıllarda köy olarak bağlı bulunduğu Çatalca ilçe yöneticilerinin basiretsizliğidir.
Çatalca'da oturup Kumburgaz'ı fazla bilmeden Kumburgaz sahilinde bulunan çirkin binalara izin veren anlayış bu güzel yerleşkenin bu gün bu hallerde kalmasının en büyük sebebidir.
Daha sonra belde belediyesi olan Kumburgaz'a belediye başkanı olanlar ise Çatalca zamanından kalan kötü ve eksik izleri kaybetmeyi başaramayınca bu güzel semtimiz maalesef bu gün acınacak hallerde saymaktadır.
***
Peki böyle gelmiş böyle mi gitmeli.
Tabi ki hayır.
Mevcut Büyükçekmece Belediye yönetimi ve İBB yönetimi acilen Kumburgaz'a ve hatta Kamiloba, Celaliye, Selimpaşa'yı da içerisine alan güzel bir vizyon proje ile bu semtlere el atmalı.
Bu semtlerimizdeki insanlarımıza heyecan getirilmeli bu semtlerdeki esnafımıza kan getirilmeli.
Aksi halde her geçen gün terk edilmeye yüz tutan bu semt insanlarımız gün geçtikçe umutsuzluğa bürünmekten kurtulamayacaklar.
Biri Suriyelileri durdursun!
Suriyelilerin Esenyurt'ta özel okul ve tıp merkezi açtığını ilk biz yazmıştık.
Dün haber merkezimize Büyükçekmece Koordinatörü Salih Mert tarafından gönderilen haber ile Suriyelilerin Büyükçekmece'de de özel okul açtıklarını öğrendik.
Büyükçekmece Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan Suriyeliler okul tabelasında Arapça ve Türkçe olarak 'Üstün başarı için Suriye okulu' yazıyor.
250 öğrencinin eğitim gördüğü okulda öğrenci başına aylık 600 Amerikan Doları ücret talep ediliyormuş.
Haberi görür görmez hemen aklıma diğer gariban Suriyeliler geldi.
Gazete merkezinde arkadaşlarla tartıştık ve bu durumu manşet verebileceğimize karar verdik.
İyi de şimdi haberin ana konusu ne olacaktı.
***
Büyükçekmece Kaymakamı Hulisi Arat ile görüştük böyle bir okuldan haberimiz yok dedi.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun ile konuştuk bu tür okullar bizim kontrolümüz dışında açılıp kapanırlar, bize pek bir şey sormazlar, bizden izin almazlar dedi.
Resmi izin belgesi ruhsatı bulunmayan okul peki kimin sorumluluk alanında dersiniz.
Tamam Suriyeli çocuklar da okusunlar.
Cahil kalmasınlar.
Ülkelerindeki savaştan fazla olumsuz etkilenmesinler.
İyi de bu ne kadar saçma sapan bir şey.
Ben ısrarla yazmaya devam edeceğim.
Birileri belki yanlış anlayabilir ama bu durumun bir düzene konması gerekmiyor mu?
***
Yarın birisi her hangi bir binanın üzerine bir Arapça tabela çakarak burası Suriyeli okuldur kimse karışamaz diyerek o binada saçma sapan işler de yapabilir.
Yarın birisi kalkıp nasıl olsa Suriyelilere hesap sorulmuyor diyerek okul, tıp merkezi dışında her hangi bir işletme de açabilir.
Yarın birisi kalkıp üzerine Arapça yazı yazarak kiraladığı otobüs ile 'bu otobüs Silivri - Yenibosna arasında Suriyeli çocukları taşıyor' da diyebilir.
Kısacası bir an önce bu duruma birilerinin yani yetkililerin el koyması ve bir düzene oturması gerekiyor.
twitter.com/MehmetMert1
twitter.com/MehmetMert1