Bu günlerde üst üste acılı haberler alır olduk.
Sondan başlarsak Eski Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Şen'in 17 yaşındaki torunun ölümü hakikaten çok acı verir cinstendi.
Hepimizin ağabeyi vekili CHP bölgemiz Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu'nun da erken ölümü çok üzdü bizleri.
Ve tabi Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen faciada hayatını kaybeden yüzlerce yurttaşımızın katledilişi.
Hepimizi çok çok üzdü.
* * *
Hep deriz ya 'ateş düştüğü yeri yakar' diye.
Bu defa sanki ateş her yeri yakmıştı.
Günlerdir ülke olarak ağlamaktan başka birşey gelmez oldu elimizden!
Dün bunlardan farklı olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu birşey yaptı.
CHP Grup toplantısını kısa keserek sadece 301 Soma şehidinin adını okudu ve bunların ölümüne sebep olanları araştırıp bulup cezalandırmak boynumuzun borcu dedi.
Gerçi Sayın Kılıçdaroğlu'nun sırtında çok borç var da neyse!
Kabul edelim farklı ve anlamlı bir anma oldu.
301 isim okunurken bütün salonun ayakta saygı duruşunda bulunması da çok önemliydi.
***
Soma faciası için çok şey yazıldı çizildi bu konuda son durum TBMM'de araştırma komisyonu kurulma kararının oy birliği ile alınmasıydı.
CHP önerdi AK Parti oy verdi.
Mümkün olsa bir çok konuda bu gibi kararlar alınsa da TBMM tam anlamıyla işlevini sürdürse.
Komisyon ne araştırıp ne bulacak bilmiyoruz ama umarız bundan sonra maden ocaklarında benzer faciaların yaşanmaması için önlemlere neden olacak sonuçları görürüz.
***
Gelelim yazımıza neden olan ve yazı başlığımızı adlandıran konuya.
Eski Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Şen, 17 yaşındaki torunu son yolculuğuna uğurlarken, mezarlıkta dua veren imamın uzayan isimlere rahmet istemesine tepki göstererek; MASALI KES, BU KADAR MASAL YETER diye bağırdı.
Ne kadar haklıydı Ali Şen.
Bir çoğumuz benzer durumu defalarca yaşamışızdır.
Genelde hassas durum olduğundan çoğumuzun aklına gelir ama tepki göstermeyiz.
Neden; çünkü ilahi bir durum var ortada!
Belki bilgimizden şüphe ederiz bazen belki gelecek tepkilerden çekiniriz.
***
Düşünsenize adam daha hayatının baharında 17 yaşındaki gencecik canını kaybetmiş.
İçi kan ağlayarak canına son bir dua veriyim diye ellerini açmış ve sen imam efendi başlıyorsun saymaya;
Evladı Resulün!
Eyyübü Salihin!
Fatihi Sultan!
Sümbülü Sinan!
Malazgirt Fatihlerinin v.s. ruhu için!
...
Adamda haklı olarak bağırıyor.
MASALI KES, BU KADAR MASAL YETER!
Adamın içi yanmış canı gitmiş bu acılar içerisinde ne alaka şimdi Fatih Sultanlar Sümbülü Sinanlar!
Hele bir de bazı imamlar daha bir süsleme yapıyor ki eyvah eyvah!
***
Bildiğim kadarıyla bütün cenazeleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü organize ediyor.
Buralarda görev alacak imamlar da yine Mezarlıklar Müdürlüğü tarafından görevlendiriliyor.
Ve bu imamlar zaten kendilerine sunulan programı uygulayarak hatim duaları yaparlar.
Umarız Ali Şen'in bu çıkışı bir vesile olur.
Diyanet İşleri bu durumu masaya yatırır.
Cenaze merasimlerini biraz daha düzene sokar.
Tamam bu durumu belki dini alimler daha değişik yorumlayacaklardır fakat!
Sonuçta dinimizin tek rehberi 610 yılında Allah tarafından Peygamberimiz Hz. Muhammet'e gönderilen Kuran'ı Kerim olduğuna göre!
Cenaze dualarında da yapılması gerekenler Kuran'ı Kerim'de açıkça yazdığına göre!
Ne alaka şimdi; diğer kahraman isimlere dua istemek!
***
Cenaze sahibinin zaten yüreği yanmış.
Sen uzattıkça uzat!
Umarım bu konuda Diyanet İşleri yakın zamanda bir açıklama yapar!
Daha burada yazmadığımız başkaca aksaklıklarda olmuyor değil.
Bir ailede cenaze olmak o aile için büyük yıkım büyük hasardır.
Tamam dini vecibe yerine getirilsin ama cenaze sahibinin de biraz halinden anlanılsın!