Gazeteci Mustafa Balbay, memleketi Burdur’un Yeşilova ilçesi Güney beldesinde milletvekili olabilmesi için başlatılan imza kampanyasının ardından, Burdur Sivil Toplum Platformu’na mektup gönderdi. Sivil Toplum Platformu üyeleri, Balbay’ın mektubunu Cumhuriyet Meydanı’nda Burdurlulara okudu. Mektubunda Silivri 4 Nolu Cezaevi F-12 koğuşunun 5 Nolu hücresinden, 80 demir delikli pencerenin hemen önünden mektup yazdığını belirten Balbay, şu ifadelere yer verdi:
"Hapisteki insan için en önemli duygu yalnız olmadığını hissetmektir. Penceremin hemen karşısı duvar. Duvarın üzeri tel örgü, onun üzeri gökyüzü. Hücrede yalnızım, etrafım bomboş. Ama içim kalabalık mı kalabalık. Sizler varsınız. Başlattığınız kampanyanın beni ne kadar mutlu ettiğini anlatamam. Hapiste insanın en mutlu olduğu anlar, nerede olduğunu unuttuğu anlardır. Yaptığınız açıklama ve Burdur’umuzun gazeteleri elime ulaşınca avuçlarıma özgürlük kondu dersem, sanırım sevincimi bir nebze olsun tarif etmiş olurum."
’SİYASAL BİR SALDIRI ALTINDAYIM’
Özünde siyasal bir saldırı altında olduğunu aktaran Balbay, buna siyasal karşılık vermek gerektiğini belirterek şöyle devam etti: "Burdur Sivil Toplum Platformu temsilcileri, kampanyanızda dile getirdiğiniz gibi bana yakışan CHP olur. CHP’nin beni nerede ve nasıl değerlendireceğini şu aşamada söylemem elbette olanaksız. Ancak şunu bilmenizi isterim; her nerede olursam olayım önce Burdur’a aitim. Attığınız her destek imzası, omuzlarıma bir kanat. En kısa zamanda görüşmek, kucaklaşmak dileğiyle. Her şey gönlünüzce olsun, ağız tadınız ceviz ezmesi güzelliğinde olsun."
İMZA KAMPANYASI GENİŞLİYOR
Balbay’ın özgürlüğüne kavuşması için imza kampanyası başlattıklarını hatırlatan Burdur Sivil Toplum Platformu Konseyi Başkanı Kemal Arslan şunları söyledi:
"İmza kampanyasını Burdur merkezde de başlatarak genişletiyoruz. Balbay’ın kendi el yazısıyla kaleme aldığı 22 Şubat tarihli mektubu bize ulaştı. İçini döktüğü 4 sayfalık mektupta başlattığımız kampanyanın kendisini nasıl mutlu ettiğini bildirdi. Balbay, ’Bana yakışan CHP olur’ sözleriyle kendisini Burdur’a emanet etmiştir."