Silivri Belediyesi Ocak Ayı Kültür Sanat etkinlikleri kapsamında Gazeteci-Yazar İrfan Ermiş ile söyleşi ve imza günü düzenlendi. Kanserle mücadele ettiği 6 yılı “Hayatı Bırakma” kitabında anlatan Ermiş, hastalara önerilerini aktardı ve en büyük faydanın doğal beslenme olduğunu vurguladı. Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Fuaye Salonu’nda gerçekleştirilen programın moderatörlüğünü Neslihan Soyhan yaparken, İrfan Ermiş’in hastalığında ilk teşhisi belirleyen Genel Cerrah Op. Dr. Atilla Yılmaz da konuşmacı olarak eşlik etti. “Dermanı dağlarda buldum” diyen Ermiş, teşhisin konulmasının ardından ormanlık alanlarda vakit geçirdiğini ve temiz havayla iç içe olduğunu söyledi. Genel Cerrah Op. Dr. Atilla Yılmaz, Ermiş’in ifadelerine katkıda bulunarak, “Doğal beslenme bu süreci belirleyen en önemli nokta. Ayrıca hiçbir zaman neşesini ve umudunu kaybetmedi” diye konuştu.
Her şeyi doğal yiyordum
3’üncü evre kanser teşhisi konulan ve şu anda sağlık durumu daha iyi olan İrfan Ermiş, neler yaptığını şu şekilde anlattı: “2013-2014 arası 14 kemoterapi ve 36 radyoterapi, 2015-2017 yılı arası 11 kemoterapi ve 8 radyoterapi aldım. Doktorlar ‘hep dinlen’ dedi. Eve geliyorum sıkılıyorum, çocuklara diyorum ki ‘götürün beni dağlara.’ Bahar aylarında bazı ağaçların yeşil yapraklarından yerdim. En önemlisi yoğurt yerdim, doğal yoğurt. Tevekkül etmiş insanlarız. Hiçbir hastalığın kimseyi öldürmediğini biliyoruz. Vaktinden önce kimse ölmez. Vakit saat geldiyse ne doktor, ne para çaredir. Ben önce bunu öğrendim. ‘Bu kanser beni öldürmeyecek’ dedim. Evde ekmek, yoğurt yapıyordum. Köyde kuşburnu, pekmez, kızılcık. Her şeyi doğal yiyordum” açıklamasını yaptı.
Ağlamayla hastalık iyileşmez
Stresten uzak durup moral bulacak işlerle meşgul olmayı öneren Ermiş, şöyle devam etti: “Ben deli dolu bir insanım. Benim hasta olduğuma evde çocuklar bile inanmadı. Ben 50 yaşına kadar doğru düzgün grip olmadım. Çok zor dönemler de oldu. Saçlarım, kirpiklerim döküldü. Kendi kendime dalga geçmeye başladım. Yapacak bir şey yok, oturup ağlasan olmuyor. 30-40 kişi kemoterapi alıyoruz. Kadının birisi ağlıyor, herkesin psikolojisi de bozuluyor. Abla ne ağlıyorsun dedim, ‘Hastayım’ dedi. E biz de hastayız dedim. Dedi ki, ‘Ben kanserim, benim özürlü çocuğum var.’ Dedim ki bende de 5 tane özürlü çocuk var. O ne derse cevap veriyorum, latife yapıyorum. Ben konuştukça kadın gülmeye başladı. Sonra kocası geldi. ‘Allah razı olsun ne dediysek 3 aydır güldüremedik’ dedi. Ağlamayla hastalık iyileşmez. Deliliğe vuracaksın, öleceksen öleceksin zaten. Dünyada baki kalan kim?”
7 yıl yaşayan görmedim
İrfan Ermiş’in hastalığına ilişkin bilgiler veren ve anılarını dile getiren Genel Cerrah Op. Dr. Atilla Yılmaz, “İrfan abinin tedavi sürecinde sık sık görüştük. Mesela arıyordum, ‘yaşıyor musun ağabey?’ diyordum. Espriyi hiç kaybetmiyorduk. Akciğer kanserinde 7 sene yaşamak kolay değil. 10 sene önce kanser 6’ncı sıradaydı, şu anda ikinci sırada. İrfan abiye dedim, ‘Kemoterapi aldın, dağda, bayırda bir şeyler yedin, ne yediğin belli değil ama sesi hep çok dinç geliyor.’ Kanserin tedavisi var mı yok mu? Kesinlikle var. Eğer erken yakalanılırsa, 1 santimin altında kitleler tespit edilirse, çok büyük konuşmayayım Allah’ın izniyle var. 3-4 evrede olanlarda ise hasta kişiye göre farklı seyrediyor. Vücut direnci, motivasyon, inanç. Son dönemde tedaviler çok gelişti. Yüzde 70-80 başarı sağlanıyor. Doktor kontrollerini ihmal etmeyelim. İrfan ağabeyin tavırları, doğal duruşu… Ben ondan sonra hastalara da farklı davranmaya başladım. Akciğer kanserinde metastaz olup, patolojik tanısı konan ve 7 yıl yaşayan görmedim. Herkesin kendine göre bir mücadelesi var” şeklinde konuştu.
BU KİTAP ÖRNEK OLMALI
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, yaşadıklarını kitaplaştıran İrfan Ermiş’i tebrik etti. Kanser ve birçok hastalıkla mücadele edenlere umut olacak bir hikaye olduğunu belirten Başkan Yılmaz, “Hastalık, sosyal bir gerçek. İnsanlara örnek olması açısından, kanser hastalarına umut olması bakımından bu kitabı ve bu çalışmayı yürekten kutluyorum. İrfan ağabeyle yaklaşık 20 yıllık bir tanışıklığımız var. Hayata aynı pencereden bakan insanlarız. Zaman zaman birbirimize kızdığımız konular da olsa, saygıyı sevgiyi hiç bozmadan 20 yılı geride bıraktık. Cenabı Allah inşallah ona uzun uzun ömürler verir” ifadelerini kullandı.