Cumhuriyet Gazetesi Yazıişleri Müdürü Güray Öz ve Barış Terkoğlu’nun, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nce, Ergenekon davası ve soruşturmasında görevli hâkim ve savcılara verilen iftar yemeğine ilişkin haber nedeniyle İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına devam edildi. Terkoğlu savunmasında, iftar fotoğraflarını haber değeri taşıdığı için yayımladığını, hedef göstermek gibi bir kastının olmadığını söyledi. Haberde, iftarın Ergenekon davasının başlamasına birkaç gün kala gerçekleştiğine dikkat çekildiğini söyleyen Terkoğlu, “Böyle bir haber bütün demokratik ülkelerde ödüllendirilir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) dava konusu habere ödül verdi. Ergenekon davası, siyasetçiler, yazarlar yargılandığı için kamuoyu tarafından merak ediliyordu. Bu nedenle iftar yemeği buluşmasının haber değeri vardır” dedi.
Hâkim avukatları kızdırdı
Terkoğlu’nun avukatı Hüseyin Ersöz, savunmanın, sık sık müdahale edildiği için bütünlüğünü kaybettiğini ifade etti. Terkoğlu’nun avukatı Tugay Topbaş’ın “Ergenekon soruşturmasını yürüten bir savcı ya da kolluk görevlisi ile yemek yediğinize göre savcıyla eşit konumda olan Ergenekon davasına bakan bir avukatla da yemek yer misiniz” sorusuna tepki gösteren hâkim Mehmet Karababa, “Bizde savcı hem itham eder, hem delil toplar. Avukatlar para ile görevlerini yapar. Savcılar ise devletten maaş alarak görevini icra eder. Biz hiçbir zaman uyuşturucu avukatı ile bir araya gelip yemek yemeyiz” dedi. Karababa’nın sözlerine sanık avukatları tepki gösterdi. Güray Öz’ün avukatı Bülent Utku ise “Mesleğimizle ilgili beyanda bulunmayın. Uyuşturucu avukatı diye bir tabir olamaz” dedi.Duruşma, savcının davaya ilişkin görüşünü açıklaması için ertelendi.
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Sözcüsü, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, 13 Mart Pazar günü Galatasaray’da yapılacak eyleme katılma çağrısı yaptı. İpekçi, “Yasalarda mutlaka değişiklik yapılmalı. Biz gazetecilerle ilgili olarak terör örgütü propagandası, terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmiyoruz. Başbakan cezaevinde 68 değil 27 gazeteci olduğunu, onların da gazetecilik faaliyetleri nedeniyle içerde olmadıklarını ifade etti. Biz tam tersini savunuyoruz. Bizim takip ettiğimiz davalar, adli olaylarla ilgili değil. Terör örgütü üyeliği ile kolaylıkla suçlanan gazeteci hakkındaki tüm delilleri, gazetecilik faaliyeti oluşturuyor. Gazetecinin, cezaevine girdiğinde basın mensubu olarak görülmemesini kabul etmemiz mümkün değil.”
Yargılanan Yazıişleri Müdürümüz Öz de “Gazetecinin görevi haber yapmaktır. Zaman zaman da haberini savunmak zorunda kalıyor. Biz de bugün haberimizi savunduk” dedi. Barış Terkoğlu’nun eşi Özge Terkoğlu ise “Haksız bir süreç yaşıyoruz. Kendimdem çok ülkem için üzlüyorum. Her vatandaşı duyarlı olmaya çağırıyorum” diye konuştu.