HALK SAMİMİ ÇALIŞMALARI İSTİYOR
Amatör bir ruhla videonun hazırlandığını ifade eden Karabat, İnsanların plaza tarzı siyasetten sıkıldığını ve halk içinde yapılan bu tarz çalışmaları daha samimi bulduğunu söyledi. 2 günlük bir çalışma ile yapılan videonun, cep telefonu ile çekildiğini belirten Karabat, video içeriğinde söylediği sözlerin tamamının gerçek olduğunu söyledi.
ERBAKAN YAKIN SİYASET TARİHİNE DAMGA VURMUŞ BİR İSİM
Program sunucusu Koray Çalışkan’ın sorusu üzerine ‘Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bilim ve Teknoloji Merkezi’ projesinden bahseden Karabat, “Başakşehir’in kuruluşunda fikir sahibi olan ve yakın siyaset tarihimizde önemli bir yeri olan sayın Necmettin Erbakan’ın ismini Başakşehir’de yaşatmak istiyoruz. Yaşadığımız kentin hassasiyetlerini biliyoruz. Sayın Erbakan’a bugüne kadar hiç oy vermedim ancak yaptığı çalışmalara büyük saygı duyuyorum. Bu sebeple böyle değerli bir siyasetçinin isminin büyük bir tesiste yaşatılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. BaşakşehirOrtadoğu’nun en büyük sanayi sitesi olan İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’ne sahip bir ilçe. İlçemizde bu denli büyük bir sanayi sitesi olmasına rağmen büyük bir işsizlik söz konusu. Yapacağımız ‘Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bilim ve Teknoloji Merkezi’ projesi ile küçük ve orta ölçekli işletmelere istihdam yaratacak çalışmalar yapacağız. Ulaşım noktasında yapacağımız çalışmalarla hem ilçemizin ulaşım sorununa çözüm bulurken, bir yanda da işsizle işi bir birine kavuşturacağız” dedi.
MEVLANA MEYDANI DOĞA VE TARİHİ İÇİNDE BARINDIRACAK
Programda ‘Mevlana Meydanı’projesinden bahseden Karabat, ‘Başakşehir geçilen değil, gezilen bir kent olsun istiyoruz’ dedi. Mevlana Meydanı ile Başakşehir’in model bir kent olacağını ifade eden Karabat, “Başakşehir nüfusu ve yapısı itibarı ile büyük bir meydanı hak ediyor. Hızla artan nüfus sayısına cevap verecek doğal yapıları, yürüyüş ve bisiklet yolları, dinlenme alanları olan bir meydan yapacağız. Bu meydan Başakşehir’in nefes alma noktası olacak. Meydan da ayrıca mimari açıdan özel olan bazı camilerimizin minyatürünü yaparak, insanlarımızın tarihi yeniden yaşamasını sağlayacağız” şeklinde konuştu.
YOKSULUN TAPUSUNU, ZENGİNE MEZE ETMEYECEĞİZ
Kentsel Dönüşüm konusunun konuşulduğu programda, Başakşehir’in imar sorunundan bahseden Karabat, “Başakşehir’in üçte biri gecekondu tabir edilen evlerden oluşuyor. Gecekondu vatandaşın değil, devletin ayıbıdır. Yıllardır Başakşehir’inGüvercintepe, Şahintepe gibi mahallerinde çözülemeyen bir imar problemi var. Bu bölgelerde yaşayan insanlar huzursuz. ‘Evimden komşularımdan ayrılacakmıyım?’ diye hergün bize sorular geliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu bölgeleri ‘Rezerv Alanı’ ilan etmiş durumda. İnsanlar yıllardır mağdur ediliyor ve ortada büyük bir haksızlık var. Biz mülkiyet hakkının korunmasından yanayız.
Bu bölgenin yıllardır çilesini çeken insanların daha fazla mağdur edilmesini istemiyoruz. Mahalle olma unsurunu, komşuluk değerini ve insanların iç içe 3-5 katlı evlerde kardeşçe yaşadığı kültürün yaşaması gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple göreve geldiğimiz andan itibaren yoksulun tapusunu zengine meze etmeyeceğiz. Bu bölgenin bir zenginliği varsa, öncelikle burada yaşayan insanların bu zenginlikten faydalanmasını sağlayacağız. Daha önce insanlar çıkarılan kanunlardan dolayı ellerinden evleri, tapuları alındığında dava açamıyorlardı. Ancak CHP Parlamento Grubunun büyük çabaları ile yeni çıkarılan yasa ile artık insanlarımız yapılan haksızlıklara karşı mahkemelere ‘ Yürütmeyi durdurma kararı’ için mahkemelere başvuruda bulunabilecekler. Bir belediye başkanı yetkisiz olabilir ama asla etkisiz olamaz. Biz göreve geldiğimiz anda yurttaşlarımızın mülkiyet hakkını sonuna kadar savunacağız” şeklinde konuştu.