Etkinliğe daha önce katılacağı açıklanan ünlü sanatçı Yıldız Kenter, tiyatro oyunu nedeniyle Balıkesir'e gelemedi, ancak Mustafa Balbay'ın mektubunu sinevizyon aracılığıyla okudu. Balbay'ın Ayvalık'ta yaşayan kızkardeşi Fidan Çavdar etkinliğe eşi ile katılırken, büyük ilgi gördü, duygusal anlar yaşadı. Meriç Velidedeoğlu'nun yönettiği söyleşiye Orhan Bursalı, Can Ataklı, Öner Yağcı katıldı.
Balbay'ın mektubundaki "İçinizi karartmak değil, kabartmak istiyorum" sözlerini hatırlatan Vatan Gazetesi yazarı Can Ataklı, "Günümüzde olumsuz örnekler doğal olarak insanı umutsuzluğa sevkediyor. Ancak bu yürekler artık kabarmalı. Bu kabarmanın dışa taşması gerekiyor. Bu dışa taşmak da bağırmak çağırmak, oraya buraya saldırmak değil tabii ki. Ama bizler bu heyecanı gösteremezsek o zaman kötü olur. Belki bu salonda başlayan kabarma dalga dalga tüm Türkiye'yi saracaktır. Çünkü artık yalanları, dolanları, hırsızlıkları saklayamıyorlar. Herşey çok açık ortada, her türlü oyun, tezgah görülüyor" diye konuştu.
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı yazarı Orhan Bursalı, insan düşüncesine kelepçe vurmaya kalkmanın, kitapları yoketmenin insanlığa yapılan en büyük düşmanlık olduğunu belirtirken, "Ortaçağda insanlar yakılıyordu, o günkü dönemle bugün arasında aslında pek büyük fark yok. O dönemde kitap yazan insanlar öldürülüyor, kitaplar yakılıyordu, şimdi ise basılmadan imha ediliyor. Günümüzde kitap, insan ve düşünce düşmanlığı sürüyor" diye konuştu.
"ERGENEKON DAVASINA DAVET"
Meriç Velidedeoğlu, yüreklerin kabarması, kollektif ruhun yakalanması için birarada ve eylem halinde olunması gerektiğini vurguladı. Velidedeoğlu, "Birarada olmanın önemli koşullarından biri de eylem halinde olmaktır. Bu sokaklara düşüp eylem yapma anlamının ötesindeki eylemleri içermektedir. Ama Anayasa'nın 134'ncü maddesinin bize verdiği hakkı da her olumsuz durum karşısında kullanabiliriz" dedi.
"BALBAY'IN DÜŞLERİ ÇALINDI"
Yazar Öner Yağcı ise Mustafa Balbay'ın günlük yazıları dışında gezi izlenim ve yazılarına dikkat çekerken, "Bu kadar gezmeyi seven bir insanın düşlerinin çalınması ve tek başına bir hücreye hapsedilmesi kadar korkunç bir işlem yoktur. Ancak Balbay artık simgeleşti. Güvercin dediğimizde, yolculuk dediğimizde aklımıza Mustafa Balbay geliyor. Balbay'ı yalnızlaştırmaya güçleri yetmez" dedi.
KİTAP İMZALAMA ÇETESİ
Konuşmacılar, söyleşinin ardından Ergenekon operasyonunda tutuklanan gazeteci yazar Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın kitaplarını imzaladı. Can Ataklı kitapları imzalarken, "Bize, başkasının yerine kitap imzalama çetesi' deyip, bu suçlama ile içeri alabilirler" esprisini yaptı.
Balbay'ın mektubundaki "İçinizi karartmak değil, kabartmak istiyorum" sözlerini hatırlatan Vatan Gazetesi yazarı Can Ataklı, "Günümüzde olumsuz örnekler doğal olarak insanı umutsuzluğa sevkediyor. Ancak bu yürekler artık kabarmalı. Bu kabarmanın dışa taşması gerekiyor. Bu dışa taşmak da bağırmak çağırmak, oraya buraya saldırmak değil tabii ki. Ama bizler bu heyecanı gösteremezsek o zaman kötü olur. Belki bu salonda başlayan kabarma dalga dalga tüm Türkiye'yi saracaktır. Çünkü artık yalanları, dolanları, hırsızlıkları saklayamıyorlar. Herşey çok açık ortada, her türlü oyun, tezgah görülüyor" diye konuştu.
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı yazarı Orhan Bursalı, insan düşüncesine kelepçe vurmaya kalkmanın, kitapları yoketmenin insanlığa yapılan en büyük düşmanlık olduğunu belirtirken, "Ortaçağda insanlar yakılıyordu, o günkü dönemle bugün arasında aslında pek büyük fark yok. O dönemde kitap yazan insanlar öldürülüyor, kitaplar yakılıyordu, şimdi ise basılmadan imha ediliyor. Günümüzde kitap, insan ve düşünce düşmanlığı sürüyor" diye konuştu.
"ERGENEKON DAVASINA DAVET"
Meriç Velidedeoğlu, yüreklerin kabarması, kollektif ruhun yakalanması için birarada ve eylem halinde olunması gerektiğini vurguladı. Velidedeoğlu, "Birarada olmanın önemli koşullarından biri de eylem halinde olmaktır. Bu sokaklara düşüp eylem yapma anlamının ötesindeki eylemleri içermektedir. Ama Anayasa'nın 134'ncü maddesinin bize verdiği hakkı da her olumsuz durum karşısında kullanabiliriz" dedi.
"BALBAY'IN DÜŞLERİ ÇALINDI"
Yazar Öner Yağcı ise Mustafa Balbay'ın günlük yazıları dışında gezi izlenim ve yazılarına dikkat çekerken, "Bu kadar gezmeyi seven bir insanın düşlerinin çalınması ve tek başına bir hücreye hapsedilmesi kadar korkunç bir işlem yoktur. Ancak Balbay artık simgeleşti. Güvercin dediğimizde, yolculuk dediğimizde aklımıza Mustafa Balbay geliyor. Balbay'ı yalnızlaştırmaya güçleri yetmez" dedi.
KİTAP İMZALAMA ÇETESİ
Konuşmacılar, söyleşinin ardından Ergenekon operasyonunda tutuklanan gazeteci yazar Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın kitaplarını imzaladı. Can Ataklı kitapları imzalarken, "Bize, başkasının yerine kitap imzalama çetesi' deyip, bu suçlama ile içeri alabilirler" esprisini yaptı.