Odatv aramalarında ele geçirilen CD’lerde 59. hükümetin üç bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı’nın gizli çekim görüntülerinin yer aldığı öne sürüldü. Odatv bilgisayarlarından çıktığı öne sürülen, Genelkurmay ve Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ait gizli belgeler de soruşturma dosyasına girdi.
Odatv’den çıkan 69 ve 72 sıra numarasıyla sınıflandırılan CD’lerde Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde 27 Nisan 2007’de yayımlanan Genelkurmay bildirisini değerlendiren üst düzey AKP’lilerin görüntüleri bulunuyor.
Görüntülerden elde edilen bilgiye göre, e-muhtıra tartışmalarının hâlâ gündemdeki yerini koruduğu 10 Haziran 2007’de, dönemin bakanları Ali Coşkun, Cemil Çiçek ve Abdulkadir Aksu, Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya’nın makâm odasından çıkarak bir mekânda yemek yedi. Bu lokantada üç saati aşkın süren görüşme, içeriye yerleştirilen gizli kamera ve böcek diye tabir edilen ses alıcısıyla kayda alındı.
Aramalarda ayrıca MİT’e ait “GİZLİ” ibareli, Abdulkadir Aygan hakkında hazırlanmış raporlar ile irticai faaliyetler üzerine hazırlanmış belge ve dokümanlar da ele geçirildi. Belgeler arasında Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’na ait “GİZLİ” ibareli resmi dokümanlar da yer alıyor.
Radikal’in haberine göre polis kaynakları, aramalarda eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’a da bir kitap yazdırılması konusunda girişimlerde bulunulduğuna dair notların ele geçtiğini söyledi. İddiaya göre bulunan bazı notlarda Halk TV’nin satın alınmasıyla ilgili şu ifadeler kulanılıyor: “6 aylık çeklerle de alınır. Biz en azından seçim sürecinde AKP’yi bombalayıp CHP’yi yükseltecek bir kampanya yürütürüz. Başarıya ulaşır, CHP’yi iktidara taşırsak zaten kanalın sahipliği konusunu tekrar ele alırız.”
Ayrıca Odatv internet sitesinin sahibi Soner Yalçın’ın evinde yapılan aramalarda el konulan bir ajanda içerisinde kendi el yazısı ile bazı kişilerin özel hayatları ile ilgili notlar bulundu ve dosyaya kondu.
Soner Yalçın ve internet sitesinin Yalçın Küçük tarafından yönlendirildiği iddiaları da inceleniyor. Bilgisayarlarda, Odatv çalışanlarının Yalçın Küçük ile yaptığı toplantılara dair çeşitli notlar bulunduğu öne sürülüyor. Bu notlarda Ergenekon, Balyoz, PKK, Çetin Doğan ve Mehmet Haberal’la ilgili haberler yapılırken mutlaka Yalçın Küçük’e danışılması gerektiği anlatılıyor. Ayrıca Yalçın Küçük tarafından verilen üst düzey bir komutan lehine haberler yapılması ve aleyhine haberlere cevap verilmesi talimatı da notlar arasında.
CD’lerden çıkan kayıt Cemil Çiçek, Necati Çetinkaya ve Ali Coşkun 2006 yılının eylül ayında birlikte Balıkesir’deki bir açılışta. Soner Yalçın’a ait internet sitesi Odatv’ye yapılan baskında ele geçirilen belgelerin incelenmesi sürüyor. Aramalarda bulunan 2 CD’de, Çiçek, Çetinkaya, Coşkun ve Aksu’nun gizli çekim lokanta görüntüleri çıktı.
AVUKAT: SAVCI ÖZ ÜZERİNDE DURMADI
Odatv sanıklarının avukatlarından Serkan Günel aramalarda bulunduğu belirtilen belgelere ilişkin şu bilgileri verdi:
“Odatv baskını sonrasında bir ilk olarak Emniyet ‘imaj’ları aldı. Harddiskler bize kaldı. Biz hep imajlar yerine harddiskler alındığı için bu bilgilerin Emniyet’te yüklendiğini söylüyorduk. Ancak süreç yine bildik yönde suçlamalarla ilerliyor. Net bilgiler bu hafta içinde gelecek. İlk tespitlerimiz bu bilgisayarlara truva atı, spam ya da virüs biçiminde bilgiler yerleştirildiği yönünde.
Yine bulunduğu iddia edilen dijital belgeler var. Zaten bunun dışında bizce şüpheyi gerektirecek bir durum yok. Bu süreçte Savcı Zekeriya Öz en çok ‘Ulusal Medya 2010’ diye bir belge üzerinde durdu. Ancak kimin yazdığı bile belli olmayan bir belgeydi bu. Montaj odasında kullanılan bir bilgisayarda bulunmuş bu belge. Ancak dijital imzası yok. Oraya yüzlerce insan geliyor. Beş senedir kullanılan bir bilgisayar bu diye cevap verdi müvekkillerimiz.
Savcı Zekeriya Öz ayrıca MİT ve bazı bakanlara dair gizli görüşme kayıtlarına ilişkin birkaç soru da sordu. Müvekkilimiz Barış Pehlivan, “MİT belgeleri 5 N 1K’dan bu yana kullanılan ve belgesel hazırlayan bir şirketin bilgisayarlarında bulunabilir” dedi.
Cemil Çiçek ve bazı bakanlarla ilgili bir video kaydı konusunda ise “Böyle bir video geldi; ancak ben bunu sildim. Odatv’nin ilkesi vardır. Gizli ses ve görüntü kayıtlarını yayımlamayız” dedi. Zaten Savcı Zekeriya Öz de üzerinde durmadı konunun” dedi.
27 NİSAN VE SONRASI NE OLMUŞTU?
24 Nisan 2007 günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Adayımız Abdullah Gül kardeşimdir” diyerek AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayını duyurmuştu. Meclis 27 Nisan 2007’de yeni bir cumhurbaşkanı seçmeye çalıştı. Tek aday Abdullah Gül 361 oy aldı. Toplantı yetersayısı 367’yi bulmayınca CHP mahkemeye gitti. O akşam dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın kaleme aldığı ve ‘e-muhtıra’ olarak anılan 27 Nisan Bildirisi, saat 23.17’de Genelkurmay’ın internet sitesinde yayımlandı. 27 Nisan 2007 tarihli metin şöyle başlıyordu:
“Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu gayretlerini son dönemde arttırdıkları müşahede edilmektedir.”
Genelkurmay bildirisi sonrası gözler hükümete çevrildi. 28 Nisan sabahı hükümet cephesinde hareketli saatler yaşandı. AK Parti sabahın ilk saatlerinden itibaren hareketlenirken, genel merkez binası ile Başbakanlık Konutu arasında hızlı bir trafik başladı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Beşir Atalay, Hayati Yazıcı gibi isimlerin yer aldığı ekibe, daha sonra Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Hüseyin Çelik, Dengir Mir Mehmet Fırat da katıldı. Hükümet bildirisine son şeklini Erdoğan verirken, Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek saat 15.15’te kameraların karşısına geçti. TSK’yı, Anayasa ve hukuk devleti sınırları içinde durması yönünde uyaran Çiçek, arttık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını vurguladı. Hükümet erken seçim kararı aldı ve 22 Temmuz 2007’de sandığa gidildi.