Mahkemede ilginç yüzleşme
Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi bugün ilginç diyaloglara şahit oldu. Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi eski Başkanı Nur Birgen hakkında söylediği sözlerden dolayı yargılanan Prof. Şebnem Korur Fincancı ile röportajı yayımlayan Gerçek Gündem.com Genel Yayın Yönetmeni Barış Yarkadaş 5. kez hakim karşısına çıktı.
Fincancı'nın Avukatı Meriç Eyüpoğlu ile Yarkadaş'ın Avukatı Turan Aydoğan'ın da hazır bulunduğu duruşmada söz alan Barış Yarkadaş, "Röportajı düşünceyi ifade özgürlüğü çerçevesinde yayımladım. Yayımlanan sözlerde herhangi bir suç unsuru görmedim. Bugün olsa yine yayımlarım" dedi.
Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi eski Başkanı Nur Birgen'in, kendisine dava açarak, halkın haber alma hakkını engellemeye çalıştığını belirten Yarkadaş, "Mahkemeye verilerek susturulmak ve sindirilmek istiyorum" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in de, Yarkadaş ve Fincancı'ya destek vermek için izlediği duruşmada konuşan Avukat Meriç Eyüpoğlu ise müvekkilinin suç işlemediğini savundu.
Eyüpoğlu'nun savunmasının ardından söz isteyen Avukat Efkan Bolaç ise, dört duruşmaya gelmeyen Nur Birgen'e bir soru yöneltti. Birgen'e "Beni hatırladınız mı? Beni tanıyor musunuz?" diye soran Bolaç, "Belki hatırlamayabilirsiniz. Çünkü siz benim gibi binlerce kişiye işkence gördüğümüz halde, (sağlamdır) raporu verdiniz" dedi.
Mahkeme salonu bu sözler üzerine bir anda gerginleşti. Birgen'in Avukatı Tanıl Başkan, meslektaşı Efkan Bolaç'ın sözlerine müdahale etmek istedi. Bolaç bunun üzerine, "1990'ların sonunda henüz stajyer bir avukatken işkence gördüm. Ama siz bana sağlam raporu vermekten çekinmediniz" diye karşılık verdi.
Bu sırada söze giren Avukat Behiç Aşçı ise Adli Tıp Uzmanı Nur Birgen'e yönelerek "Güler Zere'yi tanıyor musunuz?" diye sordu. Mahkeme Başkanı Filiz Tüysüz'ün "Bunu niye soruyorsunuz, Güler Zere'yi herkes tanır, Zere cezaevinde öldü" demesi üzerine Behiç Aşçı yeniden söz aldı. Aşçı, "Evet, Güler Zere cezaevinde kanser hastası olmasına rağmen Nur Birgen, Güler Zere'ye sağlam raporu verdi. Güler daha sonra yaşamını yitirdi. Nur Birgen'e bunu hatırlatmak istedim" ifadesini kullandı.
Avukat Eşber Yağmurdereli ise kamuoyunun karşısına ilk kez çıkan Nur Birgen'in kendisi hakkında verilen Adli Tıp raporlarını hiçe saydığını, gözleri görmemesine rağmen, "Cezaevinde kalabilir" raporu verdiğini anımsattı. Birgen'in, "Söz almak istiyorum" demesi üzerine, Avukat Eşber Yağmurdereli "O'nun vereceği cevaba tahammül edemem, sesini duymak istemiyorum" diyerek, bir arkadaşından kendisini salondan çıkartmasını istedi. Yağmurdereli, Nur Birgen savunma yaparken salonu terk etti.
Öte yandan, tarafları dinleyen mahkeme, duruşmayı 9 Haziran 2011 tarihine erteledi. Bilindiği üzere, Adli Tıp Uzmanı Nur Birgen hakkında ''işkence raporlarını gizliyor" diyen Şebnem Korur Fincancı ile Gerçek Gündem.com Genel Yayın Yönetmeni Barış Yarkadaş, "Yayın yoluyla hakaret" suçlaması sebebiyle 2.5 yıl hapisle yargılanıyor.
GÜRSEL TEKİN: BAŞBAKAN'IN SÖZLERİ KORKUNÇ
Öte yandan, Yarkadaş ve Fincancı'ya destek vermek için Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, aynı mahkemede Ahmet Şık ile Ertuğrul Mavioğlu'nun da yargılandığını anımsatarak ''Bir yazarın, bir gazetecinin kitabına bir bomba benzetmesi, sayın Başbakanımızın ve beynindeki demokrasi kriterlerinin ne olduğunun en temel göstergesidir'' dedi.
Tekin, CHP olarak nerede baskı varsa, hukuksuzluk varsa, sorumluluk içerisinde arkadaşlarının yanında olacaklarını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün yaptığı konuşmasına da değinen Tekin, ''Avrupa'daki benzetmesi, doğrusu Türkiye'de yaşayan bir yurttaş olarak beni şok etmiştir. Bir yazarın, bir gazetecinin kitabına bir bomba benzetmesi, sayın Başbakanımızın ve beynindeki demokrasi kriterlerinin ne olduğunun en temel göstergesidir'' şeklinde konuştu.
Bu arada, Barış Yarkadaş, duruşma çıkışında yaptığı açıklamada, şu anda bir gazeteci olarak hakkında açılan davalardan dolayı 10 ila 15 yıl arasında hapis tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Yarkadaş, ''15 yıl hapis tehdidiyle karşı karşıya kalan bir gazetecinin halkın haber alma hakkını savunmasını ya da düşüncelerini özgürce ifade etmesini nasıl bekleyebilirsiniz? Türkiye'de artık gazetecilerin yargılanması ayıbına son verilsin'' dedi.