İstanbul Avcılar Double Tree By Hilton Otel’de düzenlenen iftar yemeğine; Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, BYEGM İstanbul Şube Müdürü Necmettin Altuntaş, Fox TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, Sözcü Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Enver Kaya, Türkiye Yerel Basın Birliği Başkanı Nezir Karayün, İş adamı Volkan Süt, Harbi Gazetesi Sahibi Vidin Özyer, Genel-İş İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Adil Çiftçi, İYGAD Başkanı Mehmet Mert, Gazeteci Mustafa Dolu, İYGAD eski başkanları ve İYGAD yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda gazeteci katılım sağladı.
Sıkıntılı bir süreç yaşanıyor
Programın açılış konuşmasını yapan İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert bütün davetlileri selamlayarak, "Ne yazık ki gazetecilik her geçen gün daha da zor ve sıkıntılı bir yöne doğru ilerlemekte. Hemen hemen hergün kapanan yayın organları, tutuklanan meslektaşlarımız, zaten binbir zorluklarla yayın yapmaya ve mesleğini yerine getirmeye çalışan meslektaşlarımız bir de üstüne üstlük, içinde bulunduğumuz siyasi döngünün getirdiği sıkıntılar ile basın yayın sektörü ciddi zorluklar yaşamakta. Bu mübarek günlerde dileğimiz ve temennimiz şu olsun ki; bir an önce ülkemizin, dünyanın ve mesleğimizin üzerindeki kara bulutlar dağılsın. Yaşam normal bir hal alsın. Suçu olanı bilmeyiz ama gerçekten suçsuz insanlar ve özellikle meslektaşlarımız özgürlüklerine kavuşsun, tüm insanlar barış, dayanışma, kardeşlik, güzellikler içerisinde yaşamlarına devam etsin" dedi.
Temmuz'da piknik düzenlenecek
Konuşmasında İYGAD'ın çalışmaları hakkında da bilgi veren Mert, "Yönetim Kurulu olarak, iki yıldır düzenlediğimiz iftar yemeklerinin, ödül törenlerinin, söyleşilerin, gelenekselleşmesi için çabalıyoruz. Geçen yıl ilkini düzenlediğimiz Zirvedekiler ödül törenimizi bu yıl da düzenleyeceğiz. Lütfen tüm arkadaşlar bu ödüllere müracaat etsinler. Dernek merkezimiz 150 metrekare konferans salonu, interneti, telefonu, bilgisayarı, toplantı masaları ile tüm meslektaşların hizmetindedir. Bir kez daha hatırlatmak istedim. Yine Temmuz ayında piknik düzenleyeceğiz. Yetiştirebilirsek zirvedekiler ödüllerini 24 Temmuz Basında Sansürün kaldırılış günü dağıtacağız. Kısacası dostlar, Yerel gazeteciliğin güçlenmesini sağlamak ve kamuoyundan hak ettiği değeri yakalaması amacıyla ne gerekiyorsa bu yönetim onu yapmaya gayret ediyor" ifadelerini kullandı.
Zor günler yaşıyoruz
Daha sonra söz alan İYGAD Disiplin Kurulu Başkanı Mustafa Dolu da "Bizler bu devirde gazetecilik yapıyoruz ve işimiz çok zor. Yazdığınız çizdiğiniz şeylerin haber değeri olsa bile hapse atılabiliyor ve istenirse serbest bırakılabiliyorsunuz. Cumhuriyet Gazetesi’nde yanlışlıkla atılan bir tweetin hemen kaldırılmasına rağmen meslektaşımız Oğuz Güven 30 gün hapiste yattı ve çıktı. Enis Berberoğlu’na verilen ceza bir hukuk garabetidir. Zor günler yaşıyoruz. Hepinize bu zor günlerde başarılar diliyorum” diye konuştu.
Dayanışmaya ihtiyacımız var
Enis Berberoğlu ve Oğuz Güven gibi gazetecilerin başına gelenlerin her gazetecinin başına gelebileceğini söyleyen ve mesleki dayanışmanın önemine vurgu yapan Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Bayer, “Burada bir mesleki dayanışma var. Bugün Enis Berberoğlu’nun, Oğuz Güven’in başına gelen hepimizin başına gelebilir. Dayanışmaya ihtiyacımız var. Gazetecilerin ortak paydada buluşması gerekir” şeklinde konuştu.
Sesinizi duyuracak insan lazım
Gazetecilerin içinde bulunduğu durumun iyi bir durum olmadığını ifade eden Fox TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk şöyle konuştu: “Bende yerel bir gazeteden başlamış kardeşinizim. Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e memleketin durumunu tek kelime ile özetler misin diye sormuşlar. O da ''iyi'' demiş. Demişler ki nasıl iyi? Borsa dipte, dolar tavan yapmış, insan hakları rafa kaldırılmış.... Bunun üzerine birkaç kelime ile anlatması istenince de merhum Demirel, ‘İyi değil’ demiş. Bugün milletvekilleri, gazeteciler içeri giriyor. Toplumun bütün sinir uçlarındaki insanlar tek tek alıkonuyor. Bizim ortak paydamız sadece gazetecilik olmalı. Eskiden meslektaşın meslektaşa linçi yoktu. Birbirlerini eleştirirlerdi ama birbirlerini hedef göstermezlerdi. Biz meslektaş olarak birbirimizle bütün bağlarımız gevşedi. Elbette gazeteci farklı düşünecek, ama ortak paydamız demokrasi olmalı, çok seslilik olmalı. Bunu gazetelerimize yansıtırsak evlerimize de ekmek götürebiliriz. Bu gidişat nerede noktalanır bilmiyorum ama gidişat iyi değil. Yarın sesinizi duyuracak kimse kalmayabilir. Sesinizi duyuracak insan lazım.”