NEDIR BU KCK?

NEDIR BU KCK?

Son günlerde gerçekleştirilen operasyonlarda gözaltına alınan bazı şahısların, “KCK örgütü ile ilişkili” olduklarının belirtilmesi, yazılı ve görsel medyada KCK hakkında çeşitli görüşlerin ortaya atılmasına yol açtı.

KCK’nın ne olduğu konusunda PKK’ya ait internet sitelerinde yapılacak basit bir tarama sonucu bilgi edinmek pekâlâ mümkün iken, nedense buna ihtiyaç duyulmamış ve kamuoyu bir bakıma yanlış bilgilendirilmiştir.

Türk basınında çıkan haberlerde, KCK için genellikle; “PKK’nın şehir yapılanması”, “PKK’nın sivil uzantısı”, “PKK’nın gizli sivil kuruluşu” vb. ifadeler kullanıldı.
 
Bazı köşe yazarlarının görüşleri de şöyle:

Ruşen Çakır: “KCK örgütü, iddiaya göre, yasadışı Kürt siyasi hareketiyle (PKK) yasal olan BDP (DTP) arasında köprü vazifesi görüyor.” (Vatan, 28.12.2009)
Oral Çalışlar: “KCK, bir bakıma ‘PKK’nın yasal alana adapte olması çabası’ olarak adlandırılması mümkün olan bir oluşum. PKK’nın dağdan indirilmesi, bir geçiş sürecini gerektiriyor. KCK’nın da bu çerçeve bağlamında değerlendirilmesi mümkün.” (Radikal, 25.12.2009)
Cengiz Çandar: “Gözaltına alınan veya tutuklananların KCK’lı olduğu kanıtlansa bile onların hemen tümü kapatılmış DTP’nin ve yeni kurulmuş BDP’nin üyeleri. KCK-PKK ilişkisi, büyük ölçüde Sinn Fein-IRA ilişkisini andırıyor. İngiltere hükümeti, Sinn Fein’i muhatap alarak sonuçta IRA’yı silahsızlandırmayı başarmıştı.” (Radikal, 26.12.2009)

Yeni Şafak gazetesinde ise 28.12.2009 günü şu haber yayınlandı:

“Çeşitli bahanelerle sokakları savaş alanına çeviren KCK militanlarının Sabri Ok tarafından yönlendirildiği tespit edildi. Avrupa’da yaşayan KCK'nın lideri Sabri Ok hakkında kırmızı bülten çıkarılacak. Örgütün elebaşı Ok’un, yakalandıktan sonra Türkiye’ye iadesi sağlanacak.”

KCK hakkında basına yansıyan bilgilerin özeti böyle. Yani, kısa adı KCK olan oluşum, PKK’nın bir uzantısı, sivil ve şehir yapılanması olup, liderliğini de Avrupa’da yaşayan Sabri Ok adlı bir PKK üst düzey sorumlusu yürütüyormuş.

Bu tür bilgilerin kaynağının hangi odak olduğu meçhul ise de, birilerinin. Türkiye kamuoyunu yanlış yönlendirmeyi amaçladığı ve bazı medya organlarını da kullanarak kirli bir oyun tezgâhladığı anlaşılıyor.

PKK’nın ne olduğu biliniyor. PKK’nın önderi Abdullah Öcalan, Yürütme Konseyi üyeleri Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan ve diğerleri.

Peki, KCK nedir? Buyurun, bunun ne olduğunu belli merkezlerce medyaya servis edilen dezenformasyondan değil, bizzat kaynağından, yani PKK’nın yayın organlarından öğrenelim:

Abdullah Öcalan’ın, 2005’te avukatları ile yaptığı görüşme notlarında, KKK (Koma Komelén Kürdistan/Kürdistan Halklar Konfederasyonu)’nın kurulması talimatını verdiği kayıtlıdır. Bunun üzerine KKK’nın kuruluşu 21 Mart 2005’te ilan edildi. Ancak, yine A.Öcalan’ın talimatı üzerine, 16-22 Mayıs 2007 tarihleri arasında Kandil’de yapılan Kongra-Gel beşinci genel kurulunda, dernek anlamına da gelen “komel” adı yerine, Kürtçe’de “cemaat, toplum, halk” anlamına gelen “civak” adı tercih edilmiş ve KKK’nın adı KCK (Koma Civakén Kurdistan/Kürdistan Halklar Konfederasyonu) şekline dönüştürülmüştür. PKK yayınlarında, Abdullah Öcalan “KCK önderi” olarak da anılmaktadır.

İşte, PKK’ya ait yayın organlarından bazı alıntılar:

“KCK önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki tecrit koşulları ve DTP’nin kapatılması, Almanya’nın birçok kentinde protesto edildi.” (Yeni Özgür Politika, 18.12.2009).

“KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan; ‘Kürt gençliğinin yönü dağlar olmalı, gerilla saflarına akın edilmeli, saflara katılım olmalıdır. Ya halkımızın iradesine sahip çıkmak üzere geliştirilen kitlesel eylemlere öncülük etmek üzere katılmalı ya da dağlara çıkarak özgürlük zeminlerinde gerilla saflarında yerini almalıdır.’ dedi” (Fırat Haber Ajansı, 14.12.2009)

“KCK Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Cemil Bayık; ‘Kürt iradesi, Kürt kimliği yasal olarak kabul edilmedikçe PKK’nın dağdan inmeyeceğini’ söyledi.” (Fırat Haber Ajansı, 20.10.2009)

“KCK Yürütme Konseyi üyesi ve Halk Savunma Merkezi Başkanı Duran Kalkan; ‘Her an daha büyük patlamalar olabilir, hatta ayaklanmalar bile gündeme gelebilir.’ dedi.” (Fırat Haber Ajansı, 24.12.2009)

“Kandil – KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, AKP hükümetinin ‘açılım’ adı altında geliştirmeye çalıştığı planın Kürt hareketini tasfiye amaçlı olduğunu açıkladı” (Fırat Haber Ajansı, 08.12.2009)

Örgüt yayınlarında da açıkça itiraf edildiği gibi, PKK lideri ve yöneticileri ile KCK lideri ve yöneticileri aynı kişiler. PKK’nın faaliyet merkezi ile KCK’nın faaliyet merkezi aynı, yani Kandil. PKK yöneticileri olan şahısların KCK adına yaptıkları açıklamalarda da şiddet savunuluyor ve gençler eylem yapmaya çağrılıyor.
Peki, hani KCK sivil ve barışçıl bir oluşumdu, şehir yapılanmasıydı, PKK ile BDP arasında köprüydü, dağdan inmenin siyasi aracıydı, Cengiz Çandar’ın deyimiyle Sinn Fein’di! Hani, nerede? KCK ile PKK arasındaki fark ne? Siz kimi kandırıyorsunuz?
 
Sinan Sungur
Odatv.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Medya Haberleri