Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Davut Dursun Cennet Kültür ve Sanat Merkezi'nde medya okuryazarlığı çalışmalarına yönelik düzenlenen etkinliğe katıldı. Siyasi partilerin görsel reklam yapabileceklerine ilişkin bir düzenleme yapıldığını söyleyen Dursun bunun eşitlik ilkesini bozacağını düşünmediğini ayrıca partilerin eşit oranda reklam yapmaları gibi bir düzenlemeye gidilebilmesinin mümkün olmadığını belirtti.
ÇOCUK AKTÖR TARTIŞMASI
Çocukların yayınlardan fiziksel, zihinsel ve ahlaksal olarak etkilenebileceğini kanun koyucuların da kabul ettiğini söyleyen Dursun, yayıncıların, çocukların olumsuz etkilenebileceği programları çocukların ekran karşısında oldukları zaman diliminde yayınlamama gibi bir sorumlulukları olduğunu belirtti. Uygulanan müeyyidelerin başında bu uygulamaya aykırı hareket eden yayıncılara uygulanan müeyyideler bulunduğunu dile getiren Dursun, "Çocukların programlara aktör olarak, bir oyuncu olarak katılması uzun zamandan beri tartışmalı bir konudur. Bu konuda uzmanların, ailerin dile getirdiği görüşleri var. Ne varki çocukların reklamlarda ve programlarda aktör olarak yer almamaları öyle hemen rahatlıkla karar verilebilecek birşey değildir." dedi. Meclisten önümüzdeki hafta çıkacak yeni düzenleme ile Türkiye'deki medya hukuk ve normlarının Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin standarlarına uygun hale geleceğini vurgulayan Dursun, "Bu çercevede birtakım şeyler yapılabilir mi, onu birlikte oturur tartışırız." dedi.
Medyada yapılacak düzenlemenin, sadece RTÜK ve kanun koyucuların yapacağı çalışmalar yerine bu konunun muhatabı aileler, program yapımcıları, uzmanlar ve STK'lar ile birlikte ortak bir çalışma ile yapılması gerektiğini belirten Dursun " (Dizilerdeki çocuk oyuncular) Burada bahsettiğiniz olay ile ilgili, birtakım şikayetler gelmiş olabilir. Bu şikayetlere dayalı bir düzenleme yapılacaksa bu düzenlemeyi, yayıncılarla , STK'larla, ebeveynlerle birlikte oturur konuşur ve belli bir konu üzerinde uzlaşırsak, bir düzenleme yapılmasına gidilebilir." dedi.
SİYASİ PARTİ REKLAMLARINDAKİ DÜZENLEME
Bir soru üzerine Dursun, siyasi partilerin yazılı medyada reklam yapabildiklerini görsel medyada ise Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) izni olmadığını söyleyerek, "Biz yasaya siyasi partilerin de (görsel) reklam yapabileceklerine ilişkin bir düzenleme yaptık. Bu düzenleme çerçevesinde YSK seçim dönemlerinde bunların nasıl reklam yapacaklarına ilişkin birtakım düzenlemeler yapabilir. Bunun eşitlik ilkesini bozacağını düşünmüyoruz." dedi. Dursun ayrıca, partilerin eşit oranda reklam yapmaları gibi bir düzenlemeye gidilebilmesinin mümkün olmadığını da belirtti.
MUHTEŞ YÜZYIL TARTIŞMALARI
Medya okuryazarlığının öncelikle çocuklara, medyanın işleyişi ve yapısını, kurguyu gerçekten ayırma ve kurguyu değerlendirmeyi medya mesajlarını akıl süzgecinden geçirmeyi öğretmeyi amaçladığını vurgulayan Dursun, " Muhteşem Yüzyıl'da Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman şöyle gösteriliyor, böyle gösteriliyor. Harem böyle miydi, değil miydi? gibi ciddi tartışmalar var. Tekrarlıyoruz orada Kanuni'yi canlandıran gerçek Kanuni değil. Oradaki Harem gerçek bir Harem değil. O bir kurgudur. O bir canlandırmadır. O bir üretimdir. Dolayısıyla, biraz bu açıdan bakmak lazım. O sebeple medya okur yazarlığının en önemli ayağını bu kurguyu gerçekten ayırma yetisini elde etme oluşturuyor." şeklinde konuştu
ÇOCUK AKTÖR TARTIŞMASI
Çocukların yayınlardan fiziksel, zihinsel ve ahlaksal olarak etkilenebileceğini kanun koyucuların da kabul ettiğini söyleyen Dursun, yayıncıların, çocukların olumsuz etkilenebileceği programları çocukların ekran karşısında oldukları zaman diliminde yayınlamama gibi bir sorumlulukları olduğunu belirtti. Uygulanan müeyyidelerin başında bu uygulamaya aykırı hareket eden yayıncılara uygulanan müeyyideler bulunduğunu dile getiren Dursun, "Çocukların programlara aktör olarak, bir oyuncu olarak katılması uzun zamandan beri tartışmalı bir konudur. Bu konuda uzmanların, ailerin dile getirdiği görüşleri var. Ne varki çocukların reklamlarda ve programlarda aktör olarak yer almamaları öyle hemen rahatlıkla karar verilebilecek birşey değildir." dedi. Meclisten önümüzdeki hafta çıkacak yeni düzenleme ile Türkiye'deki medya hukuk ve normlarının Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin standarlarına uygun hale geleceğini vurgulayan Dursun, "Bu çercevede birtakım şeyler yapılabilir mi, onu birlikte oturur tartışırız." dedi.
Medyada yapılacak düzenlemenin, sadece RTÜK ve kanun koyucuların yapacağı çalışmalar yerine bu konunun muhatabı aileler, program yapımcıları, uzmanlar ve STK'lar ile birlikte ortak bir çalışma ile yapılması gerektiğini belirten Dursun " (Dizilerdeki çocuk oyuncular) Burada bahsettiğiniz olay ile ilgili, birtakım şikayetler gelmiş olabilir. Bu şikayetlere dayalı bir düzenleme yapılacaksa bu düzenlemeyi, yayıncılarla , STK'larla, ebeveynlerle birlikte oturur konuşur ve belli bir konu üzerinde uzlaşırsak, bir düzenleme yapılmasına gidilebilir." dedi.
SİYASİ PARTİ REKLAMLARINDAKİ DÜZENLEME
Bir soru üzerine Dursun, siyasi partilerin yazılı medyada reklam yapabildiklerini görsel medyada ise Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) izni olmadığını söyleyerek, "Biz yasaya siyasi partilerin de (görsel) reklam yapabileceklerine ilişkin bir düzenleme yaptık. Bu düzenleme çerçevesinde YSK seçim dönemlerinde bunların nasıl reklam yapacaklarına ilişkin birtakım düzenlemeler yapabilir. Bunun eşitlik ilkesini bozacağını düşünmüyoruz." dedi. Dursun ayrıca, partilerin eşit oranda reklam yapmaları gibi bir düzenlemeye gidilebilmesinin mümkün olmadığını da belirtti.
MUHTEŞ YÜZYIL TARTIŞMALARI
Medya okuryazarlığının öncelikle çocuklara, medyanın işleyişi ve yapısını, kurguyu gerçekten ayırma ve kurguyu değerlendirmeyi medya mesajlarını akıl süzgecinden geçirmeyi öğretmeyi amaçladığını vurgulayan Dursun, " Muhteşem Yüzyıl'da Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman şöyle gösteriliyor, böyle gösteriliyor. Harem böyle miydi, değil miydi? gibi ciddi tartışmalar var. Tekrarlıyoruz orada Kanuni'yi canlandıran gerçek Kanuni değil. Oradaki Harem gerçek bir Harem değil. O bir kurgudur. O bir canlandırmadır. O bir üretimdir. Dolayısıyla, biraz bu açıdan bakmak lazım. O sebeple medya okur yazarlığının en önemli ayağını bu kurguyu gerçekten ayırma yetisini elde etme oluşturuyor." şeklinde konuştu