Sarı Basın Kartı düzenlemesi Meclis gündeminde

Sarı basın kartı yönetmeliğine tepkiler devam ederken, CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat konuyu yazılı bir önergeyle TBMM gündemine taşıdı.
Sarı basın kartı yönetmeliğine tepkiler devam ederken, CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat konuyu yazılı bir önergeyle TBMM gündemine taşıdı. Karabat, soru önergesinde, bu düzenlemenin basın özgürlüğüne bir darbe niteliğinde olduğunu ifade etti.

“Sarı Basın Kartı Meslek Örgütleri ve Sendikalarca verilmeli!”
Basın özgürlüğünün demokrasinin olmazsa olmaz bir koşulu olduğunu hatırlatan Karabat, “Demokratik ülkelerin hiçbirinde basın kartı devlet tarafından verilmez. Basın kartı meslek örgütleri ve sendikalarca verilmelidir. Bu demokrasinin gereğidir”  dedi.

AB ile üyelik aşamasında en temel sorunlardan birinin basın özgürlüğü ve tutuklu gazeteciler olduğunu hatırlatan Karabat: “15 Temmuz darbe girişiminin ardından, birçok gazetecinin yıllarca bu sektörde çalışarak elde ettikleri basın kartları ne yazık ki keyfi bir şekilde iptal edilmiştir. Yapılan son düzenleme ile artık OHAL ve KHK’lara gerek duyulmaksızın basın kartlarının iptali daha da kolaylaştırılmıştır.

Yıllardır cezaevlerinde tutuklu gazeteciler için: ‘Onlar gazeteci değil, terör örgütü üyesi’ tezini savunan iktidar, basın kartlarını iptal ederek bu savını güçlendirme yolunu seçmiştir. Ancak bilinmelidir ki gazetecilik devletin icazetiyle yürütülecek bir meslek değil, etik kurallar ve vicdan üzerine kurulmuş bir meslektir” dedi.

Gazeteciler için getirilen bu kısıtlamalara rağmen, meslekle alakası olmayan kamu görevlilerine, bürokratlara basın kartı dağıtılmasının kapsamı ise alabildiğine genişletilmiştir! Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda görevli personel hatta “hukuk müşaviri” olarak görev yapanlara bile basın kartı verileceği öngörülmüştür.

Karabat’ın önergesinde yer alan bazı sorular şöyle:

Sarı Basın Kartları Yönetmeliği değiştirilirken herhangi bir meslek birliğinin ya da gazeteci sendikasının görüşü alınmış mıdır?


Basın sektöründe örgütlü kimi sivil toplum örgütleri, gazeteciliğin resmi gazete yayıncılığına, gazetecilerin de sarayın memuruna dönüştürülmek istendiğini öne sürmüştür, bu değişikliğin basın özgürlüğünü zedeleyeceği görüşüne katılıyor musunuz?

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) gibi saygın meslek örgütleri bu düzenlemeyi eleştirmiş ve antidemokratik olarak değerlendirmiştir. Bu anlamda eleştiriler doğrultusunda yönetmelikte değişikliğe gidilmesi düşünülmekte midir?

Hükümet’e, “muhalif” gördüğü gazeteci sendikaları ve meslek örgütlerini gerekçe belirtmeksizin “komisyon” dışında bırakabilme yetkisi verilmesini demokratik buluyor musunuz?

Sarı Basın Kartları Yönetmeliği’nin Avrupa Birliği ile yürütülen müzakerelerde olumsuzluk yaratabileceğini düşünüyor musunuz?

Ülkemizde toplam sarı basın kartı sahibi kişi sayısı kaçtır? Ülkemizde kamu personeli ya da bürokrat olup sarı basın kartı sahibi olan kişi sayısı kaçtır?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Medya Haberleri