Oyumu kim alacak!

.

Severek okuduğum yazarlardan Hasan Cemal dünkü köşesinde kime oy vereceğini yazmış.

Cemal yazısında; ‘Bizim mesleğimizin büyüklerinden rahmetli Metin Toker her seçim öncesi hangi partiye oy vereceğini gerekçeleriyle birlikte kendi köşesinde açıklardı.

İlgiyle okunurdu. Metin Abi’nin o yazılarını ben de beklerdim seçim zamanları...

Geçmiş seçimlerde, bu ‘mahalle’de oyunu AK Parti’ye de, bağımsızlara ya da Kürt adaylara da, CHP’ye de atanlar var.

Erdoğan’ın söylem ve politikalarıyla Türkiye’yi istikrarsızlık ve karanlığa çektiğine dair genel bir mutabakat var ‘bizim mahalle’de...

Kimse hayal kurmuyor.

Tayyip Erdoğan’ın seçim sandığından yine birinci sırada çıkacağı bilinmekte.

Ama ne kadar oy alacak?

2011’in altında mı kalacak?

Kalacaksa, nereye kadar düşecek oyları?

Hayatımda ilk kez adını koyuyorum

Ben de hayatımda ilk kez bir seçimde oyumun adını koyuyorum:

30 Mart’ta sandığa gidip oyumu CHP ve Mustafa Sarıgül’e atacağım.’ Diyor .

 Neden alamadım!

 Siyasetçi birisi kendisine oy vermeyeni eleştirdiğinde bu adam bana neden oy vermedi dememeli tam aksine ben bu kişinin oyunu neden al(a)madım diye sorgulamalı...!

Bu sözü her seçim öncesi yıllardır yazıyorum.

Yanlış hatırlamıyorsam Çatalca’nın tanınan ve sevilen politikacılarından Fırat Aykut’a aittir bu söz.

Kalıp bir söz olmuş kanımca.

Gerçekten de aslında oy sanki verilmez alınır.

Bakın dün de yazdım.

Araştırın, soruşturun, tartın biçin sonra oy verin.

Bu gün de söylüyorum.

Benim oyumu kim alacak?

 Oyumu kim alacak!

 Evet bazen öyle bir kararla karşı karşıya kalırsınız ki karar anından önceki hareketler önemli değildir sizin için.

O anda aklınıza bir durum gelir ve şak diye karar vermiş olursunuz.

Tıpkı bazı alışveriş yaparken de öyle olur.

Mesela ben kendimden örnek vereyim.

Bazen bir çorap alırken dakikalarca düşünürüm.

Çorabın rengine bakarım, kumaşına bakarım, kim üretmiş ona bakarım, fiyatına bakarım ve çoğunlukla almaktan vaz geçerim.

Ancak mesela şimdiye kadar 4-5 defa araba satın aldım.

İnanın bana arabaları satın aldığımda çorap satın aldığım kadar düşünmeye biliyorum!

En son 2010 yılında, manüel ve benzinli bir araba almışım düşünün artık.

Bu devirde hem otomatik vites olmayan hem dizel olmayan aracı kim satın alır!

Ancak benim gibi şak diye karar verenler başka kim olacak!

Oy vermek de böyle bir şey!

 İşte araba satın almak örneğinde olduğu gibi.

Günlerce araştırısın, fiyatına özelliklerine bakarsın ama gider pat diye başka bir araba alırsın.

Seçim zamanı oy vermek de öyle bir şey.

En azından ben öyle düşünüyorum.

Aylarca, yıllarca günlerce eleştirisin.

Yaptıklarını beğenmezsin.

Yetersiz görürsün.

Basiretsiz görürsün.

Gereksiz görürsün ve oy zamanı pat diye gider oy verirsin.

 Kimlere oy vereceğiz!

 Bakın mesela bizler büyükşehir sınırlarında olduğumuzdan; büyükşehir adayına, ilçe belediye başkan adayına, belediye meclis üyesi adayına, muhtar adayına ve muhtarlarda aza adayı olmak üzere 5 defa mühür kullanacağız.

Muhtarları saymazsak büyükşehir, ilçe belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği olmak üzere 3 defa siyasi parti tercihimiz olacak.

Üçünü de aynı siyasi partiye verebilirsiniz.

Veya üçünü de değişik siyasi parti tercihi olarak kullanabilirsiniz.

 Son 5 gün!

 Kaldı son beş gün.

Adaylardan çok bizleri stres bastı.

Hadi artık gelsin şu 3-5 günde bitsin bu işkence.

Hergün kim kazanacak kim kaybedecek sorularından kurtulalım.

Pat diye bizler A kazanacak dediğimizde A mı kazanıyor sanki. Sadece sizlerden daha derleyici analiz yapmaya çalışıyoruz o kadar.

Yoksa hiç belli olmaz.

Bu gözler çok sürprizler gördü.

Hadi hayırlısı…!

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri