Hemen hemen her seçim duyarız benzer laflar.
Bu bizim için son seçimdir, bu seçim hayat melet meselesidir, bu seçimi aldık aldık almadık yandık!
Artık kalıplaşmış bu sözlere karnımız tok. Bu laflar üzerinden politika yapanları kendi hallerine bırakarak yorumlarımıza geçelim.
Her önemli işte olduğu gibi politikada da ekip hayati değer taşır.
Hani bir söz var ya; ‘şeyhler uçmaz müritleri uçurur’ hesabı.
İşte o müritlerin kim oldukları çok önemlidir.
Bu günlerde bölge ilçelerimizde siyasi partilerimize bakıyorum da kimin ekibi sağlam ise o vurduğu yerden ses çıkartıyor.
Ekibinizde iş yoksa siz yalnız başınıza ne yaparsanız yapın nafile!
En iyi ekip kimde?
Gelelim dilimiz döndüğünce ve yerimiz yettiğince ekipleri analiz etmeye.
Önce Silivri’ye bir göz atalım. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar iyi bir ekip ile yola çıktı zafer kazandı ancak kısa sürede ekipten bazıları ile yollarını ayırdı.
Ayrılan bu önemli isimlerin yerine bir takım manevralar yapmaz ise Işıklar 2014’te önemli bir yara alabilir.
Oysa Ak Parti bir çok ilçede olduğu gibi Silivri’de de dört koldan yerel seçimlere hazırlanıyor. Metin Karakaş, Hüseyin Turan, Tahir Sert, Yetkin Çavdar ve tabi vekil Tülay Kaynarca.
Bu ekibin üzerine bir de Dr. Mehmet Müezzinoğlu bakan olarak katkı sağlayacak pozisyona geçti ki! Gerçekten CHP’nin 2014’de Silivri’de işi çok zor!
Ya diğer ilçeler!
Silivri böyle de sanki Büyükçekmece çok mu rahat. Ak Parti burada da dört beş koldan saldırıyor ama CHP bırakın saldırmayı güç kaybetmek için elinden geleni yapıyor.
CHP’li belediye başkanı örgütü adam yerine koymuyor. Ne zaman örgüt yemek yapsa Hasan Akgün ya yurt dışına çıkıyor ya da başka mazeret uydurarak ilçe örgütünün yemeğine katılmıyor. CHP ilçe başkanı Dursun Tazegül bir taraftan örgüt içerisindeki muhalifleri ile mücadele ederken diğer taraftan kendisini istemeyen CHP’li belediye başkanı ile benzer mücadele yaşıyor. Kısa sürede ciddi bir birliktelik sağlanmaz ise CHP’nin Büyükçekmece’de başarılı olması mucizelere kalacaktır.
Oysa Ak Parti öyle mi? Celal Babayiğit başkanlığındaki ilçe teşkilatı bir koldan, Recep Erol, İlker Gürbüz, Rahmi Yazıcı ayrı koldan yerel seçim öncesi çalışmalarını dayanışma içerisinde yürütüyorlar. Tabi bu durum en çok 2014’de aday kim olur ise olsun CHP Büyükçekmece’nin aleyhine, AKP’nin lehine olacaktır.
Çatalca’da durum nasıl?
CHP’nin şu anda en güçlü olduğu yerlerden birisi olan Çatalca’da ise durum biraz daha değişik. Ak Parti’nin İstanbul’da en zayıf halkası olan Çatalca’da her ne kadar Kaymakamlık kanalı ile bir takım çalışmalar yaparak iktidar partisi kollanmaya çalışsa da. Bu çalışmalar bile nafile!
Burada azda olsa Mustafa Sarıgül’cüler ve diğerleri olarak bir bölünme söz konusu. Aslında her iki ekibin de amacı CHP’yi Çatalca’da iktidar tutmak. Fakat arada bir iletişim sorunu yaşanarak iki ayrı ekip çalışması göze çarpmakta. Mesela iki hafta önce Mustafa Sarıgül Çatalca ve köylerini gezmeye geldiğinde bu geziye Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara davet edilmediği için katılmadı. Hal böyle olunca ufak bir soğukluk girdi araya.
Eğriye eğri doğruya doğru demek bizim görevimiz. Cem Kara böyle bir ziyaretten dolayı kendisine haber verilmediği için haklı. Engin Akman’ın ev sahipliğinde gerçekleşen geziye CHP ilçe teşkilatı da haliyle katkı sağlamadı. Tamam yarın Sarıgül Büyükşehir adayı olabilir ve Cem Kara ile çalışabilir veya çalışmaz. Ama şuan itibari ile Cem Kara CHP’li bir belediye başkanıdır, Sarıgül ise henüz CHP rozetini takmamıştır.
Varsayalım Sarıgül, Kadıköy’e ziyaret düşündü ve orada kendisine yakın bir siyasi ile Kadıköy’ü gezdi. Bu durumda tabi ki Kadıköy belediye başkanına haber verilmesi gerekmiyor. Kadıköy’ün başka özellikleri var Çatalca’nın başka. Çatalca her ne kadar ilçe olsa da daha içerisinde köy hayatını sıcak tutan, nüfusu 30 binlere henüz ulaşmış küçük şirin bir yerleşke. Bu yerleşkenin şehri emininin ilçedeki bir geziden haberdar edilmemesine gönül koyması gayet normal bir durum.
Kısacası CHP’liler biraz dikkat etmezler ise en güçlü olduğu ilçe olan Çatalca’da da 2014’de zorlanabilir.
Son söz!
Şimdilik üç ilçeyi yorumladık. Sırası geldikçe diğer ilçelere de değineceğiz.
Yazımızın başlığında söylediğimiz gibi politikada ekibi sağlam olanın ayakları yere sağlam basar. Gerisi hikaye. Siz tek başınıza ne kadar başarılı olursanız olun, geriye baktığınızda arkanızdan doğru dürüst kimseler gelmiyorsa tökezlemeniz yakındır!