TBMM’de geçmiş dönemlerde görev yapmış 16 siyasi partiden, 1 Cumhurbaşkanı Vekili, 4 TBMM Başkanı, 8 Başbakan Yardımcısı, 14 Parti Genel Başkanı, 108 Bakan ve 415 Milletvekilinin oluşturduğu “550 Milletvekili Girişimi” 16 Nisan referandumu için ‘hayır’ çağrısı yapmak üzere Ankara’da bir araya geldi. Eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı Vekili Cindoruk tarafından yapılan ortak açıklamada “Cumhuriyetin kurucu idaresine, gelmiş geçmiş anayasalara ve bilime aykırı olan, bu çok tehlikeli olduğunu düşündüğümüz öneriyi içimize sindiremedik. Yürekten ‘hayır’ diyoruz. Cumhuriyetin hayırlı yurttaşlarına da inançla bu doğrultuda oy kullanmalarını öneriyoruz” denildi.
MECLİS SİGORTADIR
Partiler arası geniş uzlaşmalarla 1982 Anayasası’nın 17 kez değiştirildiğini belirten Cindoruk, “Siyasi irade eksikliği parlamentoya yüklenemez. Meclis işleyen rejimin sigortasıdır. Halkoylamasına sunulan öneri, cumhuriyet dengelerini, yapısını değiştiren tekil bir yöntem ve yönetim kurgulamaktadır. Bugün halkoylamasına sunulan, anayasa değişikliği teklifi; tek taraflı, uzlaşmadan uzak, dayatmacı bir siyasi ayrışmayı öngörüyor. Cumhurbaşkanı etiketi altında bir kişiden oluşan bir yürütme erki oluşturulması amaçlanmaktadır. Devlet, iyi niyet beklentisi ile tek kişiye bırakılamaz” ifadelerini kullandı.
Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, referanduma ilişkin “Hayır çıkma ihtimali çok daha güçlüdür. Ama büyük bir fark olacağını da düşünmüyorum. Medya ve kampanya gürültüsü ile konu anlaşılmaz hale getiriliyor ve bundan da evet lehine medet umuluyor. Bu nedenle çok baskın bir ‘hayır’ın çıkması gerekirken, hayır önde olmakla birlikte aradaki farkın çok büyük olacağını düşünmüyorum” dedi.
100 YILIN UTANCI
Şener, “Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizi böyle bir anayasa değişikliğini konuşuyor olmamızdan daha fazla utandıracak hiçbir şey yaşanmamıştır. 100 yıl sonra biz kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırıldığı, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığının ortadan kalktığı bir düzeni oyluyoruz. Bu 100 yıllık tarihimizin en utanılacak tablosudur” diye konuştu.
Referandum sonucu ne olursa olsun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anayasal çizgiye dönmeyeceğini belirten Şener, “Cumhurbaşkanı bu anayasa değişikliği reddedilirse de anayasal çizgilerine çekilmez. Bahçeli’nin gerekçesi haklı ve doğru bir gerekçe değildir. Bahçeli’nin neden anayasa değişikliği sorusuna verdiği cevap, ‘Cumhurbaşkanı anayasayı ihlal ediyor, bu anayasa değişikliğini yapalım anayasal çizgiler içinde kalsın’ diyordu. Ama bu ‘evet’ çıksa da gerçekleşmeyecek, ‘hayır’ çıksa da gerçekleşmeyecek. ‘Hayır’ çıkarsa şu anda gördüğünüz anayasal ihlaller devam edecek” dedi.
FITRATINDA YOK
Eski Devlet Bakanı Önay Alpago ise “Bütün bu süreç boyunca görüşlerini sorduğum birçok insan yanıt vermekten çekindi. Yanıt vermekten çekinenler Türkiye’yi saran bir baskı ve korku bulutu altında konuşmaktan korkuyorlar. O nedenle bugün susanlar sandıkta gereğini yaparlarsa, bu oranların ‘hayır’ lehine bir sayısal sonuç çıkacağını düşünüyorum” dedi. Alpago, “Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlara dönmesi fıtratında yok. Anayasa ihlali onun fıtratında var ve bunu da sürdürecektir” diye konuştu.
MHP eski milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu ise, “Bu güne kadar cumhurbaşkanının en kuvvetli silahı ‘yüzde 52 ile geldim. Ben ne istersem o olur’ tavrıydı. Ama hayır çıktığı takdirde bu silah elinden alınacak. Erdoğan gibi zeki, akıllı birisinin bu mesajı almayacağını düşünemiyorum. Onun yapısında bir insan için anayasal sınırlara çekilmesi zor olacak ama millet öyle karar verirse çekilecek” dedi.