Abdullah Gül’ün okuyup Recep Tayyip Erdoğan’ı rahatsız edeceğini düşündüğü ve seçim öncesi kurucuları arasında olduğu partiye zarar vermesinden endişe ederek basımının “ertelenmesine” ön ayak olduğu Abdullah Gül’le 12 Yıl, Doğan Kitap’tan çıkıyor. Sever’in kitabı seçimlerden evvel yayımlanmasına Gül’ün şu sözlerle “gönül koyduğu” rivayet ediliyor: “Seçim öncesi siyasi polemik olsun istemem. Seçimlerden sonra yayımlanırsa iyi olur Ahmet Bey.”
Milliyet, BBC, CNN Türk gibi yayın kuruluşlarında çalışan Ahmet Sever, 2003 yılında başbakan olan Gül’ün basın danışmanlığını üstlenmişti. Abdullah Gül’ün yedi yıllık cumhurbaşkanlığı sırasında da aynı pozisyonda yakınında bulunan Sever, AKP iktidarının ilk yıllarından Gül’ün Çankaya’daki görev süresinin dolmasına kadar geçen döneme ilişkin çok konuşulacak tanıklıklar aktarıyor.
Henüz Cumhurbaşkanlığı makamında iken başdanışmanı sıfatıyla Gül’ün yeniden Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağı ile ilgili kimi üst düzey AKP’lilerin olumsuz görüşlerinin medyada yer aldığı günlerde, Sever şöyle demişti Ruşen Çakır’la yaptığı söyleşide: “Yeniden aday olmasının engellenmek istenmesi Gül’ü çok üzüyor ve kırıyor. Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ile bir çatışma, çekişme görüntüsü vermemeye özen gösterdi, hâlâ gösteriyor. Ama aynı özeni partinin bazı önemli isimlerinin göstermemesi ve uluorta konuşmaları gerçekten hoş olmadı.”
Gül, Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarına danışmanı aracılığıyla kamuoyu önünde net bir mesaj yollamıştı. 2012 yılının temmuz ayında yapılan o söyleşiden sonra bir daha ilişkiler hiç iyi olmadı. Gül sıkıntısını birkaç küçük çıkış dışında çok net paylaşmasa da, Erdoğan özellikle son dönemde her fırsatta Gül’ü eleştirdi.
Erdoğan ve yakın çevresi ile Gül arasındaki ilişkiler üzerine rahatsızlığın en net ifadesi Hayrünissa Gül’den Çankaya’ya veda sürecinde geldi. Hayrünnissa Hanım “kırgınlığını- kızgınlığını” “intifada başlatmak” şeklinde ifade etti. Ama sonra o da sustu, zaten konuşmayan Abdullah Gül de “Türk tipi başkanlık olmaz” dışında bir çıkışta bulunmadı. AKP öncesine de dayanan bu yol arkadaşlığı; aslında Türkiye’nin en uzun soluklu siyasi hareketlerinden birinin de çok sayıda perde arkası bilgisini içinde barındırıyor. Parti kuruluşundan Gül’ün başbakanlığına sonra devredip bakan oluşuna, oradan cumhurbaşkanlığına, nihayet bugünlere...
Kitapta 1 Mart Tezkeresi kabul edilseydi Türkiye'nin rotasını değiştirecek hangi gelişme olacaktı; Gül cumhurbaşkanlığı sırasında en çok neye üzüldü ve kırıldı; Cemaat'e yakın mı; Gezi Olayları'nı nasıl gördü, neler yaptı; 17/25 Aralık yolsuzluk iddialarına tepkisi ne oldu; Pişmanlıkları ve keşkeleri nelerdi; Erdoğan ile hangi konularda ayrıştı; Bülent Arınç'ı istifadan nasıl vazgeçirdi gibi soruların yanıtlarını bulacaksınız.