SİLİVRİ Belediyesi eski Başkanı Hüseyin Turan, kendi dönemlerinde yapılan ve 100 yılın altyapısı olarak lanse edilen çalışmaların, her yağmurdan sonra eleştirilmesine cevap verdi. Turan, ilçe belediyesinin kendi üzerine düşen görevi yerine getirmediğini ifade ederken, Boğluca Deresi konusundaki eleştirilere de “3 yıl boyunca ıslah çalışmalarını engelleyen CHP değil miydi? “ sözleriyle karşılık verdi.
TURAN: İLÇE BELEDİYESİ’NİN GÖREVİ
Silivri Belediyesi eski Başkanı Hüseyin Turan, her yağmurdan sonra ‘100 yıllık altyapı bu mu?’ eleştirilerine cevap verdi. Turan açıklamalarında şunları kaydetti: “ Silivri’deki binaların yağmur oluklarının bir çoğu halen kanalizasyon giderlerine bağlı. Yasa gereğince de bu şekilde olmaması gerekiyor zaten. Yağmursuyu giderlerine bağlı olmaları gerekiyor. Ve bu giderleri yağmursuyu kanallarına bağlamak da ilçe belediyesinin görevi. Herkes burada sapla samanı birbirine karıştırıyor. Şimdi düşünün; çatının üzerinde biriken yağmur suları o kanalizasyon hattına gidiyor. Yoksa normalde çalışan bir hat neden şişer?”
“BİZDEN SONRA DOĞRU DÜZGÜN BİR ÇALIŞMA YAPILMADI”
Bizim dönemimizde yapılan yağmursuyu giderlerinden sonra bir daha doğru düzgün yapılan bir şey olmadı ki. Şimdi o hatların ilçe belediyesi ve İSKİ tarafından koparılması, ayrılması gerekiyor. Binaları tek tek kontrol edip tespit edecekler. Yağmur suyu giderlerinin olmadığı noktalarda da gerekirse bunu yola vermeleri gerekiyor. Ama mevcut ilçe belediyesi yağmur suyu gideri de yapmadı ki. Yaptıkları da öyle aman aman bir çalışma değil. Hiç yapılmamış gibi bir durum.
“100 YILLIK ALTYAPI YAPTIĞIMIZI YİNELİYORUM”
Bu söylediklerimi Fen İşleri Müdürü’nden Başkan Yardımcısı’na kadar hepsi biliyor. Ama kimse açık ve net bir şekilde konuşmuyor. Nasılsa İSKİ yapıyor! ‘Bakın yüz yıllık alt yapı’ şeklinde konuşuyor. Evet, 100 yıllık altyapı yapıldı. Normal zamanda yağmur yağmadığında giderler şişiyor mu? Şişmiyor elbette. Kimse bunları konuşmuyor, sosyal medyada herkes oturmuş eleştiriyor.
“KABAHATİN KENDİLERİNDE OLDUĞUNU BİLİYORLAR”
Bizim dönemimizde kanalizasyonla birlikte yağmursuyu ana hattı da yapıldı. Ama ra sokaklardakini ilçe belediyesi yapacaktı ve çatı giderlerini onlara bağlayacaktı. Onlar yapılmadığı için bu sıkıntılar yaşanıyor. Belediye bunları takip etse ya! Aslında biliyorlar ki kabahat kendilerinde.
“KİM NE KADAR YAPMIŞ?”
Bizim dönemimizde yapılan yağmursuyu gideriyle kendi dönemlerinde yapılanları bir karşılaştırsınlar bakalım. Kim ne kadar yapmış? Yapılmamış denecek kadar az yağmursuyu gideri yaptılar. Bunu herkes biliyor.
“İSKİ’NİN BU KONUDA UYARISI VAR!”
Sonuç itibariyle bunlar hem ilçe belediyesinin hem de İSKİ’nin görevleri arasında. Hatta İSKİ bu konuda vatandaşları da uyarıyor; ‘Yağmursuyu giderlerini hatlarımıza vermeyin, ceza-i müeyyide uygulayacağız’ diye. İlçe belediyesi de zaten ara sokaklarda bu yağmur sularını doğru giderlerle buluşturmakla yükümlü.
“HACIPERVANE VE ALİ ÇETİNKAYA’DA YAPTIKLARIMIZ ORTADA”
Çatılardaki suların hepsini bu kanalizasyon giderinin taşıma imkânı yok ki. Bunu taşıması için kanalizasyon giderlerini 2 metre çapında yapmanız gerekiyor. Normalde 20’lik yeten bir yerde ben neden 2 metre çapında bir çalışma yapayım ki. Rantabıl değil, ekonomik değil. Hacıpervane ve Ali Çetinkaya Caddeleri’ndeki 2 metre çaplı yağmursuyu giderlerini biz yaptık. Benim boyumdan bile uzun, fotoğraflarda da var bunlar.
“SİLİVRİ’MİZİ ÇEVRE FELAKETİNDEN KORUYACAĞIZ”
Benim dönemimde başlatılan dev arıtma tesisleri de bitme aşamasına yaklaştı. Bu anlamda İBB Başkanımız Dr. Mimar Kadir Topbaş’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu tesislerin tamamlanmasıyla birlikte Silivri’mizi bir çevre felaketinden de korumuş olacağız.
“ISLAH ÇALIŞMALARINI 3 YIL ENGELLEYEN CHP DEĞİL Mİ?”
Malum CHP zihniyeti 3 sene boyunca dere ıslahını engellemedi mi? Mahkeme süreçlerine tüm Silivri şahittir. Ama inşallah o da bitiyor. Dere yatağı genişlediğinde merkezde (Eski Sanayi bölgesi civarı) meydana gelen yağmur suları daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde ıslah edilmiş olan dere yatağına ulaşacak. Bu konularda teknik bilgisi olanların yorum yapmasının daha doğru olacağını söylemek istiyorum. Aksi halde, halk tabiriyle ‘ağzı olan konuşuyor’ tarzında bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Bu konuda lütfen daha dikkatli olalım.
KAYNAK: KLAS HABER AJANSI. COM