İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün yaptığı parti grup konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklendi.
Akşener'in konuşmasının gündeminde Gara'da PKK'nın terör saldırısı sonucu şehit edilen 13 Türk vatandaşının kurtarılma süreci ve AK Parti il kongreleri ile Erdoğan vardı.
Akşener Erdoğan'a şu sözlerle yüklendi:
"Sayın Erdoğan, evlatlarımızı teröre şehit verdik. Milletimizin canı yanıyor. Türkiye'ye afra tafra yapan Suud kralı öldüğünde ilan ettiğin yası, evlatlarımıza neden çok görüyorsun Milli bir meselede, milli bir acıda, milli bir yas ilan etmek için daha neyi bekliyorsun?"
"Rengini şehitlerimizin, o kahramanlarımızın kanından alan ay yıldızlı bayrağımızı yarıya indirmemekle neyin hesabını yapıyorsun? Yoksa sen de minik ortağın gibi 'Aman canım, 13 kişi öldü diye yas mı ilan edillirmiş' diyorsun? Gara'daki operasyonda yaşananlar senin için milli yas değilse nedir? Senin işin kongre salonunda yüreği yaralı bir anayı telefona bağlatıp şeref dağıtmak değil, o anaların evlatlarını yaşatmaktır. "
"Gara'daki kahrolası o mağara lebalep şehit doluyken sen; 'Pandemiye rağmen kongre salonu lebalep dolu' diye sevinemezsin. Böyle şuursuzluk, böyle aymazlık olmaz, olamaz. Biz seni böyle bir acının ardından bir defalık olsa da her zamanki lakayt tavırlarını bırakıp, gök kubbeyi katillerin başına yıkacak bir çalışmada görmek isterdik, Rize'de kongre salonunda değil."
"Bir defalık olsa da ayrıştırmak yerine, birleştirdiğini görmek isterdik. Bir defalık da olsa, kürsülerde AK Parti Genel Başkanı'nı değil, memleketin Cumhurbaşkanı'nı görmek isterdik."
"Milyonlarca vatandaşımızın günahı ne Sayın Erdoğan?"
"Dedi ki; 'Bakın bir kongre yapıyoruz. Salgının olduğu günlerde kongre yapıyoruz. Salon lebalep dolu'. Bunu bir de utanmadan, sıkılmadan, sevinerek söyledi. E biz de doğal olarak soracağız: Salonların lebalep dolmasından memnunsun da, on binlerce esnafımızın, milyonlarca vatandaşımızın günahı ne Sayın Erdoğan?"
"Dükkanını açamayan esnafımıza, geçim derdi çeken milletimize geldi mi, “Maske, mesafe, temizlik” demeyi biliyorsunuz, parti kongreleri olunca, hepsini unutuyorsunuz. Milletimize böyle mi örnek olacaksınız? Dükkanın kapısını açtırmayıp, açlığa mahkum ettiğiniz esnafımızı, çalışanlarımızı, kongre salonlarını lebalep doldurarak mı doyuracaksınız?"
"Pandemi boyunca ailesinden uzak kalma pahasına, virüsle kelle koltukta mücadele eden sağlık çalışanlarımızın yüzüne nasıl bakacaksınız? Hiç mi utanmayacaksınız? Hiç mi sıkılmayacaksınız? Yoksa kongrelerinizdeki gibi, “Durmak yok, sırıtmaya devam.” mı diyeceksiniz? Devlet insanlığı böyle zamanlarda belli olur. Devlet ciddiyeti böyle zamanlarda lazım olur. Oturulan koltuğun hakkı böyle zamanlarda verilir. Ne var ki sen, daha nicesinde olduğu gibi bu felakette de sınıfta kaldın."