Türkiye’nin denetleme sürecine alınıp demokrasi liginde küme düşmesinin ardından Ankara’nın AKPM’ye ilk tepkisi dün yapılan genel kurul oturumlarına katılmamak oldu.
Ankara’dan gelen emirle, AKP’li vekiller ile 1 MHP’li parlamenter dün itibarıyla Strazburg’dan ayrıldı. CHP ve HDP’li vekiller ise genel kurul çalışmalarına devam etti. AKP heyeti dün, AKPM’de artan İslamofobi, yabancı düşmanlığı ve antisemitizme karşı kendilerinin önerdiği toplantıya da katılmadı. Ancak vekillerin ayrılırken buruk oldukları gözlendi.
Denetleme kararının ardından 10 AKP’li, 5 CHP, 2 HDP ve 1 MHP’li üyeden oluşan heyet dün resepsiyonda biraraya geldi. İkili sohbetlerde karardan duyulan üzüntü dile getirilirken, sabah Konsey’e gelen AKP’liler oturumlara katılmadı.
AKPM Heyeti Başkanı Talip Küçükcan, Strazburg’dan ayrılmadan önce “Alınan karara tepki olarak AKPM’nin AKP'li ve MHP’li üyeleri genel kurul çalışmalarına katılmama kararı almıştır” dedi. Ankara’nın denetleme kararına karşı elinde birçok adım bulunsa da bunlar Türkiye’yi zora sokacak ve daha da geriye götürecek adımlar. İşte alınabilecek kararların bazıları:
-AKP ve MHP’liler genel kurul oturumlarına katılmaz; ocak ayından itibaren de Meclis’ten onay çıkmazsa 18 Türk vekilin buradaki yetki belgesi iptal olur. Ancak o güne kadar CHP ve HDP’lilerin toplantılara katılma hakkı bulunuyor.
-Ankara, AKPM Komitelerini protesto edebilir. Örneğin denetleme komitesinin raportörlerine randevu verilmez veya resmi görüşme yapılmaz. Böylece raporlarda Türk perspektifi eksik kalır. Ancak bu tutum uzun vadede Türkiye aleyhine işler.
-Türkiye’nin büyük katkı veren ülke olarak AK’ye verdiği 37 milyon Avro’yu da azaltması söz konusu. Bunu ancak 2018’den sonra yürürlüğe koyabilir.
Bakanların yarışı
Kararın ardından şimdi Strazburg-Ankara arasındaki temasların sonucu bekleniyor. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland ile AKPM Başkanlığını üstlenecek yeni ismin önümüzdeki günlerde Ankara ile temasa geçmesi beklenirken, ilk ziyaret duyurusu ise sorumluluk alanı Avrupa Konseyi değil, AB ile ilişkiler olan Bakan Ömer Çelik’ten geldi. Çelik, Mayıs ayı başında veya en geç ikinci haftasında Brüksel ve Strazburg’da kapsamlı görüşmeler yapacağını duyurdu. Öte yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da yarın Çelik’in görev alanında bulunan ancak ismen davet edildiği AB Gayriresmi Bakanlar toplantısına katılması bekleniyor.
HARARETLİ TARTIŞMADAN KALANLAR
Türkiye ile ilgili önceki gün yapılan oturumda kimi konuşmacılar Erdoğan’ı ve hükümeti sert sözlerle eleştirirken, kimileri de Türkiye’ye destek verdi. İşte o tartışmalardan bazı başlıklar:
Danimarkalı vekil Nikolaj Villumsen (Soru önergelerinde HDP ve Denetim Komitesi ile birlikte hareket etti): Erdoğan’ın gözlemcilere yönelik sözlerini anımsamak önemli, ya parlamentonun değerlerine sahip çıkacağız, ya da Erdoğan’ın emriyle yerimizi bileceğiz. Erdoğan’a yeterince sabır gösterdik. O bunu kötüye kullandı ve Türkiye’de durum her geçen gün kötüleşti. Türk insanı demokrasiyi ve insan haklarını hak ediyor.
Macar vekil Zsolt Nemeth: Denetleme sonrası sürece devam etmeliyiz. Denetime alma teklifinin Avrupa Konseyi için nasıl bir tehlike yarattığının farkında mıyız? Türkiye’nin AK’den çekilmesini mi istiyoruz Rusya gibi?
Avrupa Demokratlar ve Liberaller Grubu’ndan AKP İstanbul Milletvekili Markar Esayan: Referandumu gözetlemek üzere Türkiye’ye gönderilen kişilerin açıklamaları önyargılı olduklarını gösteriyor. Aralarında PKK sempatizanları vardı.
Hollandalı Vekil Tiny Kox: Eseyan bizim gözlem görevimizi değersizleştirmiştir. Sözünü geri almalı.
Talip Küçükcan: Eseyan, gözlem gücündeki bir grup politikacıya atıfta bulundu. Onlar sosyal medyalarını ve diğer imkânlarını Hayır kampanyasına destek için kullandılar. Kanıtlar var; AK’ye sunacağımız.
Sosyalist Grup üyesi Rene Rouquet: Erdoğan, Almanya’ya yönelik saldırgan ifadeler kullanıyor. İdam cezasını geri getirmek istiyor. Bu şartlarda denetim sürecinin başlatılması yapabileceklerimizin asgarisidir.
EPP sözünü tutmamış
AKP’nin üyesi olduğu Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) önce grup kararı alarak denetleme sürecine ‘Hayır’ oyu vermeyi kararlaştırdığı ancak bu grup kararının daha sonra bozulduğu öğrenildi. EPP’lerin Alman ve Fransız üyeleri denetleme lehinde oy kullanırken, bazıları ise AKP’ye destek verdi. AKP’liler, CHP’den de beklediği desteği alamadı. Ancak 2013’ten bu yana Türkiye’nin sürekli düşen insan hakları ve demokrasi eğrisinde İngilizce bilmeyen, sadece verilen metni okuyup kulis ve diyalog geliştirmeyen AKP’li vekiller de yine kendi arkadaşları tarafından eleştirildi.
Çavuşoğlu'na sitem ettiler
Kararın ardından AKPM kulislerinde en fazla tartışılan tepki ise Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sözleri oldu. Türkiye’nin dostu olarak bilinen ve AKPM Başkanlığı yaptığı sırada Çavuşoğlu ile yakın çalışmasıyla tanınan bir vekil, Çavuşoğlu’nun Başkanlığı sırasında Komite kararlarına hep uyduğunu anımsatarak, “Böyle bir tepkiyi anlamıyorum. Asıl onun devreye girmesi gerekirdi” dedi. Çavuşoğlu, denetleme kararı için “bu karardan sonra parlamenter meclisin aynı işbirliğini göremeyeceğini” belirterek karara saygı duymayacağını ve AKPM ile ilişkileri gözden geçireceklerini söylemişti.