Erdoğan, Zekeriya Öz atamasıyla ilgili medyada kullanılan başlıkları “Hoş değil” sözleriyle eleştirdi, “Süreç bitecek demek yanlış. Her gelen, bırakılan noktadan devam eder” diye konuştu. 10 gazetecinin Londra dönüşünde Ata uçağında Başbakan’a yönelttiği sorular ve yanıtları şöyle:
Seçime yönelik anketlerde yüzde 45-50 gibi bir bantta gözüküyorsunuz. Sizin araştırmalarınız da aynı sonucu veriyor mu? Seçimde beklentiniz nedir?
Biz ısrarla bir şeyi vurguladık. “2002 çıraklık, 2007 kalfalık, şimdi de ustalık dönemi” diyoruz. İcraatlarımız halkın gözü önünde. Medya ne kadar kaçırırsa kaçırsın ortada. Kamuoyu yoklamalarını da intizamlı olarak yaptıran tek biziz. 3 ay kadar önce 106 bin denek ile 81 vilayette araştırma yaptırdım. Partiyi kurarken de benzer bir araştırma yaptırmıştım. O zaman 42 bin denek ile yapmıştık. 106 bin deneğe ilindeki milletvekillerinden memnun olup olmadıklarını sorduk. O zaman Ak Parti milletvekillerinin durumu da ortaya çıkıyor.
Ben yıldız saymam
Kılıçdaroğlu oran vermenizi eleştiriyor.
Kılıçdaroğlu ve avanesi benim oran verdiğimden bahsediyor. Ben oran vermeyi sevmem. Ben yıldızları hiçbir zaman saymadım. Seçim günü ortaya çıkar. Ne kadar oy alırız Allah kerim. Bu sebepler âleminde sebebe tevessüldür. Halkın beklentisini karşılamaktır. Kadın, gençlik kollarımız iyi çalışıyor. 6 bin civarındaki aday adayı için temayül yoklaması yaptık. Şimdi partide ilk komisyon çalışması bitti. 2’nci komisyon başladı. Daha sonra benim de bulunduğum bir heyet bir daha inceleyecek. Gerekirse bazı illerde anında kamuoyu yoklaması yaptırılacak.
Parti sayısına bağlı
Yüzde 45-50 arası oy öngörüyorsunuz. 2007’de yüzde 47 ile 340 çıkardınız. 106 bin kişi ile yaptırdığınız ankette bir projeksiyona gittiniz mi kaç milletvekili çıkarıyorsunuz?
Meclis’e girecek grup sayısına bağlı. 3 mü, 4 mü olacak ona göre değişir. Sayı da buna göre 315 de olabilir, 335 de.
Bu durumda Anayasa’yı referanduma götürecek sayınız 330 kritik eşiğine takılmayacak mı?
Anayasa konusu sadece bizim değil. Herkesin ilgilenmesi gereken bir konu olmalı.
Seçim sloganı nedir? Yeni anayasa mı?
Seçimde yeni bir anayasa önem arz ediyor. Bunun yanında ikinci derece ama en önemlisi 2023 hedefleri olacak. 15 Nisan’da seçim beyannamesinin açıklamasını yapacağız. Belki biraz daha bekleriz. 500 milyar dolar ihracat, 2 trilyon milli gelir, 25 bin dolar kişi başına milli gelir, 500 bin konut, 15 bin kilometre yeni duble yol...
Bir dönem mola vereceğiz
Ustalık dönemi dediniz. Bu 3’üncü döneminiz, ne yapacaksınız?
Bu dönemden sonra bir dönem mola vereceğiz. Sonrasında devam edeceğiz. Ama bakarsınız mola hoşumuza gider tamamen bırakırız. Çekilip, ‘Biz böyle sadece danışmanlık verelim’ diyebiliriz.
Sezer’e Kürt sorununu sordum
Kürt sorununu bu defa mı çözeceksiniz?
Türkiye artık dünya ülkesi, Kürt sorununu ilk ben söyledim. 2005’te Diyarbakır’da Kürt sorunu diye. Parti programında Kürt sorunu diyen biziz. Sayın Sezer’in de (10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer) bulunduğu bir toplantıda “Benim bu ifadeyi kullanmamdan niye rahatsız oluyorsunuz?” diye sordum. Sonunda parti programımız halkın oyuna sunuldu ve kabul gördü. Ben programı konuşuyorum.
BDP rahatsız oldu
Erbil sürecini gördünüz. Ben gittim. Kim rahatsız oldu? BDP... Kendileri sürekli Barzani, Talabani ile mekik dokur gibi görüştüler. Şimdi kestiler, ‘Kürt sorununu burada konuş’ diyorlar. Kandil ne işe yarar orada? Barış için işaret fişeklerini atalım. Bundan rahatsız olmaması gerekenler rahatsız oluyor. Hakkâri, Diyarbakır’da yatırımdan rahatsız oluyorlar. Neden? Eskiden yapılmıyordu, ‘Devlet buraya yatırım yapmıyor’ diyorlardı. Şimdi bunlar ellerinden alındı. Okul, yol, hastane ne ihtiyaç varsa yapılıyor.
Medyanın desteği lazım
Bizim çok ciddi desteğe ihtiyacımız var. Medyanın bölgede yapılanları vermesi lazım. Bu veriler ortaya konulunca bunların iddiaları düşüp eriyecek. O zaman anlayacaklar ki Kürt vatandaşlarımızın istismarı yetmez Türkiye’yi kucaklamaları lazım. Güneydoğuya yapılanları görünce ben de duygulanıyorum.
Kaygıyla izliyoruz
Kraliçe ile görüşmeniz nasıl geçti?
Olayları yakından takip ediyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki durum ile ilgili olarak konuştuk. Kendisine bilgilendirme yaptık. Türkiye ile ilişkilerden memnun. Son yaptığı Türkiye ziyaretinden de çok etkilenmiş. Ticaret hacmini yıllık 12 milyar dolardan iki katına rahatlıkla çıkarabiliriz. İşadamları ile yaptığımız oturumda da konuştuk.
m İngiliz Başbakanı David Cameron parlamento konuşmasında Libya’daki muhalifleri silahlandırmaktan söz etti. Siz ise karşı çıktınız. İkili görüşmenizde bu konu tekrar açıldı mı?
O da aslında silahlandırmaya olumlu bakmıyor. Bizden de böyle bir talebi olmadı. Bu konuyu ilk Başkan Obama söyledi. Biz de “Türkiye olarak böyle bir konu gündemimizde yok” dedik.
Suriye lideri Esad son açıklamalardan sonra koltuğunu koruyabilecek mi?
Kendisini 1-2 gün içinde tekrar aramak istiyorum. Yapılan açıklamalar Suriye’de ne tür yankı uyandırdı bunu bir görmek istiyorum. Bilgileri almak istiyorum. Halkın beklentileri neydi ne oldu, onu almak istiyorum. Hükümet değişikliğinden öte, olağanüstü hal uygulamasının kaldırılması, siyasi tutukluların serbest bırakılması, yeni anayasa dahil beklentiler vardı. Eğer bu beklentiler olmazsa pazartesi kendisine söyleriz.
Libya gibi bir hale gelmesi gibi bir kaygınız var mı?
Kaygı ile izliyoruz tabii. Kaygılı olmak istemem. Ancak en uzun sınırımız Suriye ile aile ilişkileriyle Hatay, Halep, Kamışlı’da ciddi evlilikler var. Lazkiye civarından bile bizden yardım isteniyor.
Suriye’den bir göç dalgası olur mu?
Temenni ederim olmaz. Olursa bizi sıkıntıya sokar.
Suriye’de askeri müdahale bekliyor musunuz?
Öyle bir sürece girerse o zaman farklı olur. Bakın Tunus’ta 50 parti kuruldu. Daha da artacak. Mısır’da da yeni kurulan parti sayısı artıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Bey’e, yönetime el koyan olağanüstü konsey başkanı Tantavi, ‘Seçimlerden sonra kim kazanırsa teslim edeceğim’ diyor. Asker sözü. Askerin daha sonra görev alması yok. 6 ay-1 yıl sonra yol haritası belirlenir. Sonra askerin uzaklaşması olabilir. Ama orasını da rahatlatacaktır.
Tunus’ta ise devrimin darbeye yenilmesinden söz ediliyor. “Tunus’ta Bin Ali gitti ama bütün adamları yönetimde duruyor” eleştirileri var.
Bürokrat görevden alınmaz. Mesele seçimin sağlıklı yapılabilmesi. Ama burada anayasa ve yasaların süratle hazırlanması gerekir. O memurlara bürokratlara da yansıyacaktır.
20+1 kabine
m KHK yetkisi devlet bakanlıklarını kaldırmak için. Çünkü devlet bakanlıklarının kadrosu, bütçesi yok. O zaman sürekli bir bütçe, kadro arayışı içine giriyor. Bu seçimden sonra yürürlüğe girecek. Devlet bakanlıklarının kurulması bir zamanlar birilerinin gönlünü almak içindi. O amaçla kurulurdu. Biz göreve geldiğimizde bakanlık sayısı 37 kadardı. Şimdi 20+1 gibi bir kabine düşünüyorum. Gönlüm daha aşağı indirmekten yana. Irak’ta mesela 45 bakanlık var. Eğer bir yerde bakanlık çok ise buralarda kadrolaşma var demektir. İstikrar olmaz.
OECD’de 1’inciyiz
Büyüme rakamı iyi çıktı.
Beklentilerin üzerinde. Bu rakamla Avrupa’da birinciyiz. OECD ülkeleri arasında da öyle. Dünyada da 9 veya 10’uncu gibiyiz. Afrika ülkelerini saymıyorum, onların farklı bazı durumları var.
Başkanlık tartışılsın
Başkanlık sistemine girmeyelim. Tekrar seçim öncesi gündeme gelmesini istemiyorum. Seçim sonrası halkın arasında tartışılır. Halk bir sonuca ulaşır. Halkın arasında tartışılmasını istiyorum.
Öz’le ilgili başlıklar hoş değil
Savcı Öz’ün görev alanının değiştirilmesi eleştirildi.
Ben üzüntü duyuyorum. Gazetelere atılan başlıklar hoş değil. Zekeriya Bey bir görev ifa etti. HSYK, 200’ü aşkın hâkim ve savcının atamasını yaptı, yerini değiştirdi. Zekeriya Bey başsavcıvekilliğine getirildi. Yerine de Fikret Seçen Bey geldi. Ercan Şafak Bey de öyle. Turan Çolakkadı Bey de başsavcı oldu. Görev dağılımına bakıyorum, Ergenekon davası Fikret Bey’e bağlı. Farklı şey aramak yanlış. ‘Süreç bitecek’ demek yanlış. Bunu ortaya koyanlar yargı sürecine yanlış yapıyor. Her gelen bırakılan noktadan devam eder. Biz yürütmeyiz, yargının işine karışmayız. Yargıya müdahalemiz söz konusu değil. Yasamanın da içindeyiz. Türkiye bir hukuk devleti olmadan olmaz.