MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 8 yılı aşkın süredir iktidarda bulunan Ak Parti'nin üçüncü kez iktidara gelebilmek için bütün kurumları baskı altına aldığını ileri sürerek, "Medyayı yandaşlaştırıyor, yargıyı siyasallaştırıyor, Anayasa Mahkemesi'ni AKP'leştiriyor, bütün kamu kesimini baskı altına alıyor. Yandaşlarıyla, taraftarlarıyla bürokrasiyi ele geçiriyor" dedi. Başbakan Erdoğan ve ekibine yolsuzlukların hesabını soracaklarını belirten Bahçeli, "Ne yaparsan yap, hangi kurumu nasıl değiştirirsen değiştir ama bir gün Cenab-ı Allah nasip eder MHP iktidar olursa bunların alayının hesabını soracak" dedi.
Kütahya'da partisinin düzenlediği mitingte yaklaşık 5 bin kişiye seslenen Devlet Bahçeli, 8 yılı aşkın süredir iktidar olan Ak Parti'nin, seçim beyannamesinde vaat ettiklerini yapmaya Meclis'deki sayısal çoğunluğunun yettiği halde yerine getirmediğini ileri sürdü. Başarısız olan Ak Parti iktidarının tarihi fırsatı kaçırdığını dile getiren Bahçeli, "Hükümet olduğu süre ülkemiz için kayıp yıllar olmuştur. Özetle bugünkü Adalet ve Kalkınma Partisi ülkeyi yönetememiş, 8 yıllık süre içerisinde yorulmuş, yıpranmıştır ve üçüncü dönem iktidar olma şansını kaybetmiştir" dedi.
"BÜTÜN KAMU KESİMİ BASKI ALTINA ALINIYOR"
Yargının siyasallaştırıldığını, medyanın yandaşlaştırıldığını söyleyen Bahçeli, bütün kamu kesiminin de baskı altına alındığını öne sürdü. Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Adalet ve Kalkınma Prtisi yeniden iktidar olabilmek için medyayı yandaşlaştırıyor, yargıyı siyasallaştırıyor, Anayasa Mahkemesi'ni AKP'leştiriyor, bütün kamu kesimini baskılar altına alıyor. Yandaşlarıyla, taraftarlarıyla bürokrasiyi ele geçiriyor. Her türlü imkanı kullanıyor, sanal açılış törenleriyle TOKİ'yi kendisine miting düzenleme kurumu haline dönüştürüyor. Gece gündüz televizyonlarda Recep Tayyip Erdoğan'ı konuşturarak pembe bir tablo çizmek suretiyle kendi iktidarının başarısızlığını örtmeye, bunu da milleti aldatıp kandırarak yapmaya çalışıyor."
Bugünkü iktidarın, gerilime dayalı bir stratejiyle, çatışmayı öngörerek ülkeyi kutuplaşma, cepheleşme ve kamplaşmaya sürüklediğini söyleyen Bahçeli, "Etnik temelli bölücülüğü, mezhep temelli ayrımcılığı körükleyerek Türkiye'yi bir çatışma ortamına sürüklemek suretiyle kendisinin başarısızlığının üstünü örtmek ve bu kargaşadan da mağdur rolü oynamak suretiyle iktidarını sürekli kılmak istemektedir" dedi.
"MİLLET GETİRDİ, MİLLET GÖTÜRMESİNİ BİLİR"
Ak Partii hükümetinin yaptıklarının seçim meydanlarında sorgulanacağını ifade eden Devlet Bahçeli, "Beni millet getirdi diyen siyasi iktidara milletimiz bir cevap olarak, 'Evet ben seni getirdim ama götürmesini de bilirim' diyecektir" dedi.
Bahçeli, Ak Parti'nin anayasanın 28 maddesinde değişikliğin yapıldığı referandumda 12 Eylül mağdurlarını istismar ettiğini ileri sürerek, "İşte MHP o dönemde dahi bu anayasa değişikliğinin altında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, özellikle de Recep Tayyip Erdoğan'ın bir gizli gündeminin bulunduğunu anlatmaya çalışmıştır. Neydi bu gizli gündem? Hepsi gerçekleşiyor şimdi. Anayasa değişikliği 'evet' oyuyla hayata geçirilince bu gizli gündemler hemen açığa çıktı ve ilk iş Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısını artırarak Anayasa Mahkemesi'ni AKP'leştirmeye ve partisinin kapatılması, kendilerinin Yüce Divan'a gitmesini önleyecek bir süreci başarmış oldu" diye konuştu.
"ALAYININ HESABI SORULACAK"
AK Parti'nin iktidarları dönemindeki yolsuzlukların bir gün adalet önünde hesap verebileceğini ihtimal dahiline aldıkları için yargıyı yandaşlaştırma ve siyasallaştırma sürecini başlatmak için yine gizli gündemi harekete geçirdiğini öne süren devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu defa da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısını değiştirip yeni üyeler atamak suretiyle oradan da Yargıtay, Danıştay ve diğer mahkemeleri kendi yandaşlarına müsait hale getirebilecek bir atama zinciri başlatıyor. Şu an Yargıtay Başkanı'nın, Danıştay Başkanı'nın ikazına rağmen 70'in üzerinde AKP yanlısı yargı mensubunu atamanın başarısını sağlıyor. Zannediyor ki, bunları yapınca bu ülkeye yaptığım tahribattan kurtarırım, bunları yapınca yolsuzlukların hesabını vermekten kurtulurum anlayışıyla cesaretle bu gizli gündemleri harekete geçiriyor. Ne yaparsan yap, hangi üyeyi atarsan ata, hangi kurumu nasıl değiştirirsen değiştir ama bir gün Cenab-ı Allah nasip eder, MHP iktidar olursa bunların alayının hesabını soracak."
"PKK AYAKLANMA PROVOSI YAPIYOR"
Özgürlük, demokrasi gibi güzel kavramlar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ağzında sakız olduğunu söyleyen Bahçeli, PKK'lıların ayaklanma provası yaptıklarını söyledi. TÜSİAD'ı da eleştiren Bahçeli şunları kaydetti:
"Öte taraftan kötü adam rolü PKK'ya tekrar rol olarak verildi ve eylemler devam ettirildi. Şimdi eylemler devam ediyor. Öyleyse buna hukuki bir zemin bulmalıyız, birtakım gelişmeler temin etmeliyiz ki, bölücü terörün faaliyetlerini durduralım. Yüksekova'da, Hakkari'de, Şemdinli'de, Diyarbakır'da, Van'da neler olduğuna şahit oluyoruz. Hele hele bunlar Kandil ile görüşen, PKK'yı yönlendiren İmralı canisinin 156 sayfalık yol haritasını da esasa alarak başlatılan bir müzakereyle de al gülüm ver gülüm oyunu oynanıyor. Şemdinli ve Yüksekova'da kaymakam yok, Hakkari'de vali yok. Kim var? Emniyet mensubu kardeşlerim var. Gece gündüz PKK militanlarının ayaklanma provalarıyla şehirde meydana getirdikleri huzursuzluğu giderip herkesi güven altında tutma gayreti içerisine giriyorlar. Molotofkokteylleri, taşlar ve sopalarla muhatap oluyorlar. Etrafını bir militan grup çeviriyor, polis kardeşim orada linç ediliyor, Van'a zor götürülüp tedavisi mümkün kılınıyor. Açılımın yöneticisi İçişleri Bakanı sessiz, hala açılım zırvasıyla milleti oyalıyor. Başbakan olaylara kayıtsız, 'önümüzdeki seçimi nasıl kazanırım' diye onun hesabını yapıyor. Ne oldu? Etnik bölücülük diyor ki, 'Ben eylemsizlik kararı aldım. Filan tarihe kadar şunları yapmadınız. Öyleyse eylemsizlik kararını Nevruza kadar uzatıyorum' diyor. Nevruz geliyor, Diyarbakır karışıyor, Güneydoğu Anadolu'daki bazı iller, ilçeler karıştırılıyor, bu defa polis arabası taşlanıyor, polis arabasına tekmeler atılıyor, polise tokat atılıyor; hala Başbakan sessiz. Bütün bunlar yapılırken bir oyun daha oynanıyor. Yeni bir rant paylaşımı var."
TÜSİAD'I ELEŞTİRDİ
Ak Parti'nin 7 bilim adamına anayasa hazırlatacağını söylediğini, hazırlanan bu anayasa değişikliğinin halktan saklandığını belirten Bahçeli, şimdi de TÜSİAD'ı görevlendirerek 2 kişiye anayasa değişikliği hazırlatıldığını kaydetti. Bahçeli, "Kendisinin seçim öncesi söylemlerinde çekindiği konuları TÜSİAD'ın başkanı ağzıyla kamuoyuna duyurup kendisi de dinliyor. AKP'nin stili budur" dedi. Bahçeli, TÜSİAD'ı eleştirirken de şunları söyledi:
"Ekonomiyi yönlendiren beyler siz nasıl bu oyuna düşüyorsunuz? Şimdi bir anayasa değişikliği hazırlamışlar 5 ana başlıkta kamuoyu ile paylaşıyorlar. Burada da Cumhuriyet adı kalsın da diğer değişmez maddeler değişsin, esnek bir üniter yapı olsun, milliyetçilik kavramı bulunmasın, Türk ve Türk milleti kavramları anayasada yer edilmesin, anadilde şunda, bunda diye. Ne kadar PKK terörü var, ne kadar etnik bölücülüğe götürecek madde var, milletin huzuruna kişiye göre çıkıyor. Bu oyunlar oynanıyor. Bu oyunlara artık bir son verme dönemi gelmiştir. Bu iktidara bir daha şans verilmemeli."
Kütahya'da partisinin düzenlediği mitingte yaklaşık 5 bin kişiye seslenen Devlet Bahçeli, 8 yılı aşkın süredir iktidar olan Ak Parti'nin, seçim beyannamesinde vaat ettiklerini yapmaya Meclis'deki sayısal çoğunluğunun yettiği halde yerine getirmediğini ileri sürdü. Başarısız olan Ak Parti iktidarının tarihi fırsatı kaçırdığını dile getiren Bahçeli, "Hükümet olduğu süre ülkemiz için kayıp yıllar olmuştur. Özetle bugünkü Adalet ve Kalkınma Partisi ülkeyi yönetememiş, 8 yıllık süre içerisinde yorulmuş, yıpranmıştır ve üçüncü dönem iktidar olma şansını kaybetmiştir" dedi.
"BÜTÜN KAMU KESİMİ BASKI ALTINA ALINIYOR"
Yargının siyasallaştırıldığını, medyanın yandaşlaştırıldığını söyleyen Bahçeli, bütün kamu kesiminin de baskı altına alındığını öne sürdü. Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Adalet ve Kalkınma Prtisi yeniden iktidar olabilmek için medyayı yandaşlaştırıyor, yargıyı siyasallaştırıyor, Anayasa Mahkemesi'ni AKP'leştiriyor, bütün kamu kesimini baskılar altına alıyor. Yandaşlarıyla, taraftarlarıyla bürokrasiyi ele geçiriyor. Her türlü imkanı kullanıyor, sanal açılış törenleriyle TOKİ'yi kendisine miting düzenleme kurumu haline dönüştürüyor. Gece gündüz televizyonlarda Recep Tayyip Erdoğan'ı konuşturarak pembe bir tablo çizmek suretiyle kendi iktidarının başarısızlığını örtmeye, bunu da milleti aldatıp kandırarak yapmaya çalışıyor."
Bugünkü iktidarın, gerilime dayalı bir stratejiyle, çatışmayı öngörerek ülkeyi kutuplaşma, cepheleşme ve kamplaşmaya sürüklediğini söyleyen Bahçeli, "Etnik temelli bölücülüğü, mezhep temelli ayrımcılığı körükleyerek Türkiye'yi bir çatışma ortamına sürüklemek suretiyle kendisinin başarısızlığının üstünü örtmek ve bu kargaşadan da mağdur rolü oynamak suretiyle iktidarını sürekli kılmak istemektedir" dedi.
"MİLLET GETİRDİ, MİLLET GÖTÜRMESİNİ BİLİR"
Ak Partii hükümetinin yaptıklarının seçim meydanlarında sorgulanacağını ifade eden Devlet Bahçeli, "Beni millet getirdi diyen siyasi iktidara milletimiz bir cevap olarak, 'Evet ben seni getirdim ama götürmesini de bilirim' diyecektir" dedi.
Bahçeli, Ak Parti'nin anayasanın 28 maddesinde değişikliğin yapıldığı referandumda 12 Eylül mağdurlarını istismar ettiğini ileri sürerek, "İşte MHP o dönemde dahi bu anayasa değişikliğinin altında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, özellikle de Recep Tayyip Erdoğan'ın bir gizli gündeminin bulunduğunu anlatmaya çalışmıştır. Neydi bu gizli gündem? Hepsi gerçekleşiyor şimdi. Anayasa değişikliği 'evet' oyuyla hayata geçirilince bu gizli gündemler hemen açığa çıktı ve ilk iş Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısını artırarak Anayasa Mahkemesi'ni AKP'leştirmeye ve partisinin kapatılması, kendilerinin Yüce Divan'a gitmesini önleyecek bir süreci başarmış oldu" diye konuştu.
"ALAYININ HESABI SORULACAK"
AK Parti'nin iktidarları dönemindeki yolsuzlukların bir gün adalet önünde hesap verebileceğini ihtimal dahiline aldıkları için yargıyı yandaşlaştırma ve siyasallaştırma sürecini başlatmak için yine gizli gündemi harekete geçirdiğini öne süren devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu defa da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısını değiştirip yeni üyeler atamak suretiyle oradan da Yargıtay, Danıştay ve diğer mahkemeleri kendi yandaşlarına müsait hale getirebilecek bir atama zinciri başlatıyor. Şu an Yargıtay Başkanı'nın, Danıştay Başkanı'nın ikazına rağmen 70'in üzerinde AKP yanlısı yargı mensubunu atamanın başarısını sağlıyor. Zannediyor ki, bunları yapınca bu ülkeye yaptığım tahribattan kurtarırım, bunları yapınca yolsuzlukların hesabını vermekten kurtulurum anlayışıyla cesaretle bu gizli gündemleri harekete geçiriyor. Ne yaparsan yap, hangi üyeyi atarsan ata, hangi kurumu nasıl değiştirirsen değiştir ama bir gün Cenab-ı Allah nasip eder, MHP iktidar olursa bunların alayının hesabını soracak."
"PKK AYAKLANMA PROVOSI YAPIYOR"
Özgürlük, demokrasi gibi güzel kavramlar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ağzında sakız olduğunu söyleyen Bahçeli, PKK'lıların ayaklanma provası yaptıklarını söyledi. TÜSİAD'ı da eleştiren Bahçeli şunları kaydetti:
"Öte taraftan kötü adam rolü PKK'ya tekrar rol olarak verildi ve eylemler devam ettirildi. Şimdi eylemler devam ediyor. Öyleyse buna hukuki bir zemin bulmalıyız, birtakım gelişmeler temin etmeliyiz ki, bölücü terörün faaliyetlerini durduralım. Yüksekova'da, Hakkari'de, Şemdinli'de, Diyarbakır'da, Van'da neler olduğuna şahit oluyoruz. Hele hele bunlar Kandil ile görüşen, PKK'yı yönlendiren İmralı canisinin 156 sayfalık yol haritasını da esasa alarak başlatılan bir müzakereyle de al gülüm ver gülüm oyunu oynanıyor. Şemdinli ve Yüksekova'da kaymakam yok, Hakkari'de vali yok. Kim var? Emniyet mensubu kardeşlerim var. Gece gündüz PKK militanlarının ayaklanma provalarıyla şehirde meydana getirdikleri huzursuzluğu giderip herkesi güven altında tutma gayreti içerisine giriyorlar. Molotofkokteylleri, taşlar ve sopalarla muhatap oluyorlar. Etrafını bir militan grup çeviriyor, polis kardeşim orada linç ediliyor, Van'a zor götürülüp tedavisi mümkün kılınıyor. Açılımın yöneticisi İçişleri Bakanı sessiz, hala açılım zırvasıyla milleti oyalıyor. Başbakan olaylara kayıtsız, 'önümüzdeki seçimi nasıl kazanırım' diye onun hesabını yapıyor. Ne oldu? Etnik bölücülük diyor ki, 'Ben eylemsizlik kararı aldım. Filan tarihe kadar şunları yapmadınız. Öyleyse eylemsizlik kararını Nevruza kadar uzatıyorum' diyor. Nevruz geliyor, Diyarbakır karışıyor, Güneydoğu Anadolu'daki bazı iller, ilçeler karıştırılıyor, bu defa polis arabası taşlanıyor, polis arabasına tekmeler atılıyor, polise tokat atılıyor; hala Başbakan sessiz. Bütün bunlar yapılırken bir oyun daha oynanıyor. Yeni bir rant paylaşımı var."
TÜSİAD'I ELEŞTİRDİ
Ak Parti'nin 7 bilim adamına anayasa hazırlatacağını söylediğini, hazırlanan bu anayasa değişikliğinin halktan saklandığını belirten Bahçeli, şimdi de TÜSİAD'ı görevlendirerek 2 kişiye anayasa değişikliği hazırlatıldığını kaydetti. Bahçeli, "Kendisinin seçim öncesi söylemlerinde çekindiği konuları TÜSİAD'ın başkanı ağzıyla kamuoyuna duyurup kendisi de dinliyor. AKP'nin stili budur" dedi. Bahçeli, TÜSİAD'ı eleştirirken de şunları söyledi:
"Ekonomiyi yönlendiren beyler siz nasıl bu oyuna düşüyorsunuz? Şimdi bir anayasa değişikliği hazırlamışlar 5 ana başlıkta kamuoyu ile paylaşıyorlar. Burada da Cumhuriyet adı kalsın da diğer değişmez maddeler değişsin, esnek bir üniter yapı olsun, milliyetçilik kavramı bulunmasın, Türk ve Türk milleti kavramları anayasada yer edilmesin, anadilde şunda, bunda diye. Ne kadar PKK terörü var, ne kadar etnik bölücülüğe götürecek madde var, milletin huzuruna kişiye göre çıkıyor. Bu oyunlar oynanıyor. Bu oyunlara artık bir son verme dönemi gelmiştir. Bu iktidara bir daha şans verilmemeli."