İftar yemeği sonrasında sahneden birlik mesajı veren Kılıçdaroğlu, davetlilere Yunus Emre'nin " İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsen, Ya nice okumaktır?" dizeleriyle seslendi.
İSTANBUL VALİSİ NEYE GÜVENEREK BÖYLE BİR YASAK GETİRİYOR?
İftar sonrasında gezetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Pazartesi günü görülecek Ergenekon duruşmasında İstanbul Valisi'nin duruşma salonuna sanık yakınlarının alınmayacağı ve cezaevi önünde toplanmaların kanunsuz sayılacağını ifade ettiğinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"Ülke iyi yönetilmiyor, yasaklarla bir ülke yönetilmez. 21.'inci yüzyılın Türkiyesine demokrasi ve özgürlük yakışır. Türkiye'de adliyeleri izlemek serbesttir. Türkiye'nin herhangi bir yerinde istediğiniz bir duruşmayı sade bir yurttaş olarak izleyebilirsiniz. Silivri'de yapılan yargılamalar adil yargılamalar değil. Toplumun, insanların tepkileri var. İnsanlar o tepkilerini bir şekilde dile getirmek istiyorlar. Bu da demokrasilerde insanların en doğal haklarıdır. İstanbul Valisi neye güvenerek böyle bir yasak getiriyor? İstanbul Valisi'nin başka bir işi yok mudur? Yasakların sözcüsü müdür? Bıraksınlar bu yasaklamayı. İnsanlar gidecek, duruşmaları izleyecek, çıkıp gelecek."
"BU TÜR YASAKLAMALAR POLİS DEVLETİNDE OLUR"
Ergenekon Davasından söz eden Kılıçdaroğlu, "Orada adaletin olmadığını ben de biliyorum, herkes biliyor. Bütün dünya biliyor. Herkes oradaki yargılamalardan ötürü rahatsız. Bunu dile getiriyor. Bizim insanımız bunu dile getirmek istiyor, ama yasak deniyor. Böyle bir ülke olabilir mi? Yürümek, toplanmak, konuşmak, yazı yazmak yasak, nereye gidecek bu? Yasaklarla bir ülke mi yönetilir" şeklinde konuştu. Yasaklamaların polis devletine özgü olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu "Çağdaş bir yönetim, ülke istihbaratla yönetilmez. Siz demokrasiyi mi savunacaksınız, polis devletini mi savunacaksınız? Bu tür yasaklamalar polis devletinde olur. Yazık günahtır bu ülkeye" dedi.
SİLİVRİ'DE HUKUK YOK
Silivri'de hukuk ve adaletin olmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu "Silivri'de o yargılamalar neden yapılıyor? Orda hukuk mu var? Hayır. Adalet mi var? Hayır. Böyle birşey olamaz. 21'inci yüzyılın Türkiyesine yakışmıyor. Bütün dünya ayakta. Bizim ülkemizin gençleri ülkemizin demokrasi özlemini bütün dünyaya duyurdular, ama iktidara duyaramadılar. İktidar duymazlıktan geliyor" şeklinde konuştu.
Silivri'deki duruşmaya katılıp katılmayacağı sorulan Kılıçdaroğlu; "Hayır, daha önce de böyle bir kararım yoktu. Arkadaşlarım gidecekler oraya. Yasakla, baskıyla birşey olmaz. Yasak şiddeti doğurur. İktidarın bundan ders alması lazım. Eğer bunu yapmazsanız, ülkeye, insanımıza yazık olur. Türkiye'nin imajını bütün dünyada yerle bir ettiler. Oysa biz ulusal kurtuluş savaşını veren, cumhuriyeti kuran sosyal demokrasisi getiren, demokrasi ve özgürlüğümüzü geliştirmek isteyen bir ülkeydik. Şimdi polis devletine doğru hızla ilerliyoruz."
"BU İKTİDAR DA TÜRKİYE'YE YAKIŞMIYOR, DEĞİŞMESİ GEREKİYOR"
Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: "Sayın Başbakan, ramazan sofralarında bile baskıyı ve şiddeti anlatıyor. Benim aklım, inancım, mantığım almıyor bunu. Birlikten, beraberlikten, kardeşlikten, beraber olmanın ne kadar önemli olduğundan söz etmek, 'tasada ve kıvançta beraber olmalıyız' demek varken hala şiddetten, baskıdan, yasaklardan söz ediyoruz. Türkiye'ye yakışmıyor. Bu iktidar da Türkiye'ye yakışmıyor, değişmesi gerekiyor. İnsanımızı sevmesini bileceğiz. Bir politikacı önce inasınını sevecek. Onun farklı düşünceden olması politikacının ona düşmanlık yapmasını sağlamamalı, sağlamasının yolunu açmamalıdır. İnsanlar farklı düşüncelerde olabilir. Birim görevimiz bu düşüncelere saygı duymaktır. Siz saygı duymuyorsunuz, baskı kuruyorsunuz, şiddet uyguluyorsunuz. Bu olmaz. Yazık günahtır bu ülkeye" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın da katıldığı programda Kılıçdaroğlu'na, federasyon yetkililerince halı hediye edildi.