TUĞLU: TARİHİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR
Toplantının açılış konuşmasını CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu gerçekleştirdi. Tuğlu konuşmasında, “ Burada bulunmamızın sebebini hepimiz biliyoruz. Artık önümüzde kısa bir zaman dilimi kaldı. Seçimlere yönelik sandık çalışmalarımız devam etmekte. Arkadaşlarımız bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Unutmayalım ki seçim, hep söylediğimiz gibi sandıkta kazanılmaktadır. Ülkemiz açısından bir dönüm noktası olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu sandıktan çıkartmak için elimizden geleni yapmak, bu tarihi sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmek zorundayız. Aksi halde Türkiye’yi çok daha karanlık günler beklemekte” dedi.
EMRE: KORUMAMIZ GEREKEN OYLARIMIZ VAR
İlçe Başkanı Tuğlu’nun ardından söz alarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan CHP İstanbul İl Sekreteri Zeynel Emre şunları kaydetti: “Bu seçim demokrasi tarihimizin dönüm noktası olacak. Cumhurbaşkanı ilk kez halk tarafından seçileceği için bunun ön hazırlığını örgüt içerisinde yapmak ve değerlendirmek istedik. Önümüzde yönetmemiz gereken politik bir süreç ve korunması gereken oylar var.
“CHP BÜYÜK BİR SORUMLULUK ÜSTLENDİ”
AKP’nin 12 yılda yarattığı tahribat neticesinde geldiğimiz noktada CHP büyük bir sorumluluk üstlendi. Ve diğer partilerle birlikte Ekmeleddin İhsanoğlu ortak uzlaşı adayı olarak ortaya kondu. İhsanoğlu’nun adaylığı aynı zamanda yıllardır partimize yapılan haksız eleştirilere de bir cevap oldu. Muhafazakâr kesime de CHP’nin nasıl bir kitle partisi olduğunu göstermiş olduk. BU şekilde, Erdoğan’ın insanların duygularıyla oynayarak seçim kazanma stratejisini de çökerttik. Ellerinde istismar edecekleri bir şey kalmadı.
“KARARIN ARKASINDA DURMALIYIZ”
Bazı yazılı ve görsel basın organlarınca İhsanoğlu’nun CHP tabanından destek alamayacağı yönünde bir algı yaratılmaya çalışıldığını görüyoruz. Bu doğru değildir. Bizlerin bu saatten sonra yapması gereken tek şey, alınmış olan bu karara sonuna kadar sahip çıkmak olacaktır. İdeolojik olarak bugüne kadar biraraya gelmemiş ve bakıldığında da gelemeyecek gibi görünen 5 köklü partinin ortak hareket etmesi de bu noktada çok önemli. Önemli bir sorumluluk paylaşılmakta.
“LÜKSÜMÜZ YOK”
Partimizin gücünü göstermek, Tayyip Erdoğan’ın sırtını yere getirmek zorundayız. Bu nedenle etrafımızdaki herkesi bilgilendirmeli, sandığa gelmeleri için elimizden geleni yapmalıyız. Oy kullanmamak ya da bir kişinin oy kullanmamasına göz yummak gibi bir lüksümüz yok.
AKSU: EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRILIKLAR VAR
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin halk oylamasıyla yapılmasının önemine değinen CHP İstanbul 3. Bölge Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hüseyin Aksu, ancak bu konuya ilişkin bir yasal düzenleme olmamasının eşitlik ilkesine aykırı bir ortam yarattığına dikkat çekti. Aksu, “Tayyip Erdoğan şu an itibariyle Başbakan mı? Genel Başkan mı? Cumhurbaşkanı adayı mı? Pek çok itirazda bulunmamıza rağmen kabul edilmedi” dedi
“BAŞKANLIK SİSTYEMİNİN SİNYALLERİ”
Aksu öncelikle herkesin bu kampanyaya dahil edilmesi gerektiğine değindiği konuşmasına şöyle devam etti: “Sayın Başbakan sıfır sorun dedi, sorunlu olmadığımız komşu ülke kalmadı. Çeteleri kaldıracağım dedi, devlet içinde çeteleştiler. Bir de yakın geçmişte yaşanan en büyük yolsuzluk olayı olan 17 Aralık’tan daha aklanmadan Cumhurbaşkanlığı’na soyunuyor. Cumhurbaşkanının saksı olmadığı şeklindeki söylemleri de başkanlık sisteminin sinyallerini veriyor. Yani kısaca ‘icranın başı da ben olacağım’ demekte.
“BİR YANDA DİKTATÖRLÜK, BİR YANDA DEMOKRATLIK”
Bugün ortak noktada birleştiğimiz Sayın İhsanoğlu nedeniyle birçok eleştiri yapıldı. İslam kalkınma Örgütü ön plana çıkartılmaya çalışıldı, buradan adayımıza zarar verilmek istendi. Oysa bu örgütte tıpkı AB gibi ekonomik bir örgütlülüktür. Ayrıca Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun her şeyden önce bilim adamı kimliği vardır. Dindar ancak bunun siyaset malzemesi yapılmasına, siyasi amaçla kullanılmasına son derece karşıdır. Ne dinin siyasetin, ne de siyasetin dinin tekelinde olmasına karşıdır. Kendisi zaten bunu sürekli olarak ifade de etmektedir. Geldiğimiz noktada bizim almak zorunda olduğumuz bir seçim var. Bir yanda diktatör lük, diğer yanda demokrat bir aday var. Bunun mücadelesini vereceğiz.