Üzülerek görüyoruz ki Hükümet bir kez daha demokratik haklara, özgürlük ve ulusal barışa karşı hamleler yapıyor. Hem yazılı basın hem de görsel medyaya karşı uygulanan baskıcı politikalar yetmemiş gibi, son aylarda genel olarak İnternet’e, şimdi de bir sosyal medya platformu olan ve dünyanın her yerinde özgürce kullanılan Twitter'a savaş açıyor.
Dün geç saatlerde Twitter’ı Tüm Türkiye’de erişime kapattığını duyuran Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), bu kararı belli sayıda vatandaşın yargıya yaptığı başvurulara dayandırmıştır. Twiter yasağının gerekçesi resmi olarak yargıya dayandırılırken, Twitter’ın kapatılmasından sadece saatler önce Başbakan ’ın kendi mitinginde Twitter’ın kökünü kazıyacaklarını söylediği malumdur. Hükümetin her çeşit düşünce, fik ir ve haber paylaşım ortamına karşı sergilediği totaliter, anti-demokratik ve baskıcı tavır artık hem tüm yurttaşlarımız, hem de dünya tarafından çok açık görülmektedir.
Dünyanın hiçbir yerinde, halkının haber alma, haberleşme ve fikir açıklama özgürlüğünü ortadan kaldırmayı başarabilmiş tek bir yönetim yoktur. Bu türden baskı ve caydırmaların tümü kısa sürede başarısız olmuş, bu işe kalkışan hükümetler de kendi halkları tarafından siyaset sahnesinden silinmişlerdir. Türkiye’de gerçekleşecek olan da budur.
Nitekim Twitter’ın Hükümet eliyle kapatılmasının hemen ardından yalnızca sıradan yurttaşlarımız değil, Cumhurbaşkanı, hatta iktidara mensup bakan ve milletvekilleri de görüşlerini yine Twitter’dan, bazı teknolojik çözümleri kullanarak duyurmuşlardır.
Teknoloji bu çeşit yasakları aşmanın birden fazla çözümünü kendi bünyesinde barındırır. Teknolojinin totaliter bir yönetim tarafından tümden susturulması ne mutlu ki olanaksızdır. Türkiye, bu gerçekleri fark edemeyen bir hükümet yüzünden komik duruma düşürülemeyecek kadar önemli, sağduyulu ve özgürlüğüne düşkün bir ülkedir.
Hükümetin bütün bu yasakçı davranışlarının ardında bir çeşit “panik atak” reaksiyonu olduğu görülmektedir. Halkın haber alma, görüş paylaşma ve konuşma özgürlüğünden bu ölçüde korku duymanın, paniğe kapılmanın gerisinde ne yattığını yalnız halkımız değil, artık tüm dünya da anlar duruma gelmiştir.
Önümüzdeki hafta yerel seçimler yapılacaktır. İletişim özgürlüğüne özelikle seçim döneminde yapılan bu saldırılar özgür seçim koşullarının ne ölçüde oluştuğu konusunda da halkımızı kuşkuya sevk etmektedir. Son yılarda özellikle basına yönelik baskıların aşırı artmasıyla birlikte yurttaşlarımızın haber almak için sosyal medyaya yöneldiği bilinmektedir. Bu platformlar özellikle seçim dönemlerinde önemli bir işlev yerine getirmektedir. Twitter’ın hükümet eliyle kapatılmasının bu döneme denk getirilmesi özellikle anlamlıdır.
Yerel seçimler ve onu izleyecek Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde halkımızın AKP iktidarıma en sert cevabı vereceğinden kuşkumuz yoktur.
Emrehan Halıcı
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Bilgi ve İletişim Teknolojileri