Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz ile Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Karaca ile eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı’yı ziyaret etti.
Yaklaşık 3 saat süren görüşmelerin ardından Tanrıkulu, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Hidayet Karaca’nın tutuklanmasıyla Türkiye’de basın özgürlüğünün darbeye maruz kaldığını savundu.
Karaca’nın "hukuksuz tutukluluğunun" 56 gündür sürdüğünü ileri süren Tanrıkulu, "Çağlayan Adliyesi’nde maalesef adalet de hukuk da yok sadece Hidayet Karaca bakımından değil, devam eden bir çok yargılama bakımından. Ben buradan bu kararları veren yargıçlara sesleniyorum: Kendilerinin kimliğini çok iyi biliyoruz. Yaptıkları bu hukuksuzluğun hesabı bir gün mutlaka sorulur ama sorulacağı zaman da adil yargılama kuralları içinde sorulacağını bilinmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.
Yakup Saygılı ile görüşmelerinde de 17-25 Aralık soruşturmalarına ilişkin "hukuksuzlukları" dinlediklerini ve bilgiler aldıklarını kaydeden Tanrıkulu, bunları da daha sonra kamuoyuyla paylaşacaklarını ve Meclis gündemine taşıyacaklarını söyledi.
'MEDYAYA DARBE VAR'
Bu konuda basın kuruluşlarının iyi sınav vermediğini söyleyen Tanrıkulu, "Kimliğinden ve düşüncesinden bağımsız, basına ve medyaya yapılmış darbe var, baskı var ve bu baskı hukuk dışı yapılıyor. Yargıçlar alet edilerek yapılıyor. Yargıçların buna alet olmaması lazım. Yargıçların kanunsuz emirleri yerine getirmemesi lazım. Yargıçların yürütme organının sopası olmaktan çıkması lazım" diye konuştu.
'ZAMANINDA YAPTIKLARI HUKUKSUZLUKLARA KARŞI ÇIKTIK'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, bir gazetecinin "Samanyolu Yayın Grubu ve cemaate bağlı medya kuruluşları CHP’li milletvekilleri hakkında yayınlar yaptı. Bugün CHP’den milletvekili olması gündemde olan Teğmen Mehmet Ali Çelebi hakkında bizzat terörist iddiasıyla yayın yaptılar. Haklarındaki iddiaları gerçekmiş gibi manşetlerine taşıdılar. Bu konu ve buna benzer konular görüşmelerinizde gündeme geldi mi?" sorusuna, "Bu yayın grubunun veya diğer yayın gruplarının zamanında yaptığı hukuksuzluklara da karşı çıktık. Zamanında (hukuksuzluk) yapmış olmaları onların bugün hukuk dışı olarak içeride tutulmalarını haklı kılmaz" cevabını verdi.
Tanrıkulu, "Bu konularda özeleştiri yaptılar mı?" şeklindeki soru üzerine "Özeleştirilerini kendileri yaparlar. Onların sözcüsü değiliz. Onların da bütün medya kuruluşlarının zamanında yaptıkları bütün hukuk dışılıklara karşı çıktık. Bunların kayıtları var" dedi.
'GELMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Ziyaretlerinin değişik kesimlerce eleştirildiğini kaydeden Tanrıkulu, "Biz buraya bundan önceki davalara da geldik. KCK, Balyoz, Ergenekon, Oda Tv, Casusluk ve diğer adli yargılamalara da geldik. Bir tek ortak kaygımız var; insan hakları ve adaletin gerçekleşmesi. Kimliği ne olursa olsun gelmeye devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.E
Ali Özgündüz de kişinin kimliğine bakmadan hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:
'ERDOĞAN YARGILANDIĞINDA DAVAYI İZLEMİŞTİ'
"Cumadan beri sürekli medyada başta da her zaman olduğu gibi Melih Gökçek olmak üzere Twitter’da orada burada, CHP ile cemaat arasındaki ilişkinin delili gibi... Böyle saçma sapan... Böyle bir yakıştırma ahlaksızlıktır. Hukuku savunma ne zamandan beri böyle oldu. Sayın Genel Başkan Yardımcımız söylemedi ama kendisi, Recep Tayyip Erdoğan yargılandığında da Diyarbakır DGM’de davayı izlemişti. Yarın AKP’liler de bu dönemdeki hukuksuzluktan dolayı burada yargılanacak. Onları da ziyaret edeceğiz. AKP’lilerin de duruşmasını izleyeceğiz. Onlara karşı hukuksuzluk varsa onların da karşısında olacağız. CHP’nin bu ideolojik duruşudur."