Demirtaş: PKK'nın intikamını BDP'den alıyorlar

BDP'li Demirtaş, Başbakan'ın "Faturası ağır olacak' sözlerine cevap verdi

BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partilerini yönelik eleştirileriyle ilgili olarak, "Başbakanın bize yönelik söylemlerini şu dakikadan itibaren, daha dikkatli seçmesini tavsiye ediyorum. Bizi başkalarıyla karıştırmamasını tavsiye ederim. AKP sözcüleri, Başbakan dahil olmak üzere PKK’nın intikamını BDP’den almak istiyorlar. Kendilerince en zayıf nokta BDP’dir. Göz önünde olan BDP’dir. PKK’ya güç getiremedikleri her yerde intikamını BDP’den alıyorlar" dedi. 

BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine yönelik sert eleştirilerine yanıt verdi. Bir grup gazeteciyle Diyarbakır’daki evinin bahçesinde sohbet eden Demirtaş, Başbakan’ın söylediklerinde haklılık payı olduğuna inanması durumunda, kendisine cevap verme gereği duymayacağını söyledi. Başbakan Erdoğan’ın söylediklerinin çarpıtma olduğunu ileri süren Demirtaş, "Bu ülkede, şu anda devam eden ölümlerden BDP’yi sorumlu tutmak tam bir çaresizlik ve acizliktir. Bakın PKK her ateşkes ilen ettiğinde BDP’nin katkısı olmuştur" dedi.

BAŞBAKAN’A ÇAĞRI: FAŞİZM İLE ARANIZA MESAFE KOYUN

Demirtaş, Başbakan’ın elinde yol haritası olduğunu, ‘barışın’ yol haritası olduğunu belirterek, kamuoyuna açıklamasını istedi. Kışkırtanın ölümlerin sorumlusu olduğunu ifade eden Demirtaş, "BDP, demokratik bir sistemde, alınması gerektiği kadar şiddet ile arasına net ve kesin bir mesafe koymuştur. BDP, çalışma tarzıyla, örgütlenmesiyle, mücadele yöntemleriyle PKK’dan ayrı bir örgüttür. BDP son seçimlerde 2,5 milyondan fazla oy almış mecliste grubu olan siyasi bir partidir. Siz bir ülkenin başbakanı olarak çıkıp böyle bir siyasi partiyi terörist ilan ederseniz, sizin demokrasi ile zerre kadar zihni alakanız yok demektir. Ben başbakana çağır yapıyorum. Faşizm ile aranıza mesafe koyun aksi takdirde siz zarar görürsünüz" diye konuştu.

‘ERDOĞAN’I ÇEVRESİNDEKİLER KIŞKIRTIYOR’

Ölümlerin nispeten durmasında BDP’nin katkısı ve başarısı olduğunu savunan Demirtaş, şöyle dedi:

"Bugün yaşanan siyasi atmosferdeki gerilim kesinlikle BDP’nin duruşundan, siyasetsizliğinden kaynaklı değildir. AKP’nin çözümsüzlük siyaseti bizi bu noktalara getirmiştir. Toplum bizden çözüm bekliyor. Hala anaların babaların eli yüreğinde akan kanın durmasını, savaşın bitmesini bekliyor. Şiddet ne kadar tırmanırsa tırmansın siyasetin dili bu kadar incitici, tehditkar olmamalıdır. Sayın Başbakan bu konularda hata yapıyor. Biz özelikle sayın başbakan bu konularda daha vicdanlı davranmalı, daha insaflı, gerçekçi davranmalı. Etrafındaki bir takım danışmaların, bir takım muhalefet partilerinin kışkırtmasına gelmemelidir. Eğer barışa inanıyorsa BDP buna katkı sunabilecek en büyük siyasi güçtür. Bu gücü başbakan kaybetmemelidir."

’DENENMEYEN TEK YÖNTEM DİYALOGTUR’

İşkence gördüklerini, sürgün edildiklerini ileri süren Demirtaş, bunların hiç birinin çözüm olmadığını kaydetti. Demirtaş, tehditle sonuç alınamayacağını belirterek şunları söyledi: "Denenmedik tek yöntem var. Eğer ramazandan sonra o yöntemi denerseniz sonuç alırsınız. O da açık bir diyalog, şeffaf bir müzakeredir. O yöntemi denerseniz sonuç alırsınız. Hele kabadayılıkla, hele bir başbakana yakışmayacak bir üslupla bir siyasi partiye yönelik böylesi bir duruşu atlatabilirsiniz. İsrail başbakanın Filistin halkına kullandığı dile benziyor bu. Türkiye’nin haklı olarak Esad rejimine eleştirileri var. Türkiye haklı olarak reform çağrısı yapıyor. Ama kendi ülkesindeki reform isteyen bir siyasi partiyi terörist ilan ediyor. Bu ne perhiz ne lahana turşusu. Başbakanın bize yönelik söylemlerini şu dakikadan itibaren, daha dikkatli seçmesini tavsiye ediyorum. Barış adına yeni bir dil kurulmak isteniyorsa, bu öncelikli siyasi temsilciler ve başbakan tarafından başlatılmak zorundadır. Biz bütün bu olup bitenlerden siyasi olarak kendi sorumluluğumuzu görüyor kabul ediyoruz. Eksikliğimizi görüyor kabul ediyoruz. Bu eksikliği gidermeye de hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Siyaseten bütün çözüm arayışlarının içinde olacağımızı, siyasetsizlik değil, tam tersine siyasi çözüm perspektifiyle aktör olacağımızı belirtiyoruz. Ama aynı zihniyetin muhataplarımızda da görmek istiyoruz. Bu tehdit, şantaj, hakaret dilinin derhal terk edilmesi lazım. Bizi Ergenekonla, çetelerle karıştırmasınlar. Biz haklıyız, meşruyuz, biz kazanırız, bundan şüphesi olmasın başbakanın. Öyle tehditle hukuk dışı yöntemlerle bizi dize getiremezler, yola getiremezler. Biz Türkiye’nin gerçeğiyiz. Bizi başkalarıyla karıştırmamasını tavsiye ederim."

‘PKK’NIN İNTİKAMINI BİZDEN ALIYORLAR’

Başbakan’ın BDP’yi siyaset dışına itmeye çalışarak, daha fazla şiddet ve savaş politikasını uygulamayı düşündüklerini iddia eden Demirtaş, BDP’nin bir şans, bir fırsat olarak değerlendirmesini istedi. Başbakan’ın bu dönemde yapacağı en ‘akılsızca’ işin baskı arttırmak olduğunu kaydeden Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Umudum ediyorum ki böyle bir hataya düşmez. Bundan herkes zarar görür. Bu dönemin yöntemi diyalog olmalıdır. Her şeye rağmen çözüm arayışı olmalıdır. AKP sözcüleri başbakan dahil olmak üzere PKK’nın intikamını BDP’den almak istiyorlar. Olup biten budur. Kendilerince en zayıf nokta BDP’dir. Göz önünde olan BDP’dir. PKK’ya güç getiremedikleri her yerde intikamını BDP’den, belediye başkanlarımızdan, yöneticilerimizden alıyorlar. Başbakan böyle bir ruh hali içinde BDP’ye saldırıyor. Bu çatışmanın ve kavganın bitmesi için herkes bir damla su dökmelidir. Bizim herkesten beklentimiz budur. Ama inancı, ama ideolojisi ama Allah rızası için bu yangının sönmesi için herkes bir damla su dökmelidir. Yeterince benzin döken var. Bu dönemde değerli olan o bir damla sudur. Kabadayılıkla devlet adamlığı olsaydı, Külhan Rıza Osmanlı’da padişah olurdu. Aynı yöntemle cevap vermeyeceğiz. Bizim diyalog arayışımız sürecek."

Bir gazetecinin dünkü konuşmasında belediyelerin özerk yapıya sahip olduğu yönündeki açıklamasını hatırlatması üzerine Demirtaş, "Ben sayın başbakanın özerkliği bilmediğini düşünüyorum. Bir belediye başkanlığı yapmış bir başbakanın belediyeler zaten özerktir demesi özerkliği bilmiyor demektir. Merkezden bağımsız bütçemi oluşturabiliyorsunuz. Dalga mı geçiyorsunuz. Bu konuda bakanlar kurulan brifing vermeye hazırım. Bilmiyorlarsa çıkıp anlatalım. Tam tersine bu gidişle, bu tarzla bu yöntemle AKP bölecek. Bölünmeye doğru götürüyor. AKP bu tarzı birkaç yıl daha sürdürsün Türkiye bölünmüş olacak" diye yanıtladı.

KARAYILAN ESPRİSİ

Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki yöneticisi Murat Karayılan’ın yakalandığı yönündeki iddialara espri ile cevap veren Demirtaş, "Valla o doğrumu değil mi bilmiyorum ama şöyle bir şey duyduk. O da doğru mu? Karayılan yakalandı haberleri üzerine bazı AKP milletvekili adayları YSK’ya koşmuş ‘onun yerine bizi alın’ diye. Onu teyit edemedik doğrusu. Geri kalanların hepsi bildiğim kadarıyla asparagas. Çok önemli değil, psikolojik savaş haberleri bunlar" dedi.

Demirtaş, Ramazan ayında artan çatışmaları değerlendirerek, PKK ve devlete çağrıda bulundu. Demirtaş, "Hepimizin arzusu en azından ramazan ayı boyunca hiçbir ölümün yaşanmamasıdır. Duracaksa gerçekten tümden durmalıdır. PKK eylemlerini durdurmalıdır. Ordu operasyonlarını durdurmalıdır. Hükümet polis, siyasi operasyonlarını durdurmalıdır. İki tarafta bu çağrılara dikkat etmelidir. Hükümet askeri operasyonlarını durdurmadığı müddetçe, PKK da eylemlerini durdurmuyor, misilleme eylemleri yapıyor ve ortaya ölümler çıkıyor. O nedenle PKK ateşkes ilan etmişse hükümet de buna karşılık vermelidir. Çok açık söylüyorum bu gün şu saatte durmalıdır. İki tarafta durmalıdır" diyekonuştu.

İMRALI GÖRÜŞMELERİ

Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı haftalık görüşmelerinin engellendiği iddialarıyla ilgili bir soruya cevap veren Demirtaş şöyle dedi: "Bu tarz, intikamcı bir tarzdır. Heyet istediği zaman görüşecek ama avukatları görüşemeyecek. Aileler aydınlar yazarlar gidemeyecek. İmralı’da sürdürdüğünüz diyalog nasıl bizde anlamaya çalışıyoruz. O halde önünü açın. Sadece heyet değil. Aydınlar yazarlarda gidebilsin. Dış dünyayla bağlantısı tümden daha özgür koşullarda sağlansın. Kürt sorunun da kalıcı bir barıştan söz edilecekse kesinlikle İmralı sisteminin fesh edilmesi lazım. İmralı sistemi tıkandığı için şu anda süreç tıkanmıştır. Nerede tıkanmışsa oradan açılması lazım"


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri