CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan, Soma’da yaşanan işçi soykırımının ardından iki kez bölgeyi ziyaret etmiş, hayatını kaybeden madencilerin aileleri ve hayata tutunabilmeyi başaran emekçiler ile temaslarını sürdürmüş, konunun vahametine ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulunmuştu.
“Çocukların gözyaşlarıyla ıslanan topraklarda umut yeşerir mi” diye soran CHP’li Dokuzcan, Soma’nın acısının babalar gününü kutlayacak dermanı silip süpürdüğünü şu sözcüklerle kaleme aldı:
“Öyle bir yer var ki… Babalar Günü'nde, çocukların gözlerinde hüzün ve gözyaşı olacak. Adı “SOMA”
Türkiye, tarihindeki en büyük maden facialarından biriyle yüz yüze kaldı.
Yalnızca kar elde etme amacını taşıyan zihniyet, acımasız koşullarda çalışmak zorunda bıraktı yüzlerce maden emekçisini ve felaket göz göre göre geldi.
Yerin metrelerce altında, çocuklarının aydınlık yarınları için alın teri dökerken, karanlıkta kaldılar. Çocuklarına ekmek götürmek için kara kömürün kirini, tozunu yutan yüzlerce “BABA”nın mezarı oldu Soma.
“Uğurlar olsun” diye göndermişlerdi babalarını maden ocaklarına çocuklar. Umutla beklerken dönüşlerini, her günkü gibi koşup sarılmak isterken onlara, acı haberle sarsıldılar.
Ateş düşen evlerde en çok duyulan çığlık oldu “BABA”.
Yüreği sevgi, elleri ekmek bekleyen 432 çocuğumuz; gözü yaşlı, yüreği yaralı, babasız kaldı.
Çocukların gözyaşlarıyla ıslanan topraklarda umut yeşerir mi? Hiçbir kömür ısıtamayacak babaları madende ölmüş çocukların yüreğini, ellerini umutlarını. Gözümüz yaşlı, yüreğimiz yaslı.
432 çocuğumuz yetim kalmışken, bu yıl “Babalar Günü” nü kutlamayacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Soma faciasında kaybettiğimiz babaların acıları içimizdeyken, tüm babasını kaybetmiş evlatlarımıza ve evlatlarını kaybetmiş babalarımıza sabır diliyoruz. Yürekten inanıyoruz ki; yaşanan kayıplardan ders çıkardıkça, gerekli önlemler alındıkça acılar son bulacak. Yüreği sevgi, elleri ekmek bekleyen yavrularımızın gözlerinde yaş değil, yüzlerinde hep tebessüm olacak. Hayatın anlamını ve tüm güzelliklerini öğreten Babalar için özgürlük, adalet ve yaşam hakkı istiyoruz”