DSP'nin seçim bildirgesi açıklandı

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Cumhuriyetin 100. yılında kişi başı milli gelirin 25 bin lira olduğu, işsizliğin yüzde 5-6 seviyesine indirildiği, ihracatın 800 milyar dolara yükseldiği bir Türkiye hedeflediklerini söyledi.

DSP Genel Başkanı Masum Türker, İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu'nda partisinin ''Çokça Üreten, Hakça Bölüşen Türkiye İçin Çözüm DSP'' adı verilen seçim bildirgesini açıkladı ve milletvekili adaylarını tanıttı. Türkiye'nin en acil sorununun yoksulluk ve işsizlik olduğunu belirten Türker, hedeflerinin yoksullukla mücadele etmek ve iş imkanları yaratmak olduğunu bildirdi. Kendi hükümetleri döneminde adil bir üniversiteye, işe girme düzeni bıraktıklarını ancak bunun skandallarla ortadan kaldırıldığını ifade eden Türker, tek çözümün YÖK'ü kaldırmak olduğunu, üniversiteye ve ortaöğretime sınavsız giriş sağlayacaklarını söyledi.

Türkiye'nin en yoksul yüzde 10'unun kendi dönemlerinde milli gelirin yüzde 10'unu aldığını, bugün ise bu rakamın yüzde 2,5'e düştüğünü anlatan Türker, bunun Türkiye'nin yoksullaştığının, gelir dağılımının adaletsizleştiğinin göstergesi olduğunu ifade etti. CHP'nin aile sigortası vaadini eleştiren Türker, kendilerinin ise her evde en az 1 kişinin iş sahibi olmasını öngördüklerini belirtti. Türker, ''Biz kimseye karşılıksız para vermeyeceğiz ama her evde en az bir kişiye iş imkanı sağlayacağız. Gelir dağılımı düzelecek, yeni bir vergi düzeni oluşturulacak'' dedi.
 

'Ulusal duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz'

Son 5 yılda ulusalcılık ve milliyetçiliğin suç haline geldiğini ileri süren Türker, ''Biz asla ulusal duruşumuzdan ve Atatürk milliyetçiliğinden vazgeçmeyeceğiz'' diye konuştu. İktidara gelmeleri halinde yargının bağımsız ve tarafsız olacağı sözü veren Türker, ''Adalet, herkes için gecikmeden sağlanacak, bunun için adli kolluk kurulacak. İşi polise, başka kesimlere, deniz ötelerine bırakmayacağız'' ifadesini kullandı. Türker, özel yetkili mahkeme ve savcılık sistemini kaldıracaklarını da söyledi. Telefon dinlemelerini sona erdireceklerini ifade eden Türker, ''Telefon dinlenilmeyecek, dinleme kararı alan, dinlemeleri yayınlayan herkesi cezalandıran bir sistem kuracağız'' dedi. Sağlık hizmetlerinin tümünün devlet tarafından karşılanacağı, tüm öğrencilerin, askerlerin askerliği süresi içinde devlet tarafından sigortalanacağı vaatlerinde de bulunan Türker, ev kadınlarının sosyal güvenliğini devletin karşılayacağını bildirdi.

Halkçı Rekabet Ekonomisi ve Halkçı Büyüme Modeli ile ekonomik kalkınmayı sağlayacaklarını, gelir dağılımını düzelterek yoksulluğu azaltacaklarını anlatan Türker, şunları kaydetti: ''Türkiye, tekrar hayvancılık ülkesi olacak, çiftçi yeniden üretecek. Türkiye, borçlanarak değil üreterek büyüyecek. Fındık, çay, üzüm, zeytin, buğday gibi ulusal ürünlerimiz yasayla korunacak. Cumhuriyetin 100. yılında kişi başı milli gelirin 25 bin lira olduğu, işsizliğin yüzde 5-6 seviyesine indirildiği, ihracatın 800 milyar dolara yükseldiği bir Türkiye hedefliyoruz. Yalnız belli yerlerde oturanlar için değil, tüm Türkiye için çözüm DSP.'' Emekliler için intibak yasası çıkaracakları, Esnaf ve Engelliler Bakanlığı kurarak bu kesimlerin sorunlarına eğilecekleri vaatlerinde de bulunan Türker, gazetecilerin yıpranma hakkı ile Ecevit tarafından verilen ve daha sonra başka hükümetlerce geri alınan diğer işçi haklarını da çalışanlara yeniden kazandıracaklarını bildirdi.

'Solun oylarını bölmüyoruz'

DSP'nin sol kesimin oylarını böldükleri yönünde eleştiriler olduğunu belirten Türker, ''Biz, solun oylarını bölmüyoruz, Türkiye'nin bölünmesini engellemek için uğraşıyoruz'' dedi. Seçimlerin, Türkiye için bir dönüm noktası olacağını, çünkü yeni bir anayasa hazırlanacağını anlatan Türker, yeni anayasayı 2-3 parti yerine temsilde adaletin sağlandığı bir parlamentonun yapmasını istediklerini söyledi. Türker, seçim barajını yüzde 10'dan yüzde 5'e indireceklerini de belirtti. Seçim barajı nedeniyle ''beleş milletvekillikleri alındığını'' ifade eden Türker, ''Biz parlamentoya giremeyince CHP'nin değil, AKP'nin milletvekili artıyor. Bizim vekil sayımız artarsa ne olur? AKP dışındaki her partiyle koalisyon kurarız, istenen AKP'yi göndermek değil mi? Buyrun işte. İktidar partisine giden beleş milletvekilliklerini paçasından tutup bizim partimize getireceğiz'' diye konuştu.

Partililerden ''oyları bölüyorsunuz'' diyenlere, ''(Siz Dersim dosyasıyla Atatürk'ü yargılayacaksınız) diye karşı çıkın'' diyen Türker, ''Atatürk'ün kurduğu partinin bu konuyu seçim bildirgesine koymasına anlam veremediğini'' dile getirdi. NATO'nun Libya'ya operasyonda İzmir'in üs olarak kullanılacağı yönündeki açıklamasının Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlanmasına da değinen Türker, ''Türkiye söylemedi ama ertesi gün NATO açıkladı 'İzmir' diye. Ertesi gün gizli oturum yapıldı. Oturumdan önce Fransızlar Haçlı Seferi dedi. Haçlı Seferi, Türkiye'deki Müslümanları da ilgilendirir. Gizli oturumda hem AKP hem CHP hem MHP, haçlı seferini aklayacak asker veririz derken, dimdik duran tek parti 6 milletvekiliyle DSP, Haçlı Seferlerine 'hayır' diyor'' dedi.
 

Kanal İstanbul

Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı Kanal İstanbul Projesinin kendi projeleri olduğunu yineleyen Türker, ''Ecevit'e herkesin muhtaç olduğu, kanal projesinden ortaya çıktı. Proje '27 Mart'ta İstanbul'a Bahar Geliyor' seçim bildirgesinin içinde, finansmanı dahil anlatılmış bir proje. Belli ki aynı dönemde bizim adıyımız Necdet Özkan ile yarışıp seçimi kazanan Tayyip Erdoğan'ın hoşuna gitmiş, bu broşürü saklamış, şimdi yeni bir proje olarak getirdi. Kendisine düşüncelerimizden etkilendiği için teşekkür ediyoruz'' görüşlerini dile getirdi. CHP'nin bu dönemde Ecevit'e sahip çıktığını belirten Türker, ''30 yıldır 'bölen' dediğinizi onursal başkan gibi anlatmanız, bizi doyurmuyor. Ecevit'i, Kemal Derviş'in başlattığı operasyonla düşürmeye çalışanları seçilecek yerde aday yapan biz miyiz?'' diye sordu. Türker, şunları söyledi: ''Ecevit için çalışamaz kararını almaya giden Sinan Aygün'ü, Ankara'nın 2. Bölgesinde aday gösteriyor. Sen Ecevit'i seviyorsan, kemiklerini sızlattığının farkında mısın? CHP'yi Ankara 2. Bölgede Ankaralıların gömmesi gerekir. İnsan o dava dilekçesini yazmaya utanır. Okudukça tüylerim diken diken oluyor, ağlayasım geliyor, Ecevit için neler yazılmış. Şimdi o zatı parlamentoya taşımak istiyorlar, halk cezasını versin. 'Solun oylarını bölüyorsunuz' diyenlere, 'Hadi canım sen de Ecevit'in kemiklerini sızlatan adamları Meclise mi taşıyacağız?' deyin. Hiç merak etmeyin biz, Ecevit'e uzanan dili kesmesini biliriz.'' Masum Türker, sık sık ''Başbakan Türker'' sloganlarıyla kesilen konuşmasının ardından, partisinin adaylarını tanıttı.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri