Kılıçdaroğlu, genel seçim çalışmaları kapsamında helikopterle Burdur'a geldi. Kılıçdaroğlu'nun helikopterinin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Kışla Stadı'na ineceği açıklandı, ancak yetkililerin, stadın çimlerinin sentetik olması nedeniyle yanabileceği uyarısı üzerine, stadın yanındaki boş alanın iniş için hazırlanmasına karar verildi. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından Burdur'a gelen helikopter, sentetik çimlerin üzerine indi. Yangın riskine karşı alanda itfaiye ekibi hazır bekletildi.
Partililer tarafından çiçeklerle karşılanan Kılıçdaroğlu, parti otobüsüyle kısa bir şehir turu yaptı. Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Gürler AŞ mermer işletmesini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, burada işçiler ve işyeri sahibiyle sohbet etti. Daha sonra kent merkezine geçen Kılıçdaroğlu, yol kenarındaki bir kahvehanenin önünde otobüsten inerek, burada oturan vatandaşlarla çay içti. Bu yerin ''Emekliler Kahvesi'' olduğunu öğrenen Kılıçdaroğlu, emeklilerden oy istedi. Bu sırada kahvehaneye gelen bir kişi, Kılıçdaroğlu'na çok benzediğini söyleyerek fotoğraf çektirmek istedi. Kılıçdaroğlu, emekli öğretmenin isminin Mustafa Kaya olduğunu öğrenince, ''Kemal olsaydı daha iyi olacaktı'' diye espri yaptı.
Kılıçdaroğlu, yanına gelen ve yöresel ağızla ''Yavrum gel gari, gel. Gel artık bu emeklilere de nitceksen et'' diye seslenen yaşlı kadına da ''Geleceğiz, geleceğiz. Tamam'' karşılığını verdi.
"Cumhuriyet'in bütün birikimlerini evinin eşyası gibi satan bir düzeni bitireceğiz"
Cumhuriyet Meydanı'nda miting alanına geçen Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte sahneye çıkarak Burdurluları selamladı. ''Başbakan Kemal''sloganları eşliğinde konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, CHP'nin iktidara gelmesiyle emekliden, çiftçiden, süt üreticisinden, sanayiciden, esnaftan yana bir tarih başlayacağını söyledi. CHP ile halkın iktidarının kurulacağını belirten Kılıçdaroğlu, ''Cumhuriyet'in bütün birikimlerini evinin eşyası gibi satan bir düzeni bitireceğiz'' dedi.
Burdur'da şeker fabrikasının özelleştirildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, yörede pancar üreticisinin isyan ettiğini söyledi. Süt üreticilerinin sıkıntılarına da değinen Kılıçdaroğlu, sütün fiyatının değişmediğini ve bugün de 2007'de olduğu gibi 65 kuruş olduğunu belirtti. Bu dönemde yem fiyatlarının 22 liradan 38 liraya çıktığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Ne diyorlardı? Sloganları vardı; 'Türkiye büyüsün, statüko sürsün' diyorlar. Türkiye büyüyor mu? Vatandaş büyüyor mu? Vatandaş zenginleşiyor mu? İşçi zenginleşti mi? Esnaf zenginleşti mi? Emekli zenginleşti mi? Engelli zenginleşti mi? Kim zenginleşti? Recep Tayyip Erdoğan ve yandaşları zenginleşti. Köşeyi döndü onlar. Vatandaş perişan oldu, onlar köşeyi döndü. Ne diyorlar? 'İstikrar devam etsin.' Ne istikrarı? 'Bu fiyatlar devam etsin' diyor. Bu fiyatların devam etmesini istiyor musunuz? O zaman bunun adı istikrar değil. İstikrar şu demektir: Yaratırız, çalışırız, yarattığımız katma değeri hakça bölüşürüz. İşçisi, memuru, köylüsü, çiftçisi, besicisi, esnafı kazanır. Herkes kazanır. Herkesin kazandığı bir ülkede siz istikrardan söz edersiniz. Bir avuç adamın kazanıp milyonların kaybettiği bir yerde siz istikrardan söz eder misiniz? Ne demek istikrar? Recep'in istikrarıdır o, halkın istikrarı değil.''
"Madem eleştiriyorsun gel karşıma"
Hükümetin ekonomiyi iyi yönetemediğini, istikrarın sağlanamadığını öne süren Kılıçdaroğlu, ülkenin, çiftçi, esnaf, emekli, sanayici dostu bir iktidara ihtiyacı olduğunu söyledi.
CHP'nin geçmişte proje üretmediğine ilişkin eleştirildiğini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Şimdi projeden boğuldular, sesleri çıkmıyor. Fikir yok, düşünce yok adamlarda. Şimdi sabah akşam bizi kötülüyorlar, eleştiriyorlar. Çünkü yapacakları bir şey yok'' dedi.
Başbakan Erdoğan'a çeşitli dönemlerde bir televizyon programında bir araya gelmek üzere çağrıda bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın bu talebe olumsuz yanıt verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Neymiş? 'Ben onun karşısına çıkmam.' Ben bilirim niye çıkmayacağını. Korkuyorsun. Korkma, yürekli ol, adam gibi adam ol. Madem eleştiriyorsun gel karşıma'' diye konuştu.
CHP olarak Türkiye'yi ayağa kaldırmakta kararlı olduklarını, her konuda çözüm ürettiklerini savunan Kılıçdaroğlu, çiftçiler için mazotun litresini 1.5 lira yapacaklarını, elektrik borcunu sıfırlayacaklarını ifade etti.
Emeklinin, çiftçinin, işçinin, memurun kazanmadığı yerde esnafın da siftah yapamayacağına değinen Kılıçdaroğlu, bunu çözmek için de aile sigortası uygulamasını getireceklerini belirtti.
"1 milyon 700 bin gencin umuduyla oynadılar''
Kılıçdaroğlu, YGS'nin ardından ortaya atılan şifre iddialarına da değindi. Bu yıl sınava 1 milyon 700 bin gencin girdiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''O gençler bizim umudumuzdur. O gençler bizim geleceğimizdir. 1 milyon 700 bin gencin umuduyla oynadılar'' ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Az önce haber geldi. Önce demişlerdi ki, 'şifre yok', sonra 'sehven oldu', sonra 'şifre var.' Sonra dediler k,i 'şifre var ama kopya yok.' Kopya yoksa şifre niye var? Daha bunun cevabı yok. Şimdi savcıya dilekçe vermişler kendilerini savunuyorlar. 'Şifre de yok' diyorlar. Yalana bakın. Hem diyorsun 'var', resmi diyorsun 'yok.' 1 milyon 700 bin çocuğun ahı, günahı onların boynuna. Onlardan hesap sormak da benim boynumun borcu, bunu unutmayın.''
YGS'yi protesto ettiği için bazı öğrencilerin okuldan atıldığını da dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''YGS'yi protesto etti diye okuldan atıyorlar, o şifreli sınavı yapan adam, ar damarı çatlamış adam koltuğunda oturuyor. İnsanda biraz utanma olur, utanma. 1 milyon 700 bin çocuğun hakkını yedin. Yine gazetelerde var. Sorulara hiç yanıt vermemiş puan almış, nasıl oluyorsa bu? 120 puan alan da itiraz etmiş. 'Benim 120 puanım olmaz, ben soruları yaptım.' Demişler ki, 'pardon senin puanın 420, 120 değil.' Şimdi bu sınava iktidar niye ses çıkarmıyor?
Bunu bir CHP'li yapsaydı yer gök inlemişti, kıyamet kopmuştu. Bakın yandaş medyaya, haber var mı? Bir de ahlaktan söz ederler. Ahlaklıysan 1 milyon 700 bin çocuğun hakkını yiyenlerden hep beraber hesap sormalıyız.''
Kılıçdaroğlu, askerlik süresini önce 9, ardından da aşamalı olarak 6 aya indireceklerini söylediklerini, bu projelerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından, ''memleketi kim savunacak o zaman'' diyerek eleştirildiğini söyledi.
Burdur'un bedelli askerlik yapan kişilerin geldiği bir kent olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Burdur'u biliyorsunuz. Burada askerlik yapanları da biliyorsunuz, bedelli. 21 gün olduğunu da biliyorsunuz. Orada 21 gün askerlik yapan çocuğu da biliyorsunuz. Peki kendi çocuğunu 21 gün askere gönderirken 'bu memleketi kim savunacak' diye aklına gelmiyor da bu memleketin vatandaşı, vatandaşın oğlu askere giderken mi memleket savunması senin aklına geliyor? Ama siz unutmayın. Bu memleketi savunmak Recep Bey'e düşmeyecek. Bu memleketi biz ulusal bağımsızlık savaşını nasıl verdiysek, Kuvayi Milliye ruhuna nasıl sahipsek dişimizle tırnağımızla savunuruz, o hiç merak etmesin.''
''Recep duymaz bunları"
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında bir genç kürsüye yaklaşarak İngilizce, Almanca, Rusça bildiğini, buna rağmen iş bulamadığını söyledi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, ''Recep duymaz bunları. Recep'in duyması için telefonla konuş, Recep Bey duyar'' dedi.
Başbakan Erdoğan ve bakanların ülkede işsizlik sorunu olduğunu kabul etmediklerini de iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Recep Bey'e sorarsanız işsizlik diye dert yok. Bakanları söylüyor; 'işsizlik diye bir sorun yoktur' diyor. Yok mu? Gençler iş buluyor mu, bulmuyor mu? İşsizliğin olduğu yerde ailede dram vardır, huzur yoktur, tabloyu düzeltemezsiniz. 'İstikrar sürsün' diyorlardı. Ben size 'istikrar sürsün'den bir örnek vereceğim. 2002'de Türkiye Cumhuriyeti'nin hapishanelerinde hükümlü ve tutuklu sayısı 59 bin. 2011 nisan ayı itibarıyla söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin hapishanelerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 120 bini aştı. Yüzde 100'ün üzerinde. İnsanlar niye hapse girerler? Çoğu elektrik borcu, icradan kaçmak için. Bu insan niye hapse girer? Bu sürede yapılan hapishane sayısı 49. Hapishaneler yetmiyor, yeni hapishaneler yaptılar. Eğer 49 hapishane yerine 49 fabrika yapsaydınız bu ülkenin insanı orada çalışsaydı, alınteri dökseydi daha iyi olmaz mıydı? Çıksın söylesin. '49 hapishane yapmadık', çıksın söylesin '2002'de 60 bin hapis vardı, 120 bine çıkmadı' desin. Bir de diyorlar ki 'istikrar sürsün.' O istikrarı al başına çal.'' Kılıçdaroğlu, emeklileri, esnafı, hangi siyasi görüşte olurlarsa olsunlar CHP'ye oy vermeye çağırdı.
Son altı ayda CHP Genel Merkezini üniversite gibi çalıştırdıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, CHP'nin yeni kadrolarıyla en az 3 bakanlar kurulu çıkaracak güce sahip olduklarını söyledi.
''Kasetçi iktidara hesap soracağız''
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde telefon dinlemeyeceklerini belirtti. ''Kasetçi iktidara da hesap soracağız'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Artık onlar kasetle besleniyorlar. Allah aşkına bir siyasi iktidar niye kaset seyreder? Bunların derdi ne Allah aşkına, niye bu işlerle uğraşırlar? Ayıp değil mi ya, koca koca adamsınız. Çıktınız ortaya, 'ben bu ülkeyi yöneteceğim' diyorsunuz. Memleketi yönetmek için yasa dışı bulgulardan yola çıkmak ayıp değil mi Allah aşkına? İzmir Büyükşehir Belediyesine 13 ay kamera koymuşlar. Bir ay yetmemiş, iki ay yetmemiş, üç ay yetmemiş, bir yıl yetmemiş, 13 ay. 13 ay değil, 13 yıl kurmazsan namertsin.''
Konuşması sırasında bir vatandaşın elindeki gazetenin sürmanşetine de dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Manşette diyor ki, 'atma Recep din kardeşiyiz.' Dün miting yapmış, beyefendi, 'kişi başına milli gelir 20 bin doları buldu' demiş. 20 bin dolar kişi başına geliri olan var mı aranızda? Yandaşlarda var. 20 bin dolar ne demek? 'Aradık hep ceplerini her taraftan para çıktı' diyor bizim türkümüz'' dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Burdurlu gazeteci Mustafa Balbay'ı da İzmir'den milletvekili adayı gösterdiklerini anımsattı. Kılıçdaroğlu, ''O da parlamentoya gelecek. Ona da özgürlük getireceğiz'' diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, mitingden sonra Burdur milletvekili adaylarıyla yurttaşlara çiçek attı. Kılıçdaroğlu'na programında, Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da eşlik etti. Kılıçdaroğlu daha sonra Bucak ilçesine hareket etti.
Erdoğan'a birinci lig yanıtı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Uşak mitingine katılmak üzere özel helikopter ile Burdur'dan Uşak havalimanına geldi. Kılıçdaroğlu, havaalanından parti otobüsü ile şehir merkezine hareket etti. Traktörleriyle Kılıçdaroğlu'nun yolunu kesen Uşaklı çiftçiler, süt fiyatlarının düşüklüğünü protesto etmek için yola süt döktü.
Kılıçdaroğlu, eşi Sevim Kılıçaroğlu ile birlikte Uşak şehir merkezinde parti otobüsüyle tur atarak Uşaklıları selamladı. Bu arada Uşak'taki binaların çoğunluğuna üzerinde Atatürk resmi bulunan Türk bayraklarının asılması dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, CHP Uşak 3. sıra milletvekili adayı Erol Gilimli'nin seçim irtibat bürosunu açtıktan sonra mitingin yapıldığı Uşak Hükümet Meydanı'na geldi. Burada "Başbakan Kemal" sloganları ile karşılanan Kılıçdaroğlu konuşmasına "Uşak coşmuşsa bilin ki artık Türkiye ayağa kalkmıştır" diyerek başladı. Kılıçdaroğlu, artık yeni bir CHP olduğunu belirterek, "Geçmişi ile hesaplaşan değil, geleceğe umutla bakan, güzel bir Türkiye'yi kurmak istiyoruz. Biz çatık kaşlı insanların değil, güler yüzlü insanların yaşadığı bir Türkiye'yi özlüyoruz" diye konuştu. Kılıçaroğlu, kimlikler ve inançlar üzerinden siyaset yapmayacaklarını vurgulayarak, "Biz Recep Tayyip Erdoğan'a söylüyoruz, duysun, herkesin kimliği, inancı, dünya görüşü benim başımın üzerinedir. İnsan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır. Ona saygı duyacağız. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Bu ülkeyi bir barış ülkesi haline getireceğiz" dedi.
Kılıçdaroğlu, dokuz yıllık AKP iktidarından toplumun hiçbir kesiminin memnun olmadığını dile getirerek, "Halkın değil cebini düşüneler hayatından memnun. Size sözüm var haramilerin iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, süt üreticisi çiftçilerin "perişan" durumda olduğunu, bir şişe suyun bir şişe sütten daha pahalı olduğunu ifade ederek, iktidara geldiklerinde çiftçilerin sorunlarını çözeceklerini, çiftçilere mazotu 1 buçuk Liradan vereceklerini, çiftçilerin elektrik borçlarını sıfırlayacaklarını anlattı.
"Başbakan'ın hiçbir küfürüne yanıt vermeyeceğim"
Kılıçdaroğlu, CHP'nin projeleri karşısında Başbakan Erdoğan'ın hiçbir şey söyleyemediğini dile getirerek, "Meydanlara çıkmış, bir sürü küfürleri arka arkaya yağdırıyor. Ne kadar küfür ederse etsin hiçbir küfre yanıt vermeyeceğim" dedi. Başbakan'a birlikte bir televizyon programına çıkma çağrısını tekrarlayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devletin arşivi, bakanlar, valiler, kaymakamlar, MİT senin emrinde, benimle ilgili ne biliyorsan gel karşıma. 'Ben tek başıma gelemiyorum' diyorsan bakanlarını da al yanına. İstersen bin kişi gel tek başıma çıkacağım karşına. Karşıma çıkabilir mi çıkamaz, onda o yürek yok. Mangal gibi yürek lazım adama. Öyle uzaktan efeleniyor, efeleneceğine gelirsin, otururuz beraber televizyon karşısındaki millet de seyreder. Bey kim, paşa kim, efe ki, stüdyodan boynu bükük çıkan kim?"
"Bütün Avrupa'da yoksullukta Türkiye'yi birinci lige çıkardı"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben birinci ligdeyim o amatör ligde" sözlerine de yanıt veren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bakın bu lig lafı doğru. Türkiye'yi bütün Avrupa'da rüşvet liginde birinciliğe çıkardı. Rüşvetin baş babası. İki, bütün Avrupa'da yoksullukta Türkiye'yi birinci lige çıkardı. 12 milyon 715 bin yoksulumuz var. Dedim ya Allah adama arada bir doğruları söyletiyor. Üç, dolar milyarderinde Japonya'yı geçti. Onda da bir lig atladık. Bakınız, bizim derdimiz huzuru arttırmak, bizim derdimiz bir tek çocuğun bile yatağa aç girmemesi."
Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri üzerine meydanda "Türkiye Seninle Gurur Duyuyor" sloganları yükseldi.
"Yoksulları arka bahçeleri haline getirmek istiyorlar"
CHP'nin kadınlara seçme seçilme hakkını getiren parti olduğunu, şimdi de aile sigortası ile kadınlara ekonomik özgürlük sağlayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Aile sigortası ile millet tembelliğe alışacak" eleştirisine "Lafa bakın Allah aşkına sigortalı işe verdin de çalışmadılar mı? Neden biliyor musunuz, onlar yoksulları kendi arka bahçeleri haline getirmek istiyorlar. Yoksulların yoksulluğunu teşhir ediyorlar. Ben yoksulların yoksulluğunun teşhir edilmesinden yana değilim. Yoksulların da onuru vardır" sözleriyle yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, şu anda 14 yardım kuruluşunun sosyal yardım yaptığını, bu kuruluşların bütçesine 7 milyar TL kaynak eklenerek, aile sigortasının finansmanının sağlanacağını ifade etti. Kılıçdaroğlu, aile sigortası için gereken ek kaynağın, toplam kamu harcamalarının yüzde 2'sinden daha az bir oranda olduğuna dikkat çekerek, "Allah aşkına bana söyler misiniz, 100 lirada 2 lirayı bu ülkenin yoksullarına ayırmak isteyene kaynak sormak insafsızlık değil de nedir?" diye sordu.
AKP'nin "İstikrar Sürsün" sloganını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bu ne demektir, süt üreticisi sürünerek devam etsin. Siz bu istikrara razı değilseniz yeni bir istikrar kuracağız" şeklinde konuştu.
"Kimyasını bozdum"
Kılıçdaroğlu, YGS'deki şifre iddialarına da değinerek, 1 milyon 700 çocuğun umuduyla oynandığını ve hakkının yendiğini belirtti. Kılıçdaroğlu ÖSYM'nin bugün şifre iddialarıyla ilgili savcılığa yaptığı "şifre yok" savunmasını da değerlendirirken, "Artık bu ülkede halk inanmıyor, Cumhurbaşkanı inanmıyor. Şifre var, şifreyi yapanlar koltukta oturuyor. O koltukta oturan adamın ar damarı çatlamış demektir" ifadesinde bulundu.
Meydandan yükselen "Şifreci Tayyip" sloganları üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Meraklanmayın onun şifresini çözdüm, kimyasını bozdum. Bakın meydanlarda hiçbir şey anlatmıyor. Çiftçi, emekli, memur, taşeron işçisi için şunu yapacağım diyemiyorum. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun günahı boynunda. O sınavı bile iptal edeceğim diyemiyor. Dut yemiş bülbüle döndüreceğim onu, emin olun."
"9 milyon emeklinin oyunu istiyorum"
Kılıçdaroğlu, emeklilerin sorunun en çok dile getiren lider olduğunu belirterek, 9 milyon emeklinin tamamının oyunu istediğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, bu haftanın engelliler haftası olduğunu anımsatarak, "Engellilerin önündeki engelleri kaldırmak inşallah halkın iktidarında bize nasip olacak " diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 2002 yılında 59 bin olan cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının 29 Nisan 2011 tarihi itibarıyla 123 bin olduğunu belirtti. 9 yıllık AKP iktidarında 49 yeni hapishane inşa edildiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Allah aşkına sevgili Uşaklılar elinizi vicdanınıza koyun, 49 hapishane yerine 49 fabrika kursalardı. Bu kadar hapishane olur muydu" diye sordu.
"Kasete bu kadar meraklı olduklarını bilmiyordum"
Kılıçdaroğlu, son günlerde MHP'li yöneticilere ait gizli kasetlerin yayımlanmasıyla siyasi gündemde yer tutan kaset tartışmalarını değerlendirirken, iktidara yüklendi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Gizli kasetleri seyretmekten zevk alan bir iktidar var. Allah aşkına böyle bir şey olur mu? Sabah konuşuyor kaset, akşam konuşuyor kaset. Kardeşim çekil odana seyret bize ne. Bu milletin derdi kaset mi? İşsiz var işsiz. Çocuklar aç, çiftçi perişan, işyerleri kapalı, tutturmuş bir kasettir gidiyor. Kasete bu kadar meraklı olduklarını bilmiyorduk. Bir de böyle merakları var bunların."
Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında, kimsenin telefonlarının dinlenmeyeceğini, vatandaşların özel hayatlarına müdahale edilmeyeceğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, AKP iktidarında ilk kez kurbanlık hayvan ithal edildiğini, bir yılda tarım ürünü ithalatı için 10 milyar dolar harcandığını belirterek, "10 milyar doların sadece 5 milyar dolarını bizim çiftçiye öde, bırak Türkiye'yi dünyayı doyurur" dedi. Kılıçtardoğlu, Uşak'ta ön seçim yaptıklarını ve ön seçimden bir kadın adayın 1. çıktığını belirterek, "Uşak'ta bir tarih yazmanızı istiyorum" dedi. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri üzerine miting meydanından "üç, üç, üç" sloganları yükseldi.
Kılıçdaroğlu'nun Uşak mitinginde partililer sık sık "Başbakan Kemal", "Halkın Umudu Kılıçdaroğlu", "Gün Gelecek Devran Ddönecek AKP Halka Hesap Verecek", sloganları atarken, meydanda bulunanların taşıdıkları "12 Haziran'da Tüm Şifreler Çözülecek", "Üfle CHP, Sönecekler, Silkele Kemal, Düşecekler", "Yandaş Yaz Tayyip'e Gönder, Makarna Gelsin", "Yiğit Oğlan Kılıçdaroğlu, Tayyip'i İndir Dertleri Dindir" "Şifrelerin, Şirketlerin Efendisi Recep Bey", "Mazot Gemiciğe 1 Lira, Çiftçiye 3.70, Senin Çılgın Projen Bu Mu" pankartları dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, Uşak mitinginin ardından özel helikopterle geçtiğimiz günlerde baskına uğrayan ve 17 çaşılanı tutuklanan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu ziyaret etmek üzere İzmir'e hareket etti.