Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) düzenlediği, ''Seçime Doğru CHP ve Politikaları'' başlıklı söyleşiye katıldı.
Burada yaptığı konuşmada Baykal, Türkiye'de çok net bir şekilde rejim kaygısı olduğunu söyleyerek, ''Çok açık, çok net bir rejim kaygısı var. İyi gidiş değil. Türkiye çok ciddi sorunların ortaya çıkacağı bir sürecin içinde ve seçim sonrasında bu kaygıları taşımak hepimizin hakkıdır'' ifadelerini kullandı.
Bu süreç nedeniyle kaygı içinde olduğunu ve aşmak için kökten bir değişimin gerekli olduğuna değinen Baykal, şöyle devam etti:
''Çok şeyin sorgulanması, Türkiye'de çok köklü değişimlere önce kendimizi hazırlamamız gerekiyor. Önce Türkiye'de siyasetin şablonunu değiştirmek lazım. Eğer bu seçim bize, bu gidişe 'dur' diyen, bu gidişe milletin onaylamadığını hissettiren bir sonuç ortaya koyarsa, işte işin başlangıcı olur. Seçimde millet 'ey yeter' demelidir. Burada demeyecekse nerede diyecektir? Bunu şimdi demeye şimdi ihtiyaç var. Bu demokrasi sınavı olacak.''
Her seçimde sürpriz sonuçların çıkabileceğini ifade eden Baykal, bu seçimde de sürpriz beklediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu seçimlerin, kamuoyu yoklamalarının ortaya koyduğu tablonun gerçekleşmediği, milletin daha farklı değerlendirme yaptığını göstermesi olarak anlıyorum. Orada bir sürpriz yapmalı millet. Her seçim içerisinde bir sürpriz vardır. Hiçbir seçim tam öngörülebilir değildir. Seçmen çok suskun. Yani kamuoyu araştırmaları, 'esip savuruyor' diye rüzgar estiriyor. Fakat vatandaş daha durgun, suskun. Vatandaşın daha ne yapacağı çok net algılanmıyor görüntüsü de var. Bu nedenle bu seçimden de bir sürpriz sonuç çıkabilir.''
Demirel ile ilgili sözler
Başbakan Erdoğan'ın, 9. Cumhurbaşkanı Demirel ile ilgili sözlerine atıfta bulunan Baykal, şöyle konuştu:
''Eski bir Cumhurbaşkanına, bugünün Başbakanı çıkıyor, 'Ayakta duracak hali yok' diye konuşuyor. Bu hangi insanlık anlayışıdır? 87 yaşındaki bir Cumhurbaşkanıyla ilgili bu üsluptan söz açılması nasıl makul karşılanır? İstediğin kadar beğen ya da beğenme, yani bir eski Cumhurbaşkanına bir nezaketle bir zarafetle bir saygı ile yaklaşmak gerektiği açık değil mi? Vatandaşlık hakkını kullanır, öyle söyler, böyle söyler... Yani sen de eleştireceksen adam gibi eleştir. Terbiye ile eleştir. Nezaketle eleştir. 'Ayakta duracak hali yok' diyor. Şimdi 'ayakta duramama' ile eleştiri yapmak bir Başbakana yakışır mı Allah aşkına... Allah sana daha uzun ömür verir inşallah. Sen hep ayakta durursun. Ama bırak bir insanın konumuyla sağlığıyla yaşlılığıyla siyasi tartışma yapılır mı? Allah aşkına ya...''
Türkiye'nin olağanüstü bir süreçten geçtiğini, yargılamaların da özel yetkili mahkemelerde yapıldığını, bu mahkemelerin sıkı yönetim mahkemesi olduğunu ifade eden Deniz Baykal, şunları söyledi:
''İleri demokraside özel yetkili mahkeme mi kurulur? Yargı en temel kurum. Ama Türkiye'de yargı etkili bir şekilde sadece var olmakla özel savcılarla özel yetkili mahkemelerle var olmakla kalmıyor, ortalığı allak bullak ediyor. Göstermelik vitrinde durmuyor. Şimdi işliyor. Bu görmezlikten gelecek bir durum değildir. Türkiye'de herkesi şaşırtan bir yargı uygulaması ile karşı karşıyayız. Yıllarca insanlar bir mahkeme kararı olmadan tutuklanıyor. İnsanlar ne ile suçlandığını bilmeden sanık konumunda tutuklu olarak yargılanıyor.''