Erkan Baş, Bakan Nebati’nin 'ışıldayan' gözlerine bakarak sordu

Erkan Baş, Nebati’nin yüzüne konuştu: “Sen hiç çocuğuna ekmek bile veremeden okula gönderdin mi?”

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Erdoğan’ın ek bütçe teklifinin görüşüldüğü Meclis Genel
Kurulunda yaptığı konuşmada, AKP’nin “beceriksiz” değil, “suçlu” olduğuna vurgu yaparak,
"Siz çay kaşığıyla verip kepçeyle alıyorsunuz! Adını koyalım arkadaşlar, bu bütçe çöküş
bütçesidir" dedi. Genel Kurulda bulunan Bakan Nebati’ye de seslenen Baş, “Sen hiç çocuğuna
ekmek-su bile veremeden okula gönderdin mi? Hayatında bir tek gün fatura veya kira ödeme
derdin oldu mu? Sabah akşam aç karnına yürüye yürüye iş aradın mı Bay Nebati? Hiç
enflasyon altında ezilmek nasıl bir şey yaşadın mı?” diye sordu.
Cumhurbaşkanlığı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunulan
2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilerek dün Genel Kurulda
görüşülmeye başlanmıştı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin de katıldığı görüşmeler, bugün de devam etti.
Bugünkü görüşmelerde Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş da söz aldı.
Baş, şunları söyledi:
Saray’ın 2. bütçe kanun teklifi üzerine Türkiye İşçi Partisi’nin “hayır” oyunun gerekçesini
açıklamak üzere söz aldım. Ekranları başında bizi izleyen tüm yurttaşlarımızı sevgiyle
selamlıyorum.
Burada kötü bir gelenek oluştu; bizden birisi bu kürsüye çıkıp, gerçekleri anlatınca hemen
bağırmalar başlıyor. Siz bağırınca ben de mecbur daha çok bağırıyorum.
Bugün elimden geldiğince sakince, çok basit bir dille neden “hayır” demek gerektiğini
anlatmaya çalışacağım.


‘BECERİKSİZLİK DEĞİL, SUÇ’
Öncelikle şunu söyleyeyim; muhalefet genellikle “beceremiyorsunuz”, “ekonomi yönetimi
beceriksiz” gibi şeyler söylüyor. Ben öyle demiyorum, çünkü doğru değil.
Bu bütçe, gayet becerikli hazırlanmış. Beceriksizlik sonuçta suç değil en fazla bir eksiklik
olabilir. Bu bütçeyi hazırlayanlar, ne yaptıklarını gayet iyi bilen epey becerikli kişiler ve bu
nedenle masum yeteneksizler değil, suçlular!
Dünden beri burada ülkemizde durumun ne kadar güzel olduğunu anlatıyorlar. Ekonominin
nasıl büyüdüğünü, zenginliğin nasıl arttığını falan anlatıyorlar. Soruyorum geride kalan 6
ayda zenginleşen bir tane işçi var mı? Durumu daha iyi hale gelen bir tane köylü var mı?
Emekli var mı? “Ben 6 ay öncesine göre daha mutluyum” diyen bir tane genç var mı?
İşe koymadığınız fazladan maaş bağlamadığınız uzak akraba filan kaldıysa onlara sorun
onlar da mutlu değildir. Beceriksiz değilsiniz ne yapıyorsanız planlayarak, bilerek, isteyerek
yapıyorsunuz ve halkı değil Saray’ı, patronları düşünerek yapıyorsunuz! Bu bütçe işte bunun
örneği! Bunu ben demiyorum.
 

‘ZENGİNİN PARASINI SEVİYORSUNUZ’
Ne dedi Bakan, “Tercih ettik, dar gelirli hariç üretici firmalar kar ediyor” dedi.
Türkçesini söyleyelim… Tercih ettiniz! "Ülkenin yüzde 99 fakirleşsin eş, dost, yandaştan
oluşan en zengin yüzde 1 mutlu olsun bize yeter” dediniz.
Bu bütçeyi de o yüzden getirdiniz. Bu bütçeyi hazırlayanlar, yoksulun duasını ama daha
önemlisi zenginin parasını seviyorsunuz. Bu iktidarın varlık sebebi zengini daha zengin
yapmak!

‘AĞA ÇOCUĞU OLUNCA BÖYLE KONUŞUYOR’

Bu iktidar patronların, zenginlerin iktidarı! Mesela şurada oturan gözleri ışıldayan patron
bakan ile devam edelim. Bu bütçeyi iktidar adına o savunduğu için onunla devam edeceğim.
Ne diyor patron bakan? “Sen maaş alıyorsun. En fazla neyini kaybedersin? Enflasyonun
altında ezilirsin. Ben bütün varlığımı kaybederim. Babamdan kalanları kaybederim” diyor.
Ağa çocuğu patron olunca insan işte böyle konuşuyor.

‘ÇOCUĞUNA EKMEK-SU VERMEDEN OKULA GÖNDERDİN Mİ?’
Hayatında 1 gün aç kalmadığı için enflasyona ezilmek ne demek diyebiliyor! Sen hiç
çocuğuna ekmek-su bile veremeden okula gönderdin mi? Hayatında bir tek gün fatura veya
kira ödeme derdin oldu mu? Sabah akşam aç karnına yürüye yürüye iş aradın mı sayın
bakan? Yaşasan, enflasyon altında ezilmenin ne olduğunu bilmezdin. Bilseydin bu bütçeyi
buraya getirmezdin.
Ama bakan bir kutlamayı hak ediyor… Biraz hileli oldu ama tek adam döneminde 2 bütçe yapabilen ilk ve tek maliye bakanı oldu!

‘BOŞ KOLTUK OLSA BİLE DAHA İYİ OLUYOR’

Bu arada ilginç bir durumu da kayıtlara geçirelim. Geride kalan 4 yıl boyunca ekonominin en iyi olduğu dönem Damat Bakan affını isteyip kaybolduğu 3-4 günlük süreydi. Yani koltuk boş olsa bile daha iyi oluyor. Oraya oturan kişinin iyi şeyler yapmasına gerek yok. Kötülük yapmasa yetecek! Koltuk boş olsa durum daha iyi olacak. Siz ne yapmışsınız? Erdoğan “3-5 koyun versek kaybederler” diyordu ya öyle anlatayım; size 5 koyun verilmiş, kesip kendi aranızda yemişsiniz 4 tane daha istiyorsunuz! Siz çay kaşığıyla verip kepçeyle alıyorsunuz! Adını koyalım arkadaşlar, bu bütçe çöküş bütçesidir.

‘ERDOĞAN YAŞASIN Kİ HESAP SORALIM’

Gerçekleri saklıyorsunuz üstüne Göz boyuyorsunuz! Şimdi ne oldu? Tayyip Erdoğan çıktı, “Maaşımı artırmayın” dedi. Şu tabloya bakın arkadaşlar, bu tablo ortadayken siz de ''Padişahım çok yaşa” diyorsunuz… Katılıyorum! Çok yaşasın Tayyip Erdoğan! Yaşasın ki çektirdiklerinin hesabını soralım!

‘HAYIR’ DEMEK İÇİN UTANMA DUYGUSU YETER’

Bu bütçe normalde rakamlar konuşmamız lazım ama vaktimiz yok, buna gerek de yok.Bence bu bütçede şu yok bu yok diye tartışmaya gerek yok. Bu bütçede akıl yok, bilim yok, en önemlisi utanma duygusu yok… Saray günde 10 milyon harcasın, asgari ücretli günde 140 liraya yaşasın diyemem utanırım. Kur Korumalı Mevduat ile garanti ödemeleri ile.. Yandaş müttehitlere, zenginlere günde 333 milyon aktarıp, emekliye günde 100 liraya yaşa demek başka şeyler bir yana ayıptır. Özetle bize göre bu bütçeye hayır demek için tek bir neden yeter, utanma duygusu yeter!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri