"Siz sokaklarda tencere tava ile dolaşanlardan değilsiniz. Bu gençlik ellerinde bilgisayarlarla dolaşan gençlik olacak."
" Kamu araç gereçlerine, sivil vatandaşların araçlarına varıncaya kadar herkese saldıranlara karşı polisimiz görevini yapmıştır. Yeri gelmiş aşırı güç kullanmış olabilir. Onlarla ilgili talimatımızı verdiğimizi daha önceden de söyledim. Konuyla ilgili İçişleri Bakanım gereğini yapıyor. Fakat kimsenin bunların üzerinden bizlere de saldırmaya hakkı yok"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunduğu Tunus'tan İstanbul'a döndü.
Taksim Gezi Parkı protestoları nedeniyle Başbakan Erdoğan'a destek vermek isteyen binlerce kişi, saatler öncesinden Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi önüne gelerek Başbakan Erdoğan'a tezahüratlarla bekledi. Kendisini karşılamaya gelenlerin arasında zorlukla ilerleyen Başbakan Erdoğan halkı selamlayarak, parti otobüsünün üzerinden toplanan partililere seslendi.
"Sevgili İstanbullular, çok değerli yol arkadaşlarımı, ekranları başında bizleri izleyen tüm vatandaşlarım hepinizi hasretle, muhabbetle selamlıyorum" diyerek söze başlayan Erdoğan şunları kaydetti:
"Bu saatte bu güzel İstanbul gecesinde muhteşem bir coşkuyu işte bu heyecanı yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Bu gece sadece size değil, her köyünde, her şehrinde nefes alan can kardeşlerimi selamlıyorum. Tüm emekçi işçi kardeşlerimi selamlıyorum. Türkiye kadar vakur, ağır başlı genç kardeşlerimi selamlıyorum. Şu anda İstanbul'dan İstanbul'un kardeşi Saraybosna'yı, Bakü'yü, Beyrut'u, Kahire'yi, Bağdat'ı, Şam'ı, Gazze'yi, Mekke ve Medine'yi selamlıyorum. Elbette İstanbul'u tekrar tekrar selamlıyorum. İstanbul'u yürekten selamlıyorum. Bugün sizlere uzaktan selamlar getirdim. Uzak diyarlardaki kardeşlerimden selamlar getirdim. Sizlere Cezayir'deki, Tunus'taki kardeşlerimden selam getirdim. Allah kardeşliğimizi daim etsin inşallah. Allah birliğimizi, dayanışmamızı, daim etsin inşallah. Oradaki kardeşlerimizin hepsi şunları söyledi: Bunların hepsi geçer. Çünkü biz size inanıyoruz dediler. Sevgili Yunus diyor ki ben gelmedim kavga için, benim için, sevgi için, dostun evi gönüllerdir. Gönüller yapmaya geldim. Biz hiç bir zaman gönüller yıkmanın tarafında değil, gönüller yapmanın tarafında olduk. Ama dik durduk, dikleşmedik. Bizim kavgayla, çatışmayla işimiz olmaz. Bizim vandallıkla, yıkıp, yıkmakla işimiz olmaz."
Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu havalanında binlerce kişi karşıladı. Havaalanında, AK Parti Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AK Parti Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çalışma Bakanı Faruk Çelik ve bir çok partili hazır bulundu.
"FAİZ LOBİSİNE RAĞMEN BURALARA GELDİK"
Erdoğan, "Altını çizerek söylüyorum, faiz lobisine rağmen buralara geldik" diyerek "Ve bu faiz lobisi, borsada spekülasyona girmek suretiyle bizi tehdit edeceğini zannediyor. Şunu bir defa çok iyi bilmeliler, bu ülkenin alın terini biz onlara yedirmeyeceğiz. Bir bankanın genel müdürü çıkıp da eğer bu vandalizmi organize edenlerin yanında olduğunu söylüyorsa, karşılarında bizleri bulacaklardır. Biz bugünlere Türkiye ekonomisini büyüterek geldik" şeklinde konuştu.
"76 MİLYONUN HİZMETKARI OLDUĞUMUZU SÖYLEDİK"
"Birileri diyor ki, Başbakan yüzde 50'nin Başbakan'ı olduğunu söylüyor. Biz bugüne kadar 76 milyonun hizmetkarı olduğumuzu söyledik. Türkiye'nin batısından doğusuna ayırt etmeden hizmet götürdük" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öyleyse bizim bir yerden bir şeyler yapıp, sandıkta başaramadığımızı sandık dışı yollarla başaracağız dedi. Kimsenin düşüncesi bizim nezrimizde ötelenmiş değildir. Çünkü biz bu milletin bakın dikkat edin 50 milyonun veya yüzde 50'nin demiyorum. 76 milyonun efendisi değil hizmetkarıyız. Biz birlikte Türkiye'yiz biz biriz, beraberiz, kardeşiz. Türkiye'de yaşanan hadiseleri bütün tarafsızlığımızla okuruz. Analiz ederiz, değerlendiririz. Ondan sonra da adımımızı atarız. AK Parti iktidarının başarısı gerginlik, çatışma, kutuplaşma asla değildir. Ancak şunu bilmeleri lazım, biz Asım'ın nesliyiz. Asım'ın nesli nedir? Birilerinin işine gelmeyebilir. Ne diyor? Akif, zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdı mı? hatta boğarım. Boğmasam da hiç olmazsa yanımdan kovarım. Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum...kanayan bir yara gördüm mü kanar ta ciğerim..."
"EMANETİ ALACAK DA SADECE MİLLETTİR"
"Biz nasıl demokrasiye seçime milli iradeye saygılıysak, herkesten ama herkesten çok haklı olarak bize de saygılı olmalarını istiyoruz" diyen Erdoğan, "Biz yola çıkarken hedef ileri demokrasi dedik. Ve bunu başaracağız. Kardeşlerim emaneti veren millettir. Emaneti alacak da sadece millettir. Millet dışında hiç kimse gelip de bu emenate uzanamaz. Sandık dışında hiç kimse bu emanete kast edemez. 10 buçuk yıl geçti. Bu emaneti kutsal sayıp koruduk. Bundan sonra da kutsal sayıp koruyacağız" şeklinde konuştu.
"KİMSENİN BİZLERE SALDIRMAYA HAKKI YOK"
"Şimdi Gezi Parkı'nda, sayısı 15'e bile varmayan ağaç için yapıldığı sanılan gösteriler, bugün arkasında 3 kayıp bıraktı" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"İki gencimiz hayatını kaybetti. Bir baş komiserimiz şehit oldu. Bu gençlerin ölümü ne kadar önemliyse, benim polisimin ölümü, şehadeti en az onlar kadar önemlidir. Bu polis kimin polisi? Neyin görevini yapıyor. Bu ülkede can güvenliğimizi sağlamak için görev yapıyor. Yeri geliyor teröristin, anarşistin, vandalizmin karşısına dikiliyor. Birilerinin işine tabiki bu gelmeyecek. Ne diyorlar polisi çekin. Ne olacak burası yol geçen hanı değil. Bu ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Kamu araç gereçlerine, sivil vatandaşların araçlarına varıncaya kadar herkese saldıranlara karşı polisimiz görevini yapmıştır. Yeri gelmiş aşırı güç kullanmış olabilir. Onlarla ilgili talimatımızı verdiğimizi daha önceden de söyledim. Konuyla ilgili İçişleri Bakanım gereğini yapıyor. Fakat kimsenin bunların üzerinden bizlere de saldırmaya hakkı yok. Baş komiserimizin daha doğmamış bebeği anne karnında yetim bırakıldı. Çoğu polis, bine yakın vatandaşımız yaralandı. Esnafa zarar verdi."
"TÜRK BAYRAĞINI YAKACAK KADAR AZGINLAŞTILAR"
Başbakan Erdoğan, "Bunlar Türk Bayrağını yakacak kadar azgınlaştılar. Utanmadan, sıkılmadan Türk Bayrağını ellerine alıp gezdirenler, bunlara ne yazık ki oyuncak oldu" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazeteyim, sanatçıyım, siyasetçiyim diyerek son derece sorumsuz bir şekilde, ayrımcının,kışkırtmanın alasını yaptılar. demokratik gösteri hakkını kaybederek, artık tam anlamıyla hukuksuzluğa dönüşen bu eylemler derhal son bulmalıdır. benim masum vatandaşlarım Bu kirli oyundan, bu hukuksuz gösterilerden kendilerini ayırmalıdır. Her ne yapacaksak demokrasi içinde yapacağız. Hukukla yapacağız. Bunun dışındaki her yolu 76 milyon hep birlikte gayri meşru görecek. 76 milyon hep birlikte bunun karşısına dikileceğiz. Siz 10 gün boyunca, ağır başlılıktan, akliselimden taviz vermediniz. Şimdi buradan evlerimize dağılacağız. Ağırbaşlılıktan, akliselimden, sağduyudan asla taviz vermeyeceğiz."
"ELLERİNİZDE TENCERE TAVA YOK DEĞİL Mİ?"
"Sizin elinizde tencere tava yok değil mi? Bu çok önemli" diyen Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Siz sokaklarda tencere tava ile dolaşanlardan değilsiniz. Bu gençlik ellerinde bilgisayarlarla dolaşan gençlik olacak. Büyük Türkiye ülküsü için, mücadeleyi kararlıkla sürdüreceğiz. Gençler, kardeşlerim siz mazlumların umudusunuz. Siz Ortadoğu'nun, Balkanlar'ın, Afrika'nın örnek gençlerisiniz. Siz büyük düşüneceksiniz. Siz büyük adımlar atacak, büyük hedeflere koşacaksınız. Siz oyunlara gelmeyeceksiniz. Aldatmayacak, aldanmayacaksınız. Ben her birinize teşekkür ediyorum. Sizlerin şahsında Türkiye'nin bütün gençliğini kucaklıyorum. Sevgili, İstanbullular emin olunuz; Türkiye'nin yükselişini Allah'tan başka hiç bir güç engelleyemez. Şehit baş komiserimiz, hayatını kaybeden iki gencimizi rahmetle yad ediyor, yakınlarına başsağlığı diliyorum."
Öte yandan, Başbakan'ı dinleyenler sık sık, "Türkiye seninle gurur duyuyor. Kıskananlar çatlasın. Dik dur eğilme Türkiye seninle. Allah-u Ekber. Vur vur inlesin çapulcular dinlesin. Tayyip'e uzanan eller kırılsın. Yavuz Sultan Selim oley. Polise uzanan eller kırılsın. Bayrağa uzanan eller kırılsın. Başkanım Taksim'e çıkalım" şeklinde slogan attı.