Önünde cami bile olsa yol oradan geçecekse o camiyi yıkar, o camiyi gider başka yerde inşa ederiz" dedi.
Erdoğan'dan sert mesajlar
Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan ilk olarak Hacıları kutladı ve Aliye İzzetbegoviç'in ölüm yıldönümüne vurgu yaptı. Son nefesinde Aliya'nın son sözlerinin "Bosna Osmanlı emanetidir, koruyun ve sahip çıkın" dediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, serbest bırakılan pilotlara geçmiş olsun dileklerini ileterek şöyle devam etti:
"Lübnan’da kaçırılan iki pilotumuz uzun uğraşlarımız çok dikkatli çabalarımız neticesinde serbest kaldılar. Cumartesi İstanbul’a intikal ettiler. Pilotlarımızın ailelerini aramıştım ve mutlu haberden haberdar etmiştim. Cumartesi pilotlarımızın sevincini birlikte yaşadık. Pilotlarımızın bulunması için büyük gayret ortaya koymuştuk. Çalışmaları çok gizli ve dikkatli yürütmek gerekiyordu. Konuyu mutlu bir sona ulaştırdık. Dışişleri Bakanlığı’mıza, MİT’e ve diğer ilgili kurumlara çalışmalarından dolayı özellikle teşekkür ediyorum. Bize bayram içinde bayram yaşatan iki pilotumuza ailelerine THY’nin tüm çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Büyük devlet olmanın nimet olduğu kadar hiç şüphesiz külfetleri de var. Külfetten korkanlar nimete kavuşamazlar. Meyve veren ağaç taşlanır. Türkiye ekonomisi demokrasi ile daha da büyüdükçe bu büyümeyi çekemeyenler farklı yollara başvurarak Türkiye’yi hedef alacaklardır. Bu bölgede güçlü bir Türkiye olmasını istemeyen bunu engellemek için her yola başvuran odaklar var.
Türkiye’nin büyümesini engellemek amacıyla içerde olduğu kadar dışarda da tuzaklar kurulmuş dışarda pişirilen zehirli aşlar içerde servise konmuştur. Dışarda da yoğun bir mücadele halindeyiz. Türkiye’ye kast eden o terörü besleyen o çeşitli araçlarla Türkiye içindeki o odaklara karşısında hukuk içinde çok yoğun bir mücadele veriyoruz. Türkiye üzerinde ameliyat yapılacak bir ülke değildir. Bugüne kadar buna asla müsaade etmedik etmeyiz. Malum çevreler sistemli şekilde yürütülen kampanyaları ve o niyetleri bilmediğimizi zannediyorlar ama biliyoruz. Gerek Türkiye içinde gerek bölgemizde adaletten insan hak ve özgürlüklerini yüceltmekten başka gayemiz yok."
-"KİMSE ROTA ÇİZMESİN"-
İmralı’ya kimin gidip kimin gitmeyeceğine hükümetin karar verdiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Birileri çıkıp da ‘İmralı’ya kim gider kim gelir’ diye hesap yapıyor. Bunun kararını hükümet verir. İster gönderir ister göndermez. Hükümete ya da Adalet Bakanlığı’na kimsenin rota çizme yetkisi yoktur. Yeri gelir gönderilir yeri gelir gönderilmez herkes haddini bilecek. Biz bunu her fırsatta ifade ettik. Türkiye’de de bizim yetkilerimizin ne olduğunu biliriz. Ülkemizin hassasiyeti sebebiyle bazı konularda sessiz kalıyorsak bu sessizliğimizi bazılarına prim olarak kabul edilmesin. Hiçbir ülkenin zararını biz kendi karımız olarak görmeyiz" diyerek şöyle devam etti:
"Bir varil petrol için iktidar güç ve hırsı için kardeşini satacak kardeşini hançerleyecek bir millet değiliz. Bu coğrafyadaki herkes bizim her şart altında hakkı, adaleti, barışı savunacağımızı bilsin. Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye'nin hedefleri var. Türkiye'nin değişmez insani ve vicdani ilkeleri var. Geçmişte zaman zaman Türkiye sözünü saklmış olabilir. Türkiye insani ve vicdanı ilkelerini geri plana atmış olabilir. AK Parti hükümeti döneminde Türkiye söyleyecek sözü olan ülke konumuna yükseldi. İçeride ve dışarı da koro halinde yürütülen kampanyalar Türkiye'ye zarar veremez. Biz hakkı savunmaya devam edeceğiz.
Avrupa Komsiyonu ilerleme raporu yayınladı. Raporda yer alan tespitleri not ettik. 2013 ilerleme raporu bizim için karne değil. Türkiye'ye karne verecek olan milletimizin kendisidir. AB'nin müzakere sürecindeki isteksiz ve oyalayıcı tavrını bu raporda görmek isterdik."
İstanbul yapılacak projelere ilişkin de konuşan Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"29 Ekim’de asrın projesi olarak nitelendirdiğimiz çok önemli bir açılışı gerçekleştireceğiz. Bu 150 yıllık bir hayaldi. Abdülmecit’in, Abdülhamit’in hayali gibi projelendirilmesi gibi adımların atıldığı ama uygulamaya gelince kimsenin teşebbüs edemediği bir projeydi. Bu proje hazır hale geldi. Salı günü İstanbul’da muhteşem bir törenle bu eserin açılışını yapacağız. Boğaz’ın 62 metre derinliğinden geçen bir raylı sistemle dünyada bir örneği ortaya koyuyoruz.
İstanbul’da 3. Boğaz Köprüsü’nün temellerini attık. Birileri çıkıyor, yok şu kadar ağaç kesiliyor, yok şu kadar ağaç sökülüyor. Biz ammeye hizmet veriyoruz. Tüm insanlık bu köprüden istifade edecek. Oradan 200-300 bin ağaç sökersin. Bunların yerine 3 milyon, 5 milyon ağaç dikersin. Bizim Türkiye’de ne kadar ağaç diktiğimizi bilmeyenler şimdi nasıl olur da bir yerden engeller koyalım.
-ODTÜ-
Yol medeniyettir. Ama medeni olmayanlar yolun kıymetini anlamazlar. Önünde cami bile olsa yol oradan geçecekse o camiyi yıkar, o camiyi gider başka yerde inşa ederiz. Birileri çıkıyor, bu yolu kesmek, engellemek için. Kim? Bütün yolsuzlukların mimarı olan CHP. Çünkü onların anlayışında yol yok, onların anlayışında yolsuzluk var. Biz yol yaparız, onlar yolsuzluk yapar. Fark bu. Birileri ön kesiyor diye biz duramayız. Kimlerin ön kestiği bellidir. Geçmişte bu işi eşkiyalar yapardı. Şimdi de modern eşkiyalar var."
-PAKET TARTIŞMALARI-
Açıkladığı demokratikleşme paketine ilişkin yapılan yorumları da değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Biz açıkladığımız paketin yasama organı tarafından ele alınacağı bütün başlıkları, maddeleri toplu olarak Meclisimize gönderiyoruz. Paketin yasalarla ilgili adımı atılacak kısmını suratle çıkarmakta kararlıyız" dedi.
-ASKERLİĞİN KISALTILMASI-
Başbakan Erdoğan 2014 bütçesine ilişkin de "Ak Parti olarak 12. bütçemizi hazırladık. Aralık sonuna kadar bu bütçeyi müzakere edip yasalaştıracağız. 2014'te iki seçim olmasına rağmen seçim ekonomisi kavramını Türkiye gündemine yaklaştırmıyoruz. 2002 yılında turiz geliri 8,5 milyar dolardır. 2012 yılında turiz gelirini 26 milyar dolara ulaştırdık. 2013 yılının ilk 8 ayında Türkiye turizmde önemli gelişme yaşadı. Gelirimiz 19 milyar dolara ulaştı. Bu yıl 24 milyon turist ülkemizi ziyaret etti. Türkiye Tayland ve Hong Hong'un ardından turizm gelirini dünyada en çok arttıran üçüncü ülke oldu. Mardin turist falan görmezdi. Bu bayramda Mardin'in otelleri doldu" dedi. Askerliğin kısaltılmasına ilişkin hazırladıkları tasarıya da değinen Başbakan Erdoğan, "Dün hükümet sözcümüz ifade etti. Askerlik 16 aydan 12 aya indirildi yedek subaylık ve 6 aylık askerlik aynı kalmak suretiyle. Biz TSK'nın da fikrini alırız ama nihai kararı biz veririz. Bunun üslubu çalışma şekli budur. Bunu kaşımaya çalışan demokrat göründüğü halde demokrasi karşıtı siyaset anlayışı var" dedi.
MİT Müşteşarı Hakan Fidan'a yönelik eleştirilere de değinen Erdoğan, "Zaman geliyor MİT müsteşarımızla uğraşıyorlar. İçeriden de dışarıdan da uğraşan var. Biz memnun olduğumuz bürokratımıza sonuna kadar sahip çıkarız. Onun icazetini de birilerinden almayız." diyerek şöyle devam etti:
"Türk Silahlı Kuvvetleri'yle çok uğraşanlar var. Yok Genelkurmay Başkanı ilgilenmiyor. Nereden biliyorsunuz? Muhatabı benim. Biz Genelkurmay Başkanı'mızla rutin olarak fevkalede bir şey yoksa her hafta görüşürüz ve atılması gereken adım varsa atarız. Kimse silahlı kuvvetlerimizi zan altına sokmaya çalışmasın. Aynı şey istihbarat örgütlerimiz için de geçerli. Yıllarca bizler istihbarat örgütlerinin nasıl çalıştırıldığını biliyoruz. Kimse zan altına sokmaya çalışmasın."