GÖK KUBBEYİ BAŞINIZA YIKARIZ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı terör soruşturması hakkında sert ifadeler kullandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu eleştiren İmamoğlu, “Eğer savcılığa sunulan raporda eski başkan Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi ve onlar

Hakkında 2 yıl 7 ay hapis ve siyasi yasak kararı bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, son olarak İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan terör soruşturması ile ilgili 6'lı Masa'daki siyasi partilerin genel başkan yardımcıları ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Saadet Partisi'nden Bülent Kaya, Gelecek Partisi'nden Prof. Dr. Serap Yazıcı, İYİ Parti'den Bahadır Erdem, CHP'den Muharrem Erkek, Demokrat Parti'den Mustafa Serhan Yücel katıldı. Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu'nun yurtdışında olması nedeniyle toplantıya katılamadığı öğrenildi. Toplantıya Deva Parti İstanbul İl Başkanı katılarak destek verdi.

Resmi yazı yazdık

İstanbul'un iradesinin aksine, gayrı meşru, gayri ahlaki ve anti-demokratik müdahalelerin, bir takvim ve disiplin içinde devam ettiğini vurgulayan İmamoğlu, bir yıldan fazla bir zamandır, Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı'nın devlet adamlığı kavramıyla bağdaşmayacak iddialar üzerinden, İBB'ye, 86 bin çalışana ve ailelerine, kendisine “terör” ile ilişkili suçlamalarda bulunduğunu söyledi. İmamoğlu “Bakan, 400 gün önce açık bir tespit yapmış ama aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde bulunmamıştır. Biz girişimde bulunmak istedik. Hem İçişleri Bakanlığı'na hem de İstanbul Valiliğine resmi yazı göndererek ‘557 teröristi bizim bilmemiz mümkün değil. Bu isimleri bize verin yasal işlem başlatalım' dedik. Bize ‘siz bizim muhatabımız değilsiniz' yanıtı verildi” diye konuştu.

Belgeleri paylaştık

Bakanın, İBB'de teröristler olduğunu iddia ettiği 9 Aralık 2021 gününden 31 Temmuz 2022 tarihine kadar tam 8 ay boyunca yetkisini kullanmadığına dikkat çeken İmamoğlu, “OHAL kapsamında çıkarılan 667 sayılı KHK'nın 6749 ve 7333 sayılı yasaları, belediyelerdeki sakıncalı personelin işten çıkarılma yetkisini 31 Temmuz 2022'ye kadar İçişleri Bakanı'na veriyor. Yani bakan Soylu, sayı ve örgüt ismi vererek terörist tespiti yapmış ama 8 ay boyunca, terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkartmamıştır. Burada bakan soylu terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işlemiş midir?” diye sordu. Bir süre sonda da mülkiye müfettişlerinin İBB'de terörle ilişkili personel soruşturması başlattığını anlatan İmamoğlu, “Bu süreçte devletimizin istediği her türlü bilgi ve belge anında yetkili makamlarla paylaşıldı. Bu süreçte de bilgilendirme tek taraflı yürüdü, tarafımıza herhangi bir bilgi sunulmadı” dedi.

Militan AK Partili!

Soruşturmanın başka bir önemli bir noktası daha bulunduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Mülkiye müfettişleri, İBB'ye geldiğinde 8 kişilik ekibin başında ismini vermeyelim bir başka başmüfettiş vardı. Her nedense, yaza doğru bu müfettiş, heyet başkanlığından alındı ve Ankara'ya çekildi. Görevden alınan başmüffettiş yerine bir dönem AK Parti'den milletvekili adayı olan bir kişi getirildi. Ben İBB başkan adayı olduktan sonra Beylikdüzü belediye başkanlığı dönemimle ilgili 28 ayrı özel soruşturma açtı bu kişi. Arif Yıldırım adlı militan AK Partili bir zat-ı muhterem heyet başkanı oldu. Bu kişi, 20 Mayıs 2019'da Beylikdüzü Belediyesi'ne bir işlem ile ilgili soruşturma açtı. Belediye başkanı olarak beni suçlayarak ifademi almak istedi. Oysa ki o işlemin tarihi 31 mart 2019 seçimleri sonrasıydı. Beylikdüzü Belediyesi yeni başkanını seçmiş, ben ise mazbatası iptal edilmiş İBB başkanı idim. Yani bu kişinin gözü İmamoğlu konusunda bu kadar dönmüştür. Herkes iyi bilsin ki bu kişi adil ve tarafsız bir müfettiş değildir, bunu ispat etmiştir” suçlamasında bulundu.

Herkesi aptal sanıyor

Yargılandığı “ahmak davası”nda “bu davadan ceza çıkmaz” diyen hakimin başka bir kente sürüldüğünü, terör soruşturmasında müfettiş grubunun liderinin merkeze çekildiğini belirten İmamoğlu, “O yüzden, bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü söylüyorum. Bunlar sıradan olaylar değil. Bu süreçlere karşı çıkan da ister hakim, ister baş müfettiş olsun, bu insanlarda ortadan yok ediliyor” dedi. Soylu'nun geçtiğimiz yıl ortaya attığı iddiaların ardından 26 Kasım 2022 günü medyanın karşısına çıkarak aralarında İBB'nin de bulunduğu bazı belediyelerle ilgili müfettiş raporundan, bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sunduğunu hatırlatan İmamoğlu “Bu bakan kendini akıllı herkesi aptal sanıyor. Basın toplantısında ‘CHP'li belediyelerle ilgili 1107 soruşturma açtık ama Ak Parti belediyelerine de 885 soruşturma, ön inceleme başlattık' dedi. Aklı sıra ne kadar da adaletli olduğunu anlatıyor bize. Kendini akıllı sanan bakanın AK Parti belediyeleriyle ilgili incelemeleri imar yolsuzluğu, zabıta rüşvet iddiaları, imar planlarındaki ranta yönelik değişimler gibi konular” dedi.

Dalga geçilecek kişiler

İmamoğlu “1 yıldır İBB'de var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşmak ve haklarında yapabileceğimiz yasal işlemleri yapmak için mücadele ediyor ama bakan beyin engeline takılıyoruz. İBB'de olduğu iddia edilen teröristleri birisi saklıyor ve işlem yapmıyor. ama o birisi Ekrem İmamoğlu ya da İBB değil. Bakanlık bize hiç bilgi vermediği gibi bizim verilerimizle bakanlık verileri arasında da ciddi farklar var olduğunu gördük. Elimizdeki bilgileri soruşturma tarihine göre yeniden ele aldık” dedi. İçişleri Bakanı'nın basın toplantısında iddia ettiği 1.668 teröristi isim isim 8 terör örgütüne böldüğünü hatırlatan İmamoğlu “Daha ne olabilir derken, son olarak da 51 kişiyi diğer terör örgütleri klasmanına soktu. ‘Diğer terör örgütleri' hangileridir? mesela İBB'de Tamil gerillası mı var? İrlanda'nın bağımsızlığı için kurulan IRA örgütünden adam mı aldık işe? Böyle aymazlık mı olur? İşte bunlar bu kadar dalga geçilecek kişilerdir” diye konuştu.

İddiası tamamen iftira

İmamoğlu 1 Ocak 2019- 31 Aralık 2021 tarihleri arasını tekrar incelediklerini ifade ederek “Bildiğiniz gibi soruşturma tarihlerindeki 1 Ocak 2019-27 Haziran 2019 arasında biz görevde değildik. Öncesinde eski başkan Mevlüt Uysal ve kayyum döneminde de İstanbul valimiz sayın Ali Yerlikaya görevdeydi. Yani 1 Ocak 2019-18 Nisan 2019 arasındaki sorumluluk sayın Uysal da, 7 Mayıs 2019 -27 Haziran 2019 arasındaki sorumluluk da sayın valimizdeydi. Bu dönemleri de titizlikle inceledik” dedi. İmamoğlu, “Bakan diyor ki; ‘güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmadan belediyeye personel aldılar. Biz 27 Haziran 2019 günü mazbatımızı aldık. Bakan beyin bilerek istismar ettiği şu; Anayasa Mahkemesi biz göreve geldikten 5 ay sonra, 28 Kasım 2019 tarihinde bir karar aldı. Buna göre; kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması-arşiv araştırması talebini yasal bulmadı ve kaldırdı. Bu yasak kararı 81 il valiliğine bizzat Soylu tarafından resmi yazıyla iletildi. Anayasa Mahkemesi'nin yasak kararı olan 17 ayda İBB'nin iştirak şirketlerine 11 bin 351 kişi işe alındı. İBB, İSKİ ve İETT'de de bu dönem alınanları sayarsanız 13 bin civarında personelin işe girdi. Bu dönemde arşiv araştırması-güvenlik soruşturması yapılması yasaktı. Ocak 2021 tarihli yazısı elinizde. Bizzat kendisi bu evrakları istemeyin diye resmi yazı yazdı. Yani ilk iddiası tamamen iftira” dedi.

İsteyince oluyormuş!

“Kurt kuzuyu yemek isteyince, kendisi suyun yukarısında olduğu halde “suyumu bulandırdın” dermiş. Ama biz kuzu değiliz, bu ülkede adaletin yerini bulacağı günlerin geleceğine inanıyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz” diyen İmamoğlu, “Peki, Anayasa Mahkemesi kararına kadar ve 17 aylık aradan sonra yeni yasa çıkınca İBB, arşiv ve güvenlik araştırmaları konusunda üzerine düşeni yapmış mıdır? Evet yapmıştır. Yasak kararı öncesi 5 aylık ve yeni yasa sonrası 8 aylık toplamda 13 ayda işe giren 7 bin 500 kişi için arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasını talep ettik. Bununla da yetinmedik, eski İBB yönetiminin 6 ayda işe aldığı 4 bin 116 çalışandan eksik olduğunu gördüklerimizin de arşiv ve güvenlik soruşturmalarını talep ettik. Bu 3 yıl için, toplam 10 bin 277 arşiv araştırması talebimizin 9 bin 617'sine cevap aldık. 660 kişinin arşiv araştırması için 1 yılı aşkın süredir cevap bekliyoruz. Hatırlatmak isterim 30 günde cevaplaması gereken, 660 kişiye 1 yıldır yanıt beklerken, müfettiş ise 25 bin 361 kişinin sorgusuna 5-6 ayda ulaşabildi. Demek ki isteyince oluyormuş” ifadelerini kullandı.

105 dosya ele alındı

Eski başkan Mevlüt Uysal ve sayın vali Ali Yerlikaya'nın sorumlu olduğu dönemde işe alınan 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmediğini belirten İmamoğlu, “Üstelik Anayasa Mahkemesi kararı yokken. Şimdi Uysal ve İstanbul Valisi de bizim gibi hileci mi oluyor? Bakan diyor ki; ‘işe alınacak personelin adli sicil kaydı alınırken, kamu seçeneği seçilmeliydi. Ama büyük çoğunluğu özel sektör seçeneğinden kayıt aldı. böylece işe alımda hülle yöntemi kullandılar.' Bakan Bey saçmalamış. Dediği gibi bir hülle yöntemi kullanılmışsa bizden önceki ilk 6 ayda yani eski başkan Mevlüt Uysal ve sayın İstanbul Valisi döneminde işe alınan 4 bin çalışanın 1400'ünün adli sicil kaydı özel şirket seçeneğinden alınmış olmazdı. Siz İstanbul Valisine, partili eski belediye başkanınıza hülleci mi diyorsunuz sayın bakan? Bakan Bey, belediye ve kuruluşlarında değerlendirme komisyonu olmadığı ya da komisyonu olan kuruluşlarında geç değerlendirme yaptığını iddia ediyor. İBB, İSKİ ve İETT'de değerlendirme komisyonlarımız görevini yapmaktadır. Bu zamana kadar çeşitli kayıtlardan bin 105 dosya ele alındı. 974 dosyaya işlem yapılma gereği görülmedi, 46 terör ilişiği ve iltisakı içeren kişi işten çıkarıldı. 53 kişi de farklı suç bilgileri ve arşiv araştırmaları nedeniyle iş akitleri fesh edildi. Bu rakamların içinde bizden önceki döneme ait işe girişler de var” dedi.

Arkadaşlarını yaktı

İçişleri Bakanlığı'nın savcılığa sunduğu raporun kendilerinde olmadığını vurgulayan İmamoğlu, “Ama duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ben ve 100'den fazla eski- yeni yönetici arkadaşlarım. Size Mevlüt Uysal ve sayın vali dönemindeki eksikleri de anlattım. Yani aynı şeyle suçlanıyoruz. Eğer, savcılığa sunulan raporda, dönemin İBB Başkanı Mevlüt Uysal ve İBB yöneticileri, ayrıca İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve onun yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok. Bugünün Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu da, o dönemin genel sekreter yardımcısıdır. Yani sorumlulardan biridir. Ama, altını çiziyorum o raporda sadece Ekrem İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanıyorsa, gökkubbeyi başınıza yıkarız.

Herkese eşit muamele yapılmışsa tamam. Aksi takdirde Ak parti milletvekili adayı müfettiş, bu eksikliği yapmışsa bilerek ve isteyerek görevi ihmal suçu işlemiştir. Hesabını çatır çatır bakanıyla beraber öder” dedi. 2019 öncesini de incelemeye aldıklarını ifade eden İmamoğlu “Toparlıyoruz, bakacağız sabıka kayıtlarından, arşiv araştırmalarından neler çıkmış da kimselerin kılı kıpırdamamış? Ne olsa bakan o zamanda aynı bakan değil mi? Bakan bey, yaktın partili arkadaşlarını haberin olsun” diye konuştu.

PANDORANIN KUTUSUNU AÇTI

Konuşmasının devamında Süleyman Soylu'ya seslenen Ekrem İmamoğlu, “Peki, bakan bey sizin partinizin döneminde ne yapılmış? Siz, değil arşiv araştırması adli sicilinde yani basit sabıka kaydında bile silahlı terör örgütü üyeliği, bombalı terör eylemi gibi suçları olanları istihdam etmişsiniz. 2017'de işe aldığınız A.T, 2018'in temmuzunda işe aldığınız R.A bunlardan birkaçı. 2018 yılı kasım ve aralık ayında işe alınan 3 terör örgütü İBDA-C üyesi sabıkalı personelin iş akitlerini de biz feshettik” dedi. İmamoğlu, Soylu'nun yaptığı suçlamaların bir mantığı varsa aynı suçu eski İBB Başkanı AK Partili Mevlüt Uysal ve iki seçim arası dönemde kayyum olan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın da işlemiş olduğunu dikkat çekti. İmamoğlu “Bakan girişimleriyle adeta pandoranın kutusunu açtı. 2019 şubat ayında yani Mevlüt Uysal döneminde işe alınan Y.Y, yine 2019 ocak ayında 2. kez işe aldığınız O.Ç nasıl oldu da hassas gözlerinizden kaçtı acaba? Bakın arşiv araştırması demiyorum sabıka kaydında yazıyor diyorum. Ne yazıyor: silahlı terör örgütüne üyelik, silahlı terör örgütü yöneticiliği yazıyor. Bu 2 kişinin de işten çıkışı tarafımızca yapılmıştır” diye konuştu. İmamoğlu, 6 Mayıs 2019'da seçimin iptalinin ardından, 29 Mayıs 2019'da yani İstanbul Valisi Yerlikaya İBB'nin kayyum başkanı iken işe alınan, arşiv araştırması yapılmayan, yeni yönetim döneminde fark edilip arşiv araştırması talep edilen ve FETÖ iltisakı ortaya çıkan 6 personeli işten çıkardıklarına da dikkat çekti.

AKLINI VE KALBİNİ GÜNAHA TESLİM ETMİŞ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi. “Bu bakanın bir milli güvenlik sorunu olduğunu söylemiştim. Şimdi ortaya çıkan tablo devletimizin kıymetli valileri ve AK Partili siyasiler için de ciddi tehlike olduğunu ortaya koydu. Bu kişiyi bu göreve getiren Cumhurbaşkanı'dır” diyen İmamoğlu, “Görev ihmalleri zincirinin sorumlusu da doğal olarak odur. Burada sayın cumhurbaşkanı ya ortaya koyduğumuz fotoğrafın yaratacağı kaosa razı gelecek ya da İçişleri Bakanlığı koltuğuna bir cumhurbaşkanı olarak yüzünü kızartmayacak bir isim atayacak. Siyasi körlüğe gerek yok; İçişleri bakanlığı kapasitesi yok. Onlarca kez hem Ak Partiyi hem iktidarı rezil etti. Üstelik bizim bildiklerimizin eminiz ki, sizin bildiklerinizin yanında esamesi okunmaz. Ne yazık ki aklını ve kalbini günaha teslim etmiş, hırsı ve öfkesi tarafından kontrol edilen bu bakan Türkiye Cumhuriyeti'nin çok kıymetli kurumlarını istismar etmektedir. Gerçekten en büyük Türkiye düşmanı bile bu göreve gelse bu asırlık kurumları, yüzbinlerce aileyi böyle düşman bellemezdi. Bir bakanın karanlıklar içindeki ruh haline ne İBB'yi, ne valilerimizi, ne de seçilmiş ya da atanmış yöneticilerimizi feda etmeyelim. Bu bir hukuk davası değil, siyasi dava. Bu bir mağduriyet davası değil, haysiyet davası. Kimse bizden susmamızı beklemesin. Öyle kolay kolay hakkımızı yedirmeyiz. Öyle kolay kolay mücadeleden vazgeçmeyiz” ifadelerini kullandı.

SENİN KALBİN SADECE KÖTÜLÜĞE ÇALIŞIYOR!

İmamoğlu, terör örgütü üyeliği suçlamalarıyla sadece CHP belediyelerine soruşturma açılmasını eleştirerek, “Üstelik de yasal olarak belediyelerin hiçbir güvenlik soruşturması yapamayacağı bir döneme ilişkin soruşturma açıyorsun. Eğer adil bir bakansan, 19 AK Parti ve kayyumun yönettiği büyükşehir belediyelerine de İBB'ye yaptığın personel soruşturmasını yap. Eğer adaletli olduğunu iddia ediyorsan Ataşehir, Seyhan gibi CHP belediyelerine gösterdiğin sertliği, yüzlerce AK Partili ve MHP'li ilçe belediyesine göster. Bir de çıkmış yüzdeler vererek grafik göstererek ben adil biriyim diyor. Ne adalet, ne hukuk ne ahlak ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor. Yüce Allah, insanı insan yapan bu melekeleri senden almış. Sen kalbi de aklı da sadece kötülüğe çalışan bir zatsın. Velhasıl bu toplantıda gördük ki bakan, geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını ülkedeki enflasyon oranında artırmış ve sayıyı 1668'e çıkarmıştı. İBB olarak terörle mücadelenin neresinde olacaksak orada durduğumuz için, yine dosyalarda göreceğiniz üzere bu bin 668 kişi ile ilgili de bakanlığımıza bilgi sorduk ama yanıt alamadık” eleştirisinde bulundu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri