“Gücün yetiyorsa Esenyurt Belediyesi'ne el at”

Esenyurt’ta yaklaşık 100 bin kişiyi mağdur eden “İMAR” sorunu gündemdeki yerini korumayı sürdürüyor. Kısa süre önce konuyu bir soru önergesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyan ve Başbakan Erdoğan’a çeşitli sorular yönelten CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul 3. Bölge Milletvekili Umut Oran, dün CHP Esenyurt İlçe Örgütü’nde bir basın toplantısı düzenledi Basın toplantısında CHP’li belediyelere yönelik baskılara ve gözaltılara dikkat çeken Oran, Başbakan Erdoğan’ı, binlerce insanın mağdur duruma düştüğü Esenyurt’a davet etti. Erdoğan’a, “Elini bizim belediyelerden çek!” diye seslenen Oran, “100 bin insandan bahsediliyor burası koca bir şehir, buradaki olaylar bir dolandırıcılık! Gel buradaki olaylara bir el at!” diye konuştu.

Esenyurt’ta yaşanmakta olan “İMAR” sorununun geçmişteki “Bankerler krizini”hatırlattığını belirten Oran, “Konut sisteminde de çok büyük bir kontrolsüzlük var, büyük bir şişme var ve bu Esenyurt’ta patlamak üzere! ifadelerini kullandı.

Bugün 100 bin kişiyi mağdur hale sokan sürecin sorgulanması ve suçlulardan hesap sorulması gerektiğini vurgulayan Oran, yapılan yanlışların faturasının vatandaşlara ödetilemeyeceğini söyledi.
Esenyurt’taki konutzedelere de seslenen Oran, mağdurları sokağa çıkmaya, haklarını demokratik yollarla sokakta aramaya çağırdı. “Bunların en büyük korkusu sokaktır” diyen Oran, “Basın belki burada yaptığımız toplantıyı yazmaz ama sokağa inersek bunu yazar” diye konuştu.
 İşte Umut Oran’ın basın toplantısından bazı satırbaşları:
“Telefon ve e-posta yoluyla çok sayıda şikayet aldım”
Bugün buraya Esenyurt’ta yaşanan “imar” ve “konut” sorunuyla ilgili geldim.  Bu konuyla ilgili çok sayıda telefon ve e-posta yoluyla şikayet geldi. Bizde burada olup bitenle alakalı başbakana bir çok soru yönelttik, Esenyurt’ta yaşayan yurttaşlarımızdan görüş aldık, bunlar ulusal medyaya da yansıdı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuyla ilgili bir açıklaması oldu ama bu tatmin edici değildi.
  “Amacımız hukukun ve demokrasinin çalışmasıdır.”
Hem TOKİ hem de “Kentsel Dönüşüm Projesi” kanalıyla bütün araziyi rant haline dönüştüren bir anlayış var. İstanbul ve Esenyurt’ta bundan nasibini alıyor. Bu anlayışla mücadele edeceğiz . Amacımız hukukun ve demokrasinin çalışmasıdır. Türkiye’nin bir parti devleti olmaması, belediyecilik anlayışıyla yönetilmemesi lazım, Türkiye bir hukuk devleti olmalıdır.
 “Esenyurt patlamak üzere!”
Esenyurt’ta yaşanan “İmar yolsuzluğu” nedeniyle mağdur olan 100 bine yakın yurttaşımız var. Bu sürecin yaşanmasına nasıl izin verildi, neden bu kadar reklam yapıldı sorgulanması gerekiyor. Maketten yapılan satışlar akıllara eskiden yaşanan “Bankerler Krizini” getiriyor. Bir banker krizi yaşadık, vatandaşımız gitti bankerlere parasını yatırdı ve battılar. Konut sisteminde de çok büyük bir kontrolsüzlük var, büyük bir şişme var ve bu Esenyurt’ta patlamak üzere!
 “Amacımız üzüm yemektir “
Bizim burada amacımız üzüm yemektir, vatandaşlarımız nasıl mağdur olmaz, nasıl bu süreci zararsız atlatır, verdikleri para nasıl çöpe gitmez bunun arayışı içerisindeyiz. Bu şirketler batarsa devlet bunların nasıl arkasında duracak? Bu yaşananlara nasıl izin verdiler hepsini sorgulayacağız.

 “Gücün yetiyorsa gel esenyurt’a el at!”
Başbakan’a açık açık söylemek gerekiyor; Gücün yetiyorsa gel Esenyurt Belediyesi’ne bak, bu kadar mağdur var! Çek elini bizim belediyelerden gel Esenyurt’a bak, burayı bir incele! Bu kadar muğduriyet var, 100 bin insandan bahsediliyor burası koca bir şehir, buradaki olaylar bir dolandırıcılık! Gel buradaki olaylara bir el at!

 “Vatandaşın günahı yok, suçlular cezasını çekmeli”
Şubat ayındaki mecliste nasıl bir karar alacaklar bilemiyorum ama sonuç olarak buradaki vatandaşların mağduriyetini gidermek lazım. Anamuhalefet partisi olarak düşüncemiz vatandaşlarımızın mağdur olmamasıdır. Yapılan bir yanlış varsa bunun faturasının vatandaşa ödetilmemesi gerekiyor. Suçlular varsa cezasını çekmeli, vatandaş mağdur olmamalı çünkü vatandaşın bir günahı yok! Her şeye izin vermişsiniz, propagandaya izin vermişsiniz, reklama izin vermişsiniz, satışlara izin vermişsiniz, inşaatlar başlamış, bir kısmı oturmuş bir kısmı oturmamış, bazıları yamulmuş bunları izlemişsiniz sonra da faturayı vatandaşa keserseniz yanlış olur.

 “Mağdurlar sokağa çıkmalı, bunların tek korkusu sokak”
Esenyurt’ta 25 bin konuttan ve mağdur olan 100 bin insandan bahsediyoruz.  Bu 100 bin insan bir şekilde sokağa çıkmalı, çünkü bu iktidarın korktuğu tek bir şey var oda “Sokak”, bunu örgütlemek hepimizin görevidir. Sokaklarda bunun eylemleri yapılması gerekli, bunu da bizim bir şekilde sağlamamız lazım. Turgay bey söylüyor,“Ben esnafım korkuyorum!” ama korkunun ecele faydası yok bu iş susarak çözülmüyor. Bakın on yılda geldiğimiz nokta ortada Esenyurt’ta insanları sokağa çıkarmamız lazım, varsa bir sorun demokratik bir şekilde bunu protesto etmeleri lazım. Bunların en büyük korkusu “Sokak”. Basın belki burada yaptığımız toplantıyı yazmaz ama sokağa inersek bunu yazar.

 “Esenyurt’u alacağız”
Diğer bir konuda Esenyurt gibi bir kent son seçimlerde bir manipüle edildi ve buradan bir posttan iki post çıkartılmaya çalışıldı ve biz burayı kıl payı kaçırdık. Biz bu dönemde burayı AKP’ye vermeyeceğiz, zaten durum ortada, burayı alacağız.

 Basın toplantısına Umut Oran’ın yanı sıra CHP İlçe Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Esenyurt Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyeleri Ziyattin Korkmaz, Mürşit Işık, Munzur Meter, Hüseyin Özdemir, CHP İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Çelebi, CHP İl Disiplin Kurulu Üyesi Namsel Uslu, CHP Esenyurt Gençlik Kolları Başkanı Sunay Ekinci ve partililer katıldı.